​Siyasette yumuşama dönemi

Erdoğan’ın Özgür Özel’i kabulü ve sonrasında iade-i ziyareti “siyasette yumuşama” olarak yorumlandı. Tabi bu durumu hazmedemeyenler var.

Chp’li olarak bilinen ne kadar yazar tayfası varsa “Sarayın adamı” muhabbetine getiriyor işi. Kemal Kılıçdaroğlu’nun da hazmedemediği bu ziyaret Özgür Özel’e ne kaybettirdi?

Özellikle Kılıçdaoğlu’nu ifade etmemin sebebi siyasette bu kadar keskin çizgiler çeken, kavga politikasıyla partilileri kendisine bağlamaya çalışan Kılıçdaroğlu’nun başarısızlığı ortada. Demek ki kavga politikası ülkeye kaybettirdiği gibi partilere de kaybettiriyor. Bu ülkede kavga ile beslenenler var. Kavgayı temel siyasi politika görenler var.

Her konuda fikir birliği olacak değil. Lakin ülkenin temel meseleleri üzerinde uzlaşma olmazsa toplum geriliyor. Mesela bir anayasa çalışması yapılamadı. Peki neden? Bu ülkenin sil başkan bir anayasaya ihtiyacı var mı? Tüm partiler buna evet diyecektir. Neden bir araya gelip ortak bir çalışma yapılamıyor. Türkiye’de ilk defa geniş bir siyasi irade mecliste temsil ediliyor. Bu büyük bir avantaj. En azından uzlaşılacak anayasa metinleri hazırlanabilir. Lakin her partinin kırmızı çizgisi nedeniyle yeşili bir türlü göremiyoruz.

 Ülke olarak çok büyük badireleri geride bıraktık. 15 Temmuz hain darbe girişimine birlikte dur dedik. Salgın, deprem felaketlerini birlikte göğüsledik. Evet içimizde yazar, sanatçı tayfası bozgunculuk yapsa da millet olarak el ele vererek acılarımız sarık. Dedim ya acılardan, kaostan, kavgadan geçinen tuzu kurular var bu ülkede.

Sorumluluk alan akıl sahipleri, siyasette ki kavgalardan uzak durarak ülke için yeni bir yol haritası çizmesi gerekiyor. Buna Cumhur İttifakı partileri de dahil söylemlere dikkat edilmeli. Zira bunun kimseye bir faydası yok. Eyvallah…