​Şeytan taşlarken

Hac farizası için milyonlarca Müslüman Mekke’de. Ümmetin bütün renkleri aynı heyecanı yaşıyor,aynı yerden bakıyor ve kardeşliğini pekiştiriyor.Tarifi mümkün olmayan bu duygu yoğunluğu rahmet ve bereket sağanağına dönüşerek,çölün kavuran sıcağını serinletiyor. Rabbimden bu sağanağı tüm dünyada akan kanın ve gözyaşının dinmesine vesile kılmasını niyaz ediyorum.

Hac bir mutabakat bir yakarış ve dayanışmadır, bir haykırış bir duruştur, bir kıyam bir uyanıştır. Hac bir milattır ve nasiptar olmaktır. İşte bu anlayışla hac ibadetimizi iliklerimize kadar yaşamak zorundayız.

Tam bir teslimiyet duygusuyla Peygamberimizin izini sürmektir aslolan. Bu duygu ile yücelmek ve özgürleşmektir Müslümana yakışan. 

 O zaman, derdimiz hacı unvanı almak, zem zem, hurma, tesbih, takke ve koku ikramı, o bina, şu çarşı ya da falanca otel olmamalı. O vakit derdimiz kebeyi, cebeli rahmeyi, mina ve müzdelifeyi, hicreti, Merve ve safa tepelerini, sevr ve nur dağlarını, okçuklar tepesini solumak, gönlümüze kazımak olmalı. Derdimiz ‘bir elime ayı diğerine güneşi verseniz davamdan vazgeçmem ‘diyen,alemlere rahmet Hz. Muhammet’in davası olmalı.

Atılan her adımda bir medeniyetin doğuşuna yeniden tanıklık etmek ve bu şuurla aydınlanmak bir müslümana kalacak en özel duygu olsa gerek. Alemi İslamı,neyi aradığını bilen,bildikleri ile amel eden bir kulun bilinci ve direnci kurtaracak, kul bu bilinçle arınacak, örnek olacak.

 Bedenleri yorgun düşen, yürümekten ayakları şişen Müslüman, şeytan taşlarken canlanacak, küffarı, terörü, terör devletlerini, İdlibe bomba yağdıran iblisleri, Yemeni cehenneme çevirenleri, sömürmekten yorulmayanları, çocuk katillerini, Filistin’e kan kusturanları, Myanmar’a zulmedenleri, Doğu Türkistan’ı görmezden gelenleri ve ırkçı kafaları enkaza çevirecek.Ve Ey Müslüman ! öyle bir taşlayacaksın ki, nefsini, kibrini, ihtiraslarını, dünyalık arzularını, banka hesaplarını, pazarlıklarını ve bitip tükenmeyen dedikodularını gömüp geçeceksin.

Duaların titretecek dağı taşı, kaskatı gönülleri nakış gibi işleyecek bakışların, emin beldelerin emin erleri olacaksın, dönüşecek ve değişeceksin, tazelenen ruhunla  Musablar, Bilaller, Ammarlar, Hamzalar ve Fatımalar olarak döneceksin arzın kalbinden. 

Hac o zaman hac olacak, küffarın hevesi kursağında kalacak, mazlum coğrafyalar bu hakikatle imar ve ihya olacak.