​Şehadetin kabul olsun

İman ve Cihad anlayışının, mücadelenin ve direnişin sembol isimlerinden Muhammed Mursi, 6 yıldır tutuklu kaldığı ülkesinde ve sözüm ona darbecilerin yargıladığı mahkemede Rahmeti Rahmana kavuştu. Mısır’ın seçimle göreve gelen ilk Cumhurbaşkanı olan Mursi, şehadetiyle de cesur bir dava adamı olarak tarihe geçti.  “Kur’an bizim anayasamızdır, Resul bizim liderimizdir. Cihad bizim yolumuzdur. Allah yolunda şehit olmak en büyük arzumuzdur. Yaptığımız her amelin gayesi Allah içindir” sözleriyle de davasına olan sadakatini gözler önüne sermişti. 
  
İstikamet üzere yaşayan Mursi, sadece Mısır için değil dünya Müslümanları için adım attı, firavunlara karşı durdu, meydan okudu. İşte bu tavır kendine demokrat küresel güçlerin hazımsızlığına neden olunca da düğmeye basıldı ve askeri yöntemler devreye girdi.Özetle Mısırda yaşananlar aslında bildik bir senaryonun yeniden sahnelenmesinden başka bir şey değildi. Ferasetsiz Arap dünyasının gözü önünde ve farklı aktörlerce sergilenen bu tezgah, Mursi ve dava arkadaşları içinde sonun başlangıcı olmuştu. Uluslararası camia başını kuma gömmüş, olup bitenler görmezden gelinmişti.Sistematik bir kıyımla inananların üzerinden silindir gibi geçilerek olmazlar oldurulmaya çalışılmıştı.
  
Tüm bu olup bitenlerin Müslümanları yıldıracağını düşünen şer güçlere ise şunun farkında değiller şüphesiz, ne diyordu şehit Mursi ‘Bizi toprağa gömdüler fakat tohum olduğumuzu bilmiyorlardı’ işte bu söz yeniden ve her defasında inananların daha güçlü bir şekilde davasına sahip çıkacağı gerçeğini ortaya koymaktadır. 

Onun içindir ki;

Tüm mazlumlar ve mağdurlar için ey Mursi sana yapılanları unutmadan ve dahi yine kulaklarımıza küpe olacak şu sözlerinle hakkı-hakikati üstün tutmaya devam edeceğiz.

Çocuklarımız bizler için ‘onlar adamdı’ diyecekler. 

Düşmanlarım bana ne yapabilirler ki, ben cenneti yüreğimde taşıyorum, öldürülmem şehadettir. 

Bu haklarımızın bedeli için benim kanım akacaksa ben bu kurbanı vermeye hazırım. Allah her şeye kadirdir. Mısır’ın özgür halkına benden selam söyleyin. Onlara deyin ki, Mursi sonuna kadar direnecek. Dinimi dünyalığa satmayacağım. Ülkemin güvenliği ve selameti için benimle mezara gidecek sırlarım var.

Hiçbir zaman haksızlığa boyun eğmeyin. Hiçbir zaman alçalıp boyun eğmeyin. 
​
Vatanımızdan, hukukumuzdan, haklarımızın ve dinimizden en ufak taviz vermeyin 

İşte bu gerçeklerden hareketle safları daha da sıklaştırmasını beklediğimiz İslam dünyasının Mursi’nin mirasına ve mesajına sahip çıkması en büyük dileğimizdir.
 
Bugün gördüğümüz manzaranın bu yolda önemli bir adım olmasını arzu ediyoruz. Umutluyuz ve umudumuzu asla yitirmeyeceğiz, ülke genelinde kılınan gıyabi cenaze namazları ile tüm dünyaya bu davanın öksüz kalmayacağı bir kez daha ilan edilmiş ve tescillenmiştir.
  
Ömrünü davasına adamış Mursilerle yolumuza devam edeceğiz ve birlikte yürüyeceğiz. Sana karşı mahcubuz, sana karşı sorumluyuz biliyoruz ey Mursi, lakin bir kez daha şehadetine şahitlik ediyoruz.  Mekanın cennet makamın ali olsun.