​"Sayın Konuk, bu sese kulak ver"

Gündem bazen öyle hızlanır ki, görmen gerekeni göremezsin. Ayağına takılır, sendelersin, ama yine de fark edemezsin. 

Konya’nın üzerinde son bir aydan buyana kara bulutlar dolaşıyor. Dedikodu, yalan, iftira almış başını gidiyor. 

Kimin ne yapmaya çalıştığını anlamak güç. Birileri karıştırıyor, birileri karışıyor, birileri karıştırılıyor. 

Kimse de dönüp, “gelin bakalım, ne yapmaya çalışıyorsunuz, hakikat öyle değil böyle..” demiyor. Demeyince de işler yalpa sarıyor. İnsanlar-kurumlar zarar görüyor. 

Meslekte 32. yılıma, Kontv’de 25. yılıma girdim. Açık yüreklilikle ve samimiyetimle söylemeliyim ki, KONYA BU DEĞİL. 

Konuşanlara ve yazanlara sesleniyorum!   Ağzınızı açmadan ve kaleminize sarılmadan önce bir kez daha düşünün. Sonrasında mahcup olacağınız şeyler dilinizden ve kaleminizden dökülmesin. Konuştuklarınızdan ve yazdıklarınızdan ne siz zarar görün, ne karşınızdaki görsün ne de Konya görsün. 

Maalesef şimdi bunları yazacak zaman da değil. Sonraki yazılarımda bu konulara yeniden dönmeye çalışacağım. Tabi sıcak gündemden fırsat bulabilirsem… 

Karaman Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyon başkanı ve Pankobirlik Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk, beklenmedik bir zamanda beklenmedik bir açıklama yaptı. Konuk, Konya Pancar Ekicileri Kooperatifi Birliği başkanlığının yakın zamanda yapılacak seçimlerinde başkanlığa aday olmayacağını açıkladı. 

Açıklamasıyla birlikte kıyamet koptu. Çünkü hiç kimse böyle bir şey beklemiyordu. Konuk, bu kararına, siyasetteki yoğun mesaisini gerekçe gösterdi.  

Gerekçesi duyulmadı bile. Belediye başkanları, oda başkanları, STK başkanları, çiftçiler Konuk’u kararından vazgeçirmek için seslerini yükselttiler. Açıklamalar yapıldı, basın toplantıları tertip edildi. Olmadı, binlercesi Konya Şeker önünde toplanarak, Konuk’a “kararından vazgeç” eylemi yaptı. 

Konuk’un kararına da gerekçesine de saygı duyuyoruz. Ancak, edindiğimiz izlenim Konya ve çiftçilerin bu karara hazır olmadığıdır. 

Konuk’un çok çalıştığı, çok yıprandığı(yıpratıldığı), çok yorulduğu bir gerçek.  Eleştirildi, (eleştiri sınırları aşıldı), eleştirilerden zaman zaman ailesi de nasibini aldı, hakaretlere maruz kaldı. Bunlara hep beraber şahit olduk. 

Ancak Konya olarak bir hakkı teslim etmemiz gerekir.  Konuk, güç koşullarda devraldığı Konya Şeker’den, bir dünya devi oluşturdu. TORKU artık sadece bir Türkiye markası değil, bir dünya markası. Konya’nın sesini tüm dünyaya duyurdu. Trilyonlarca liralık reklam yapılsaydı böyle bir sonuç alınamazdı. Destanımsı bir başarı söz konusu. Konyalılar bunun farkında ve bu Anadolu Efsanesinin bitmesini istemiyorlar. 

Kendisi ile konuşmadım. Meselenin iç yüzünü de bilmiyorum. Konuk, “buradaki işlere yeterince zaman ayıramadığından dolayı aday olmadığını” söylüyor. El-hak doğrudur. Ancak maalesef Konya’nın buna hazır olmadığını görüyoruz. Gelen tepkilerden bu anlaşılıyor. Herkes şimdi Konuk’u bu kararından vazgeçirmeye çalışıyor. 

Konuk’un dün çiftçilere “ben bu kurumun ilelebet ayakta durması için her türlü tedbiri alacağım, önünde olmasam da yanında olacağım” şeklindeki açıklamaları da çiftçileri tatmin etmedi.

Açıklamanın satır aralarında” konuyu  hükümetle istişare ettiği ancak henüz istişarelerin tamamlanmadığı” anlamına gelen cümleler dikkatimi çekti. Recep Konuk haliyle Ak Parti milletvekili ve hükümet içerisinde de komisyon başkanlığı gibi ciddi bir görev icra ediyor. Meseleyi hükümetle istişare etmesi çok tabi bir durum. Dileriz alınacak karar Konya’nın ve Türkiye’nin yararına olur. 

Benim kanaatim de, Konuk’un bu kararını bir kez daha gözden geçirmesi yönündedir. Çiftçinin sesine kulak vermesini arzu etmekteyim. Sonuçta karar Konuk’un kararıdır, vereceği karara da saygı duymak zorundayız.