Dünya perakende sektörü 2018 yılı itibariyle 25 trilyon $ büyüklüğe sahiptir. Son 10 yılda GSYH büyüme hızının ortalaması % 3,8 iken perakende sektörü büyüme hızı ise % 3 seviyesindedir. Dünya geneli büyümenin altında bir büyüme gerçekleşmiştir. Yani perakende sektöründe gerileme vardır. Tüketimde azalma vardır. Ülkemiz adına tüketimde azalma olması iyi bir işarettir ama buradaki azalma bilinçlenmeden mi tasarruftan mı yoksa artan faizlerden dolayı eskisi gibi kaynak bulamamaktan mı kaynaklanıyor ona bakmak gerekir.
Büyük denetleme kuruluşları tarafından hazırlanan perakende raporu Dünyanın en büyük 250 perakende firmasını listeliyor.
250 perakende şirketi 2017 yılında toplam 4, 53 trilyon ABD dolar gelir elde etti.
Şirketlerin perakendeden elde ettikleri yıllık gelirlerin ise ortalama 18,1 milyar dolar.
Avrupa bölgesinde listeye giren 87 şirket var.
Ülkemizi temsil eden BİM A:Ş. 6,6 milyar dolar, Migros Tic.A.Ş 4,2 milyar dolar ve A101 ise 3,9 milyar dolarlık gelir ile listede yer almaktadır.
Kaynak: Deloitte ve Kpmg verileri kullanılmıştır.
Küresel e-ticaret satışları yıllık yaklaşık % 15 büyümektedir. Ülkemizde ise son 3 yıla bakarsak yaklaşık yıllık büyüme % 30 seviyesindedir. 2016 yılında 30.8 milyar TL, 2017 yılında 42.2 milyar TL ve 2018 yılında ise 50 milyar TL çıkmıştır. Ülkemizde internetten alışveriş yapma eğilimi de her geçen gün artmaktadır. İnternetten alışveriş yapanların oranı 2018 yılında %24,3 iken 2019 yılında % 29,3 olmuştur.
Geleneksel perakendeden organize perakendeye geçiş de, mevcut ekonomik koşullara rağmen sürüyor. Bu ortamda 2019 yılı itibariyle toplam AVM sayısı 465'tir. 2018 yılı cirosu 137.5 milyar TL iken 2019 yılı cirosu yaklaşık 150.4 milyar TL olması beklenmektedir. Geleneksel perakende markaları 2019 yılında ciddi sorunlar yaşamış birçok markamız konkordato ilan etmek zorunda kalmıştır. Bu durumun temel nedeni plansız, gereksiz ve borçlanarak büyümedir. E-ticarette yaşanan artış ve rekabet koşulların artması ile düşen kar marjlarından kaynaklı sorunlar da ortaya çıkmaktadır. Bu duruma ek olarak değişkenlik gösteren demografik değişimler, artan işsizlik ve gelecek planlamalarında yaşanan belirsizlikler de olumsuz yönde etkilemektedir. Enflasyon sorunları, maliyetlerin artması, dış borçlanmasının yüksek olması, AVM sayısının fazlalığı sorunların diğer önemli kısımlarıdır.
Elde edilen gelir, tasarruf ya da tüketim olarak değerlendirilir. Tüketim ile üretim arasında doğru orantı vardır. Ayrıca günün sonunda tasarruflarda da tüketim ya da yatırıma dönüşecektir. Kalkınma ve gelişim için üretim gereklidir. Üretim olmadan gerçekçi bir büyüme olmaz. Kapitalist sistemin temelinde tüketim vardır. Artan teknoloji ve reklamların hayatımın her anında yer alması sebebiyle tüketim bir çılgınlığa dönüşmektedir. Benzer özelliklere sahip olan akıllı telefonların fiyatları markasına göre 2.500 ile 12.500 TL arasında değişmektedir. Problem olan konu ise insanların parasına göre değil markaya sahip olmak için alışveriş yapmasıdır. Yani alışverişi bütçesine göre değil gereksiz yere borçlanarak yapmasıdır. Yapay zekânın gelişimi perakendecilere şimdiden fayda sağlamaya başladı. Yakın gelecekte tüketicilerin beklentilerini daha fazla karşılanarak hem tüketici hem de üreticinin kaynaklarının daha verimli kullanılması sağlanacaktır. 2018 yılında yaşanan ekonomik problemlerden kaynaklı TL’deki değer kaybı ve faizlerdeki yükselişle GSYH büyümesi yavaşlarken tüketim harcamalarının da azaldığı gözden kaçmamaktadır. Yavaşlama büyük ölçüde dayanıklı ve yarı dayanıklı mallara yönelik harcamalardaki azalmalar dikkat çekmektedir. Hizmet ve dayanıksız mallarda büyüme devam etmiştir.
Saygılarımla…