Şanlı milletimiz için bazı tarihler unutulmaz ve dönüm noktalarındandır. 23 Nisan’da bu tarihlerden birisidir. 23 Nisan 1920 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldı. 4 yıl sonra ise 23 Nisan 1924’te Bayram olarak kutlanmasına karar verilmiştir. 23 Nisan 1929 tarihinde ise Cumhuriyeti’mizin kurucusu ulu önder M.K. Atatürk tarafından geleceğimizin teminatı olarak görülen çocuklara armağan edilen tek çocuk bayramı olmuştur. Atamızın bu anlamlı ve değerli hareketi 1979 yılında Unesco’nun “Çocuk Yılı” ilan etmesiyle tüm Dünya’ya mal olmuştur. Her yıl artarak devam eden bu geleneksel Bayramımıza farklı ülkelerden çocuklar ülkemize gelerek kutlamalara katılmaktadırlar.
Günümüzün bir diğer problemi ise çocuk işçiler ve daha da kötüsü çocukların sokaklarda dilendirilmesidir. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının, 2018 yılında yapılan önlemleriyle çocukların sokakta çalıştırılması ya da dilendirilmesi için yapılan çalışmalar sonucunda 11,760 çocuk topluma kazandırılmaya başlandı. Ne eğitimde ne de iş gücünde olmayan grup ise en çok dikkat etmemiz gerek grup.
Erken yaşta çalışmaya başlayan çocuklar eğitim hayatından erken bıraktığı için bilgi birikimi az oluyor. Gelecek yıllarda nitelikli bir çalışan olamıyor ve dolasıyla yüksek ücret alamıyor. Sağlıksız iş koşulları ve vücut gelişimi tamamlanmadan başlanana iş hayatı sonucunda hastalık belirtileri daha erken başlıyor. Ülkemizde farkındalık ve çocuk işçiliği ile mücadele amacıyla 2018 yılı “Çocuk İşçiliği ile Mücadele Yılı” olmuştur. Dünyada 5-17 yaş gurubu arasında çalışan çocuk işçi sayısı yaklaşık 152 milyondur. ( Uluslararası çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre.) . İş hayatına başlayanları ise hem kontrol altında tutmak hem de eğitim hayatından kopmamaları için Çırak, Kalfa ve Ustalık eğitimlerini daha ciddi ve faydalı hale getirilmelidir. Geçişler doğru yapıldığı takdirde günümüzde giderek artan teknoloji ile iş gücüne olan ihtiyacın her geçen gün azaldığı ve işsizliğin her geçen gün arttığı bir ortamda bu sorunları daha yönetilebilir, kontrol edilebilir hale gelir. Dikkat edilmesi gereken ve toplum düzeni için olmazsa olmazlardan birisi de Çocuk istismarlarıdır. Geleceğimizi kimsenin karartmasına izin vermemeliyiz.
Ulu önder M.K. Atatürk’ün "Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz.” çok güzel özetliyor. Geleceğimizin ikbal ışığı olan ve memleketi ileriye taşıyacak olan çocuklarımıza daha fazla önem vererek onların eğitim ve iş hayatına geçiş süreçlerini doğru yönlendirmeliyiz.