Son Dakika Haberler
İsmail Haniye mülteci kampında doğmuş, hapis yatmış, sürgün olmuş ama Filistin davasından asla vazgeçmemiş bir mücahit. İsmail Haniye’nin şehadet haberi duyar duymaz çok üzülmüş, içimden de bu şahsiyetlerin şehit olma arzusu gelmişti aklıma. Yaşı kaç olursa olsun, Ahmet Yasin gibi tekerlekli sandalyeye mahkum olsalar da, çok yaşlansalar da onlar yataklarında ölmeyecekti. Şehadet arzusu olanlara düğün bayramdır ölüm. Allah şehadetlerini kabul etsin. Biliyoruz ki her doğan çocuk bir Haniye’dir. Her Filistinli çocuklarına önce şehadeti öğretir. Onun içindir ki İsrail bir avuç Filistinli ile baş edemedi. Silahsız ve ellerinde sadece sapanlarla bir intifada gerçekleştiren bu bir avuç Müslüman ümmetin onurunu koruyor. Bize düşen acizlik değildir. Bize düşen dua etmek, bu Siyonistlerin güç aldığı para kaynaklarını boykot etmek ve çok daha fazla çalışmaktır. Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz günlerde “nasıl Libya’ya girdiysek İsrail’e de gireriz” açıklamasının başında güçlü olmak zorundayız ifadesini kaçırmamak gerekiyor.
Biz sağ sol kavgasıyla, kadınların başörtüsüyle uğraşırken özellikle savunma sanayinde çok geri kalmıştık. Son 15 yılda özellikle bu anlamda atılan adımlarla yeni yeni yürüyoruz. Bizim koşmamız gerek. Uçaklarımızın tamamen semalarda gezmesi, hava savunma sistemlerimizin tüm sınırlarda aktif olması gerek. Buna az kaldı. Biz güçlendikçe İsrail’in tedirginliği de artacaktır. Bir gün karşı karşıya geleceğimizden hiç şüphem yok. O gün gelmeden önce kimseye eyvallahımız olmayacak kadar güçlenmek zorundayız. Ortadoğu’ya, İslam Aleminin ortasına Yahudi kabilesini getirenlerin niyeti belli. Bu anlamda sınırı belli olmayan hatta devlet bile olmayan İsrail’in bu topraklardan atılacağı günleri biz görür müyüz bilemem ama torunlarımızın göreceğini biliyoruz. O günleri sabırsızlıkla bekliyoruz. Eyvallah…
Yorumlar