​Hasat vakti

Siyasi Partiler ektiklerini bugün biçiyorlar. Aylardır devam eden seçim çalışmalarında artık sona gelinildi. Konuşulanlar, söylenenler yapılanlar tek tek değerlendirildi. Not verme vakti bugün. Karne günü… Vatandaş ince eleyip sık dokuyarak kararını verecek. Verilen karara herkes saygı duyacak.

Her seçimdeki coşku yoktu bu seçimde. Tüm siyasi partiler bunu haftalarca anlamlandırmaya çalıştı. Kimisi, üs üste seçimlerden çıkmanın yorgunluğuna yordu bu durumu, kimisi ise fırtına öncesi bir sessizlik olarak değerlendirdi. Kimisi ise, Türkiye’de artık demokrasinin daha da kökleştiğini ve insanların kuru gürültülere pek kulak vermediği şeklinde yorumladı tabloyu.

Ben sonuncusuna inanıyorum. Ve sonraki seçimlerin daha da düşük volümlerde devam etmesi taraftarıyım. Hatırlayın bir zamanlar tüm cadde ve sokaklar, dağlar bayırlar, evler işyerleri, çatılar balkonlar bayraklarla, afişlerle donatılırdı. Herkes sanırdı ki, kimin bayrağı çoksa o güçlüdür. Ama durum hiç de öyle olmaz, halk bunları birer panayır şenliği olarak görür, itibar etmezdi.

Bundan dolayı da gelecek seçimlerde bu kadar çok mitinge de gerek olmadığını sadece bölgesel büyük mitinglerle partilerin seçmenleriyle buluşmasının daha doğru olduğuna inanıyorum. Bunun yerine televizyon programları, açıkoturumlar, haberler, fikirler, medya reklamları ve daha modern metotlarla seçim çalışmaları yapılmasına taraftarım. Tıpkı batıdaki gibi.

Başkalarının fikrine saygı duymak, başkasının özgürlüğünün başladığı yerde kendi özgürlüğünün bittiğini sindirmektir demokrasi. Türkiye’nin de artık bu anlamda batı demokrasi ligindeki sıralamada daha yukarılarda olduğuna inanıyorum.

Herkes biliyor ki, seçmen oy verirken sadece son iki ay içerisindeki parti performansına oy vermiyor. Halk, kuru vaatlere, yalan söylemlere, uydurma programlara prim vermiyor. Halk, oy vereceği siyasi partinin, geçmişine, geçmişteki icraatlarına, dönem içerisindeki tutumlarına ve geleceğin Türkiye’sine ne katacağına bakıyor. Profesyonel ajanslar tarafından hazırlanan seçim kampanyalarındaki cafcaflı ifadeler ile dışarıdan hazırlanmış senaryolar da artık prim yapmıyor. Türk insanı samimiyete, hizmet ehli olmaya, ülkeyi temsil kabiliyetine, programa ve hazırladığı seçim beyannamesinin inandırıcılığına önem veriyor.

Peki bu seçimlerde halk neyi önde tutuyor. Anadolu Soruyor isimli programla iki ay boyunca halkın içerisinde olduk. Kimsenin gitmediği yerlere gittik. Tunceli’ye, Diyarbakır’a, Siirt’e, Iğdıra, Ağırı’ya, Muş’a… Karadeniz’e, Marmara’ya, Akdenize… Karadan dolaştık Anadolu’yu. Bazı parti genel başkanlarından daha fazla ile gittik. Köy köy, belde belde, yayla yayla dolaştık. Gördük ki, halk en çok çözüm sürecinin devamından yana. Oyunu hangi partiye verirse versin halk, çözüm süreci sürsün, analar ağlamasın diyor. Birde istikrar istiyor. Halk maceradan yana değil. Geleceğin müreffeh Türkiye’sinin ancak huzur ortamıyla kazanılabileceğine inanıyor. Ülkenin geldiği noktadan geriye değil ileriye gitmesini istiyor. İnançlı bir gençlik, kaliteli bir eğitim, güçlü bir ekonomi, donanımlı bir insan kaynağı, dünyayla entegre olmuş bir ülke olsun istiyor. Bilgi toplumu olmak istiyor. Bilgiyi üreten, itibarlı bir devlet olmak istiyor.

Halk ne dediğinin de ne istediğinin de farkında. Halk isteğini sandığa yansıtacak iradeye sahip.

En çok neye üzüldüm biliyor musun? Son günlerde caddelere, sokaklara, evlere, bahçelere, arabaların sileceklerine iliştirilen bir broşüre. Kimliklerini gizleyen karanlık güçler, bu düzende sandığa gitmenin doğru olmadığını savunuyor. Konya’nın büyük alimlerinin ağızlarının payını verdiği bu millet düşmanları, erkekçe çıkıp fikirlerini savunmak yerine (varsa fikirleri?) karanlık mahfillerde gizlenerek Allah adına karar veriyorlar. Halkımızın kim olduğunu bilmediği bu dış mihrakların maşalarına kulak asmadığını biliyorum. Bunun yerine ilmine saygı duyduğumuz müftümüz Prof. Dr. Ali Akpınar, İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Çeker’in açıklamalarına itibar ettiklerinden hiç kuşkum yok.

Son yıllarda yapılan seçimler gibi huzurlu, birbirimize ve düşüncelerimize saygı duyacağımız bir seçim günü dileklerimle, yeni dönemin ülkemize milletimize hayırlı olmasını diliyorum.