​Enflasyonla mücadele ama nasıl?

Seçim sonrası ekonomide ciddi bir reform bekledik. Kolay değil pandemi süreci, küresel ekonomik kriz, yaşadığımız deprem felaketi derken son 3 yıl ekonomide adeta enkaz oluşturdu. Hükümet bir taraftan üreticiyi ayakta tutmaya çalışırken diğer yandan çalışanın geçim standardını korumaya çalıştı. Seçim sonrası ekonomiye dair en önemli hedef enflasyonun düşürülmesi olacaktı. Özellikle memur maaşlarında beklenilenin üstünde bir zam yapıldı.  Bu süreçte düşük maaş alan emeklilere hiç zam verilmedi. Hiç diyorum çünkü Kök maaşa yapılan artış diğer emeklileri hiç etkilemedi. 7 Bin 500 emekli maaşı alanlarda hayal kırıklığı yaşamanın yanında haklı bir öfke oluştu. Bizim ülkemizde hiç adil bir emeklilik sistemi kurulamadı. Geçmişte de bu şekildeydi şimdide aynı. Bugünlerde tüketime o kadar çok zam geliyor ki biz artık takip edemez olduk. Vergilere, çaya, süte derken en son gelen petrole yapılan zamla “artık yeter” noktasına geldik. Mesele sadece bindiğimiz arabanın hesabı olsa hiç sorun değil. En kötü toplu ulaşım kullanırız. Ancak gelen zam sebze- meyve fiyatlarından, ayakkabıya, nakliyeden, ulaşıma bir çok alanda bize zam olarak geri dönüyor. Bu politikayla enflasyonla mücadele nasıl olacak çok merak ediyorum. Kira ve araç fiyatları bir türlü  kontrol altına alınamadı. Haber bültenlerimizde Kiracı – ev sahibi kavgalarını ekrana getirmek artık sıradanlaştı. Cinayetler, davalar vs. aldı başını gidiyor. Devlet ev kira artışları %25’ten fazla olmayacak dese de öyle olmuyor işte. Diğer taraftan araç fiyatlarının yanına yaklaşılmıyor. Yüzüne bile bakılmayacak araca 200 Bin TL isteniyor. Demem o ki ekonomi yönetimimizde sorun var.  “3 ay sonrası daha iyi olacak” açıklamalarına vatandaş itibar etmiyor artık. Birçok alanda ülkeye çağ atlatan AK Parti bunun çözümünü ivedilikle bulmak zorunda. Evet sorunlar var. Bu sorunları çözecek kişinin de Erdoğan olduğunu biliyor millet. Hala umutla, sabırla trenin raya girmesini bekliyor. Eyvallah…