Covid-19 salgını nedeniyle ekonomiler zor günler geçirmektedir. 2020 yılının ilk çeyrek büyüme verileri açıklandı. Esas önemli dönem bundan sonra başlayacak ve virüs nedeniyle yaşanan krizin etkilerini ikinci çeyrekten itibaren görmeye başlayacağız. Virüs krizinin ilk aşaması dibe vuruş ve tüm dünyanın aldığı dev ekonomik paketler ile dibe vuruşun önüne geçilmiş durumda olduğunu gösteriyor. İkinci aşamada ise, sürecin nasıl ilerleyeceği ve toparlanmanın nasıl olacağıdır. Bunun içinde ikinci çeyrek verilerini görmek ve bu süreçte yeni önlemler ve uygulamalar olup olmayacağını incelemek gerekiyor. Sonraki aşamada ise yeni bir dalganın olup olmayacağı en önemli konulardandır.
2020 yılı ilk çeyrek büyüme oranı 4,5 olarak açıklandı. Rakam olarak baktığınız da böyle bir ortamda çok iyi olarak algılanmaktadır fakat içeriğinin ve sonrasının nasıl olacağını incelemek gerekir. Büyüme gerçekleşmesinde en önemli unsurlardan birisi de Mart ayının yarısına kadar virüs ülkemizde etkisinin olmayışıdır. 2020 yılı ilk çeyrek verilerinde hane halkı tüketimi ve devletin tüketim harcamalarında bir artış olduğu görülmektedir. İhracat ve ithalatta negatif değişim ise bize daralmanın başladığını işaret etmektedir. Bu demek oluyor ki, yatırım ve ihracat açısından küçülürken tüketim harcamalarını artırmasıyla büyüme gerçekleşmiştir. Büyüme tüketime, harcamaya dayalı bir büyüme olduğu aşikârdır. Bu tarz büyümelerin geçici olduğunu daha önceden de çok kez ifade ettim. Yani yatırımların zayıf kaldığı ortamdayız. İç talepte bir canlanma var fakat bu durum da size cari açık olarak olumsuz yansıyacaktır.
Avrupa’daki gidişatın çabuk toparlanamayacağı ve bundan kaynaklı bizim ihracatımızın olumsuz etkileneceği tahmin etmek hiç de zor değil. Bu durum beraberinde zayıf olan yatırımların zayıf kalmasına da neden olacaktır.
Virüs son iki ayda en fazla etkilediği ülkelerin başında olan ABD’de tüketim harcamaları Mart ayında %6,9 azalmıştır. Nisan ayında ise %13,6 düşüş ile 1959’dan beri en fazla düşüşün yaşandığı ay olmuştur.
Seyahat yasaklarının olması sebebiyle tüm dünya turizm gelirlerinde ciddi düşüler yaşanmıştır. Dünyanın en büyük 20 ekonomisi incelendiğinde turizm ekonomideki payı en fazla %15,5 ile Meksika’dır. İspanya ve İtalya takip etmektedir. Ülkemiz de ise turizmin ekonomideki payı %11,3 olduğu görülmektedir. Ülkemizin 2019 yılında Turizm geliri 35 milyar $. Turizm ve Kültür Bakanlığı verilerine göre geçen yılın ilk çeyreğine göre yaklaşık %23 turist kaybı yaşamıştır. Nisan ayında ise bu oran neredeyse %90 seviyesine ulaşmıştır.
Bütün bu veriler bize gösteriyor ki ilk çeyrek büyümesi ya da küçülmesi aslında net bir bilgi vermemektedir. Önemli olan 2.çeyrek büyümesi, tüketim harcamaları ve sanayi üretim endeksi önemlidir. Ekonomilerin daralmaya başladığı ve dünyanın resesyona girdiği bir dönemde insanların tüketim, çalışma ve yaşam alışkanlıkları değişecektir.