Bu konuyu konuşmamız gerekiyor...
29 Kasım 2017
“İnna lillahi ve inna ileyhi raciun”. Ondan geldik, yine ona döneceğiz.
Âni haberlerle sarsılıyoruz. Bazen inanmakta güçlük çekiyoruz. En yakınlarımız, sevdiklerimiz, dostlarımız birer birer ayrılıyor aramızdan.
Bana mı öyle geliyor bilmiyorum. Sonbaharın sonlarında ve ilkbaharın başlarında daha çok ölüm hadisesi gerçekleşiyor gibi. Biri hazan, biri yeniden diriliş mevsimi.
Konyalılar cenaze hizmetlerinden memnun. Cenazeniz olduğunda ALO 188’i aramanız yeterli. Gerisini Büyükşehir Belediyesinin ilgili birimleri hallediyor. Cenaze bulunduğu yerden alınıyor, nerede toprağa verilecekse oraya yakın Gasılhane’ye götürülüyor. Yıkanma ve kefenleme işlemleri, işin ehli kimseler tarafından yapıldıktan sonra cenaze, namazın kılınacağı musalla taşına kadar ulaştırılıyor. Mezarı da hazır hale getirilen cenaze için, yakınlarına sadece dini vecibeleri yerine getirmek kalıyor. Tüm bu işlemler için bir kuruş para alınmıyor.
Diğer birçok ilde mezar yeri için dahi ciddi paraların alındığını bildiğimizden dolayı, Konya’da bu hizmeti yapanlardan “Allah Razı olsun” diyoruz.
Son günlerde tarafıma gelen bir isteği yazmadan geçemeyeceğim. İnsanlar taziye çadırı hizmeti de istiyor. Ülkemizde genelde bu hizmet ilçe belediyelerinin eli ile yürütülüyor.
Konya’da merkez ve taşra ilçelerinden bazıları bu hizmeti verirken bazıları ise vermiyor. Durum böyle olunca da bir ikilem yaşanıyor. Bize gelen şikâyetler, “falana bu hizmeti verdiler, ama bize vermediler” şeklinde. Yani ilçe ayrımı yapmadan, dert yanıyorlar.
Kanımca, tıpkı cenaze hizmetleri gibi taziye hizmetleri de bir ihtiyaç. Özellikle ilk üç gün misafirleri evlerimizde konuk etmekte zorluklar yaşıyoruz. Evlerimiz gelen kalabalıkları almıyor. Her ne kadar komşular yardımcı olsa da hizmette aksamalar meydana geliyor.
Kayseri başta olmak üzere doğu vilayetlerinde bu hizmetler uygun şekilde veriliyor. Yan yana iki çadır kuruluyor. Biri bayanlar, diğeri erkekler için. Mevsimine göre içeride soba veya elektrikli ısıtıcı da bulunuyor. Hatta çay hizmeti için bir de elektrikli semaver veriliyor. Çadır kurulduktan sonra hizmetler cenaze yakınları tarafından yürütülüyor.
Doğuda bu konuyu belediye başkanları ile de konuştum. Onlar daha önce taziye evleri yaptıklarını ama vatandaşların taziyeleri kendi evlerine yakın bir yerde kabul etmek istediklerinden dolayı, yapılan harcamaların boşa gittiğini söylüyorlar. Vatandaşların çadır hizmetinden ise fevkalade memnun olduğunu belirtiyorlar.
Bu hizmet bir ihtiyaçtan kaynaklanıyor. Bu konu üzerinde hem belediyelerin hem de inşaatçıların yoğunlaşması gerekiyor. Yeni yapılan birçok sitede çok amaçlı salonlar mutlaka yapının içerisine ekleniyor ama eskilerde yok.
Şehir planlamacıları, mimarlar, inşaat mühendisi, belediyelerin ilgili birimleri ve tüm bu konuya ilgili herkesin konuyu yeniden ele almasında fayda var. 300-500-1000 konutlu siteler yapılıyor günümüzde. Sitelerde de taziye mekânının nereye yapılacağı çok iyi düşünülmeli.
Şahsen bu konunun üzerinde herkesin kafa yormasında fayda görüyorum. Zira değişen dünyada, yaşarken her türlü konforumuz için elimizden geleni yapıyoruz. Ölümü ise hatırlayanımız yok. Başımıza geldiğinde ise ne yapacağımızı şaşırıyoruz. Yine de iyi ki belediyelerimiz var.
Gelin; o, ne zaman geleceği belli olmayan vakit için hazırlık yapalım. Hep birlikte…
Yorumlar
Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.