Akhisarspor 3- Konyaspor 0.
Puan beklentimizin olduğu maç böyle sonuçlanınca herkes çıldırdı.
Ne mi konuşuluyor?
• Hoca derhal istifa etmeli.
• Hoca hemen gönderilmeli.
• Yönetim istifa etmeli.
• Acil olarak olağanüstü genel kurul yapılmalı.
• Bu hocadan olmayacağını söylemiştim.
• Yönetimin olmayacağı belliydi.
• Bu yaştaki Etoo’dan ne hayır gelir.
• Fenerbahçe ve Trabzonspor’da dikiş tutmayan Volkan’ı niye aldık?
• Son haftalarda formunda oynayan bir takıma karşı böyle bir kadro ile mi çıkılır?
• Orta sahamız çok kötüydü?
• Bu kadar bireysel hata yapılır mı?
• Transfer döneminin son gününde futbolcu alırsan olacağı buydu.
• Bu kentte futboldan anlayan yok.
• Aykut hoca gitti, Konyaspor bitti.
Eleştiriler genel olarak hoca ve yönetimde yoğunlaşıyor. Futbolcular ile ilgili söylenen ise “tek tek bakıldığında futbolcular iyi, ancak takım oyununa gelince başarısızlar” şeklinde…
Konyaspor sevdalıları tüm bu serzenişlerinde haklılar. Çünkü futbolda sonuca bakılır. Maçın sonunda hanesine 3 puanı yazdıran başarılıdır. Hele hele de takımın ligden düşme ihtimali varsa…
Ancak duygularımızla değil aklımızla hareket etmeliyiz. Kızgınlıkla söylenen tüm bu sözler bir yana, acil olarak doğru tedaviye yönelmeliyiz. Taraftarların teşhisine diyeceğimiz yok. Teşhis doğru. Mesele reçetede. Bu işin reçetesi ne olmalıdır?
Telafisi mümkün olmayan haftalara girdik. Bundan sonra alınabilecek kötü sonuçlar, 2.3 milyon nüfuslu bu kenti üzer. Bu sayıya bir o kadarı il dışında yaşayan Konyalıları da eklemek gerekir.
Üzüntümüz, kızgınlığımız bizi yanlış kararlar almaya itmemeli. Sakin kafa ile düşünmeliyiz. Bu şehirde futbolda anlayan çok insan var. Kentin ortak aklına ihtiyaç duyduğumuz bir noktadayız. Takıma geçmişten bugüne katkı veren eski yöneticiler, futbolcular, spor adamları, gazeteciler, spor yorumcuları var. Spor bürokrasisinin en tepesinde hemşehrilerimiz var. Valimiz, Büyükşehir Belediye başkanımız, ilçe belediye başkanlarımız, milletvekillerimiz, oda başkanlarımız, Üniversite yöneticilerimiz, STK temsilcilerimiz var. Bu konuda samimiyetle katkı vermek isteyen herkesin fikri mutlaka alınmalıdır.
Alınmazsa ne olur?
Almayanlar, ileride doğabilecek her türlü sonucun müsebbibi olurlar. Takımın iyiye gitmesi halinde takdir, kötüye gitmesi halinde ise tenkit alırlar. Kötüye gitmesini arzu etmeyiz ama, kötüye gitmesi durumunda her türlü tenkide açık olmak zorundalar. Darılmak, kırılmak, bozulmak, alınmak yok. Çünkü bu takım tüm kentin ve bu kente sahip çıkan herkesin takımı.
Önümüzde kritik bir maç var. Malatyaspor düşme korkusu yaşamayan bir takım. Pazar günü kendi sahalarında ligin en zayıf ekibi Karabük ile karşılaşacaklar. Galip ayrılmaları halinde çok rahatlayacaklar. Kendi saha ve seyircimiz önünde oynayacağımız bu maç hata götürmez. Ligin defansı en güçlü takımlarından birisi ile oynayacağımız bu maçı kaybettiğimiz takdirde, alt liglerden lig seçmek gerekecek. Gaziantep’in, Denizli’nin, Kocaeli’nin, Eskişehir’in, Karşıyaka’nın, Sakarya’nın, Elazığ’ın, Samsun’un, Altay’ın düştüğü durumu bilmeyenimiz yoktur sanırım.
Şahsen ben tek bir tavsiyede bulunmak istiyorum. Kentin ortak aklı, Teknik Direktörün değişmesi gerektiğinde mutabıksa, bir gün dahi beklenmemelidir. Çünkü telafisi zor haftalara girdik. İşin kötü tarafı düşme hattındaki rakiplerimiz ikinci yarıya iyi bir başlangıç yaptılar.