Ah şu müteahhitler...
23 Eylül 2016
Önceki gün Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Ahmet Sorgun’un düzenlediği ve tam tekmil milletvekilleri, il başkanı ve teşkilat temsilcilerinin katıldığı toplantıda gündeme Konya yatırımları da geldi.
Merkezi idarenin yürüttüğü çalışmalarda son yıllarda frene basılmasa da, gazdan ayağını çekme söz konusu. İşler eskisi gibi hızlı davam etmiyor. Adına vites düşürme de diyebilirsiniz.
Hani hepimizin özlemle ve sabırsızlıkla beklediği bir dağ suyu var. Mavi Tünel projesinin devamı niteliğindeki yatırımla Konya Şehir Merkezinde musluklardan Torosların o meşhur suyu akacak. Verilen süreye rağmen o su bir türlü getirilemedi.
Yine aynı şekilde “yılan hikayesine” dönen bir Beyşehir duble yol projesi mevcut. Yıllardır devam ediyor. Hala yarıya gelemediler. Bir türlü bitmiyor.
Keza Taşeli bölgesini Alanya’ya bağlayacak bir yol çalışması daha var. Kuşyuvası yolu da deniliyor. Evet çalışma sürüyor ancak istenilen hızda değil. Aynı şekilde Lojistik Merkezi projesinde de işler ağır yürüyor.
Çevreyolu projesi kısmen yeni. Bir şey demiyorum ama, o yola çok ihtiyacımız var. Şehirde çevre yolu olarak kullandığımız bütün yollar artık cadde hükmüne geçti. Ve bazı saatlerde ciddi trafik yoğunlukları yaşanıyor. Bir gecikme var mı bilmiyorum ama, hızlı devam ettiğini de kimse söyleyemez
Konya metro projesinde işler yolunda gözüküyor. İnşallah onda da “müteahhit faciası” yaşanmaz. Keza Konya-Karaman hızlı tren projesi de hızlandırılması gereken projeler arasında yer alıyor.
Bunların hepsi Sayın Sorgun’a soruldu. Sorgun tüm içtenliği ile hepsini tek tek anlattı. Bazılarındaki temel sorunun hükümetten veya bakanlıklardan kaynaklanmadığını açıkladı. Çoğunda müteahhit sorunu var. Müteahhit işi almış ancak daha sonra çeşitli bahanelerle yürütememiş. Bir yatırım bu sıkıntıyla karşı karşıya kalırsa, iş bitmiyor. Uzuyor da uzuyor…En iyi yöntem iptal edip, yeni ihale yapmak. Ama o da vakit kaybettiriyor. Anlayacağınız Konya yatırımları bu müteahhitlerden çok çekiyor. Dua edelin hep düzgün müteahhitlerle karşılaşalım.
İBRETLİK VAKIA
Bir okul düşünün. Ortalama seviyede bir mahallede. Öğrenci sayısı 3 binin üzerinde… Okul yönetimi başarılı. Okul başarısını resmi sınavlarda kanıtlamış. Daha açıkçası Konya birincisi olmuş. Yöneticiler öğretmenlerle birlikte vakti saati geldiğinde okulu kendi elleriyle boyuyorlar, kendi elleriyle temizliyorlar. “Bu dönemde böyle gayretle çalışan eğitim erlerimiz de var mıymış” dedirtir türden.
Ancak birileri okul müdürüne takmış. İşin ucunda küçük bir kapris veya onur meselesi var. Ancak bu problemi o kadar büyütmüş ki, yakınlarının nüfuzunu kullanarak hem siyaset üzerinden hem milli eğitim yönetimi üzerinde etkili olmuş. Durum okul müdürünün görevine son vermelere kadar suni bir şekilde büyütülmüş.
Önce okul müdürü FETÖCÜ diye iftira atılmış, tutmamış. Sonra İmam Hatip mezunu olduğu halde adamcağıza komünist yaftası yapıştırılmaya çalışılmış. Daha neler neler?
Bir de uyduruktan suç bulunarak teftiş başlatılmış. Teftiş Kurulu üzerinden de nüfuz baskıları veya nüfuz hatırları kullanılmış. (?)
Veliler tedirgin. Başarılı bir okul idaresinin haksız ve lüzumsuz yere görevden aldırılacak olmasına tepkili. Geldiler ve dertlerini anlattılar. Hak verdim. Yukarıdakinden farklı olarak tek bir suçu varsa gereğini yapsınlar diyorlar. Bir eylem hazırlığında olduklarını söylüyorlar. Eğer olursa bu Konya’da ilk defa olacak. Okulumuz yok, dersliğimiz yok, öğretmenimiz yok diye eylemler gördük, ancak “başarılı okul müdürümüzü görevden almayın” diye sanırım ilk defa olacak. Tabi umarız adalet yerini bulur, adaletle hükmetmesi gerekenler görevlerini yerine getirirler de böyle bir şey yaşanmaz.
Veliler sadece bunu mu anlattılar. Değil elbette… Bu işi kimin kaşıdığını, altında kimlerin olduğunu, kimin nüfuz kullandığını ve daha neler… Hepsini araştırıyoruz. Günü geldiğinde anlattıkları doğruysa elbette yazacağız….
Yorumlar
Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.