​2 DOĞRU, 1 YANLIŞ

Dünkü “Bahçeli’yi Anlayan Var mı?” başlıklı yazım hakkında MHP Konya milletvekili ve MHP Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Kalaycı arayarak bazı konulardaki yanlış anlaşılmalarla ilgili olarak bilgilendirmek istediğini söyledi. 

Milletvekili Kalaycı, beyefendi kişiliği ve kibar tutumlarıyla saygın bir vekil. Uzun telefon görüşmemizde partisinin meseleyle ilgili politikasını izah etmeye çalıştı. Yazımda özetle Bahçeli’nin “hem seçim hükümetine karşıyız, hem erken seçime karşıyız hem de koalisyon kurmayız” sözlerini hatırlatmış ve Bahçeli’nin tıkanan siyaset sorunu karşısında sorumluluk almadığını yazmıştım. 

Kalaycı “evet ilk ikisi doğru ancak üçüncüsü yanlış” dedi. Koalisyon kurmayız şeklinde bir ifadelerinin olmadığını söyledi.

Biz, Davutoğlu’nun Bahçeli’yi ziyaretinde, Bahçeli’nin özetle “bize ana muhalefet görevi verildi, siz diğer iki partiye gidin” dediğini biliyoruz. Halk da öyle biliyor. Kendisine bunu hatırlattığımda konunun yanlış anlaşıldığını ifade etti. 

“Peki o zaman şimdi tam da zamanı”dedim. CHP ile koalisyon kurulamadı. AK PARTİ ve MHP tabanları iki partinin koalisyonundan yana…

“Biz koalisyona hazırız. Pazartesi günü yapacakları teklifi bekliyoruz” dedi Kalaycı. 

Sayın Kalaycı’dan edindiğim izlenimlerde iki parti arasındaki meselenin Cumhurbaşkanı olduğunu söyleyebilirim. MHP yakın zamana kadar en büyük sıkıntı olarak çözüm sürecini gördü. Ancak çözüm sürecinin buzdolabına kaldırılmasıyla bu konuda uzlaşma ihtimali var. 

MHP Cumhurbaşkanını neden sorun olarak görüyor?. Bahçeli’nin cumhurbaşkanıyla ne alıp veremediği var.?

Kalaycı sorunun cumhurbaşkanının şahsından ziyade hükümete yapacağı müdahaleyle ilgili olduğunu söylüyor. “Varsayalım, hükümet ortağı olduk. Bir konuyu müzakere ederken Davutoğlu’u tek başına karar verebilecek mi? Yoksa bir de bu konuyu Cumhurbaşkanına soralım mı diyecek. Bu durumda hükümet nasıl sürdürülebilir?” diyor. 

Bence çok zorlama bir bahane bu. Kendi tabanlarına niçin koalisyona sıcak bakmadıkları açısından haklı bir bahane gibi görünmesine rağmen tutarlı değil. Halk MHP’nin Ahmet Necdet Sezer gibi bir cumhurbaşkanı döneminde Bülent Ecevit’in DSP’si ve Mesut Yılmaz’ın ANAP’ı ile nasıl uyumlu bir hükümet kurduğunu biliyor. MHP tabanı en azından Sezer’e gösterilen hoşgörü kadar Erdoğan’a da saygı bekler. 

Yazımda hem MHP tabanını hem de diğer parti tabanlarının Bahçeli’yi anlamadığını ifade etmiştim. Bu vesileyle Sayın Mustafa Kalaycı’nın ağzından Bahçeli’nin kör düğüm olan siyaset çıkmazıyla ilgili çekincesini anlamış olduk. Bahçeli'nin Başbakanla Pazartesi randevusu var. Belki de başbakan “en kası sürede seçim yapalım, azınlık hükümetimize destek verin” diyecek. Konya milletvekili Sayın Mustafa Kalaycı’ya bu vesileyle konuyu daha iyi anlamamıza yaptığı katkıdan dolayı teşekkür ediyorum. 

Pazartesi günü “bizimle hükümet ortağı olur musunuz?” şeklinde bir teklifle giderse, MHP iki temel konuda garanti isteyecek. Binincisi “çözüm sürecini kayıtsız şartsız sona erdirin”, ikincisi “Cumhurbaşkanı her hal ve şartta hükümete müdahale etmesin”.

Her iki partinin duyarlılığını bildiğimizden koalisyon zor görünüyor.