Son Dakika Haberler
Haftalardır temayül için çalışan aday adayları, birinci parkuru geçmenin yorgunluğunu üzerlerinden atmadan ikincisine hazırlanıyorlar. İkincisinde muhatap halk. İşler burada biraz zorlaşıyor. Birincisinde ilçe teşkilatlarını dolaşıp, fikirlerini projelerini anlatan aday adayları şimdi koca ilin tamamın kendilerini tanıyacağı ve takdir edeceği tanıtım faaliyetleri yapmak zorundalar.
İkinci etapta anketler var. Anketörlerin kimin kapısını çalacağını bilmek ise mümkün değil. Bundan dolayı televizyon ekranları ve medyadan yararlanmak gerekecek. Ayrıca Sivil Toplum Kuruluşlarını ve kanaat önderlerini de unutmamak lazım.
Bu arada Konya aday adaylarını dinleyecek olan komisyon da belirlendi. Komisyonun başkanlığını Genel Başkan Yardımcısı Öznur Çalık yapacak. Adaylardan bir kısmı daha şimdiden diksiyon, hitabet,beden dili, etkileyici konuşma dersleri almaya başladı bile.
Alt komisyonların da, üst komisyonların da işleri zor. Bir önceki yazımda 206’dan 13 çıkar mı diye sorgulamış ve 206’dan iyi bir 13’ün çıkabileceğini savunmuştum. Okurlarımızdan da “evet haklısın” desteği almış ancak bazılarının “peki kimler olmalı?” sorusuyla karşılaşmıştım.
Kimler olmalı konusunu hafta boyunca fikrinden istifade edebileceğim kişilere sordum. Kanaat önderleriyle de değerlendirmeler yaptım. Genel kanaat, Konya’yı bilen, eğitimli, mecliste Konya’yı en iyi temsil edebilen, derdimizden anlayan-derdimizi anlatabilen, meclise sadece parmak kaldırmaya gitmeyen, yük olmaya değil, yük almaya giden, vefalı, davaya asla ihanet etmeyen, her şartta Davutoğlu’nu ve Erdoğan’ı savunabilecek, değerlerimizle örtüşen kişiler olmalı şeklinde. Değerlendirmelerde bir farklı konu daha ön plana çıkıyor. Herkes nedense onun altını çiziyor. “İthal aday istemiyoruz”.
İthal adaydan kasıt, genel merkez iradesiyle yukarıdan aday gösterilecek Konya ile ilgileri bulunmayan kimseler. Aslında ben bu konuyu hiçbir zaman anlamamışımdır. Geçen seçimde bazı bakanlar ilgilerinin bulunmadığı illerden aday gösterildi. Amaç o illere “bakın size çok büyük önem veriyoruz, bakan gönderdik” demek ve böylece daha fazla oy almak. Ancak kanaatim bunun faydası olmadığı gibi zararı oluyor. Yıllar önce Konya’da valilik yaptığı gerekçesiyle Konyalı olmayan bir vekilimiz olmuş, ancak halk bu formülü tutmamıştı. Yerel seçimlerde de benzer uygulamalar yapıldı. Mesela Şanlıurfa’da vali belediye başkan adayı gösterildi. Aslında vali Kahramanmaraşlıydı. Ne kadar doğru yapıldı, dönemin sonunda anlayacağız.
Derinden seslendirilen bir başka ayrıntı ise başörtülü aday arzusu. Herkes ilk defa başörtülülerin aday gösterildiği bu seçimde Konya’nın başörtülü bayan adaylarla temsil edilmesini istiyor. Bu Konya’nın özel hassasiyeti. “Madem ki, bu bir ilk ve madem ki, biz Konyalıyız, Konya’ya bu yakışır” diyorlar. Ancak burada başörtüsü bir bez parçası olarak değerlendirilmiyor. Başörtüsünün anlamını bilen ve yaşamı ona uygun adaylardan bahsediliyor. Konya’nın hassasiyetlerine dikkat etmek gerekir diye düşünüyorum. Başbakan Konyalı. Bu seçimde önceki seçim çıtasını geçmek gerekiyor. Bu mesaj hem Konya için hem Davutoğlu için, hem de Türkiye için çok önemli.
Konyalıların kahır ekseriyeti böyle düşünüyor. Biz sorduk, onlar konuştu. Dinledik, değerlendirdik, yazıyoruz. Biz zaten değerlendirmeyi yapacak olanların Konya ile bizimle aynı hassasiyetleri paylaştıklarını biliyoruz. Ama yine de son bir kez hatırlatmak istedik.
Yorumlar
öncekıler gıbı olmayacak,yurt dısında master doktora yapmamıs,bas ortulu ama SÜSLÜMAN simdiki sözüm ona kapalılar gıbı olmayan paralelcılere yalakalık yapmayan,olsun.ama sanırım zor, bu secımde ılk defa ak partıye oy vermeyecegım.boş oy kullanacam.
Olmazsa olmaz 4 şartımız: 1-Başörtülü ama samimi başörtülü. 2-Konyalı, ithal asla istemiyoruz, 3-Yan gelip yatmayan, terleyen proje üretip hayata geçiren, projesi lafta kalmayan. 4-Kutlu davaya son nefesine kadar sadakatle bağlı kalan, asla Tayyip ve Davutoğlu'na ihanet etmeyen. Birlik beraberlik içinde kalan. Fitne ve fesatları püskürten, aday. Makam mevki değil, davayı esas alan aday.