Prof. Dr. Saniye Gül Güneş, bu yaz döneminin kalkan kısıtlamaların ardından Türkiye için çok kötü geçmediğini belirterek, “Her ne kadar kısıtlamalardan dolayı istediğimiz şekilde her ülkeden turist alamasak, halkımız da çok rahat her yere seyahat edemese de ön plana çıkan birtakım turizm türleri oldu” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin bu anlamda çok kıymetli bir coğrafyaya sahip olduğunun altını çizen Prof. Dr. Güneş, doğa ve ekoturizme yoğun bir yöneliş olduğuna vurgu yaparak, “Doğal alanlara yapılan seyahatler, mesela arkamızda Beyşehir Gölü’nü görüyorsunuz... Şimdi Konya’ya inanç turizmi nedeniyle turistler geliyor. Onların aynı zamanda doğa turizmi nedeniyle Beyşehir’i ziyaret etmesi de önem kazanıyor” şeklinde konuştu.
Türkiye’de orta vadeli planla 2024 yılına kadar turizmin tüm yıla yayılması ve çeşitlendirilmesi konularında yürütülen ve Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da onaylamasının ardından yürürlüğe giren çalışmalar olduğundan da söz eden Saniye Gül Güneş, “Bu konular artık ön plana çıkacak. Turizm gelirlerimizi artırabilmek adına bu anlamda sürdürülebilirlik çok önemli. Nedir bu sürdürülebilirlik? Elbette çok güzel doğal, tarihi, kültürel kaynaklarımız var Türkiye’nin her yerinde. Sadece Beyşehir Gölü gibi değil, her yer birbirinden kıymetli. Önemli olan, bu kaynakları koruyarak turizm yapmak. Çünkü turist niye geliyor bu kaynakları görmek için geliyor, yerli turist de yabancı turist de aynı. Eğer biz doğamızı tarihimizi, kültürümüzü koruyamazsak bunu her şeyden önce gençlerimize aktaramayız. Böylece zaten turizm de olmaz. Dolayısıyla da öncelikle kültürel ve doğal değerlerimizi korumamız gerekiyor” dedi.
Güneş, Konya’nın inanç turizmi açısından bir marka kent olduğunu, il merkezine bu anlamda gelenlerin büyük çoğunluğunun da inanç turizmi sebebiyle geldiğine dikkat çekerek, “Konya’nın zengin potansiyeli nedeniyle biraz daha çeşitlendirilmesi gerekiyor. Evet Konya, inanç turizmi açısından bir marka kent, ama bunun yanı sıra, doğa var burada ve kültür var. Beyşehir’de mesela o cips gibi kurutularak yapılan tarhana çok sağlıklı, tarhana olarak da, yiyecek olarak da tüketiliyor. Bunların hepsinin bir şekilde turizme kazandırılması önemli; ama turist ne ister, özellikle gastronomi turisti? Mesela yerel pazarlara gitmek, yerel ürünleri görmek ister ve aynı zamanda da burada çok güzel bir su yüzeyi var, doğa var, milli park var, plaj var. Bunların hepsi bir bütün. Turizmde önemli olan şu; eğer siz gelen kişiye ertesi gün orada konaklayacak kadar imkan sağlayabilirseniz, olanaklar, aktiviteler olabilirse turist ertesi gün de orada kalmayı ve etkinlik yapmayı ister” diye konuştu.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz?
Google News’te
KONHABER'e abone olun.
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.
Yasal Uyarı:
Yayınlanan haberler, köşe yazıları, fotoğraflar, yazı dizileri ve her türlü eserin tüm hakları Mirajans Medya İletişim Reklam Haber ve Prodüksiyon A.Ş.’ye aittir. Kaynak gösterilerek bile olsa eserin bütünü veya bir kısmı özel izin alınmadan kullanılamaz.
-
I
Konya'ya gelen Turist Beyşehire asla gitmez. Bu tamamen boş hayalden ibarettir. Ancak Beyşehir Antalya ile aksında olduğundan, mevcut haldeki Ankara-Antalya Afyon üzerinden sağlanmaktadır. İşte bu Beyşehir üzerine alınabilirse ozaman Beyşehir turistten geçilmez. İnşaat halindeki Konya-Antalya karayolu açıldıktan sonra Beyşehir-Konya Yolundaki Yunuslar'dan Derbent-Kadınhanı ve Polatlı'ya duble sıcak bir asfalt yapılırsa ozaman Beyşehir hayalindeki Turizm kentine dönüşür. Akşehir-Polatlı hattında zaten duble yol çalışması yapılıyor, Kadınhanın'dan gelen yol Akşehir-Sülüklü kavşağında birleşiyor. Bu durumda Kadınhanı'ndan Polatlı'ya kadar zaten duble sıcak asfalt yapmak gerekmiyor, zira Akşehir-Ankara duble karayolu kapsamında zaten çoğu yapılmış oluyor. Geriye Altınöz'den Kadınhanı, Derbent ve Yunuslar'a kadar ki kısım kalmaktadır. Toplamda 122 km kalmaktadır. İşte bu yol yapılabilirse hem Ankara-Antalya 7 saatten 4'saate ineceğinden artık Afyon üzeri değil Beyşehir üzeri yapılacağından güzergah üzerindeki Beyşehir tam bir tatil beldesine dönüşecektir. Uğrayan herkes bir gece göl kenarında konaklamak isteyecektir. Beyşehir yeni Side veya Manavgat olacaktır. Bodrum, Marmaris, Kuşadası gibi otomobiller vızır vızır akacaktır. Beyşehir aynı zamanda Türkiye'nin yeni kavşak noktası olacaktır, tıpkı Afyon, Dinar, Aksaray gibi kavşakların buluştuğu şehir olacaktır. Ancak bu yolu yaptırmak zordur. Zira her nekadar Kadınhanı'ndan sonra düz ova olsa da Yunuslar-Derbent-Kadınhanı arasında yoğun bir Tünel, Viyadük, kazı, dolgu ve yarma faaliyetlerini gerektiriyor. Bu da maliyeti artıracağından yaptırmak biraz zor görünüyor. Ancak Sadece Beyşehir değil güzergah üzerindeki Derebucak, Beyşehir, Derbent, Kadınhanı ve Polatlı belediyeleri ve yöneticileri ortak hareket edip güç birliği oluşturabilirlerse işte ozaman yapılır. Zira güzergahtan geçecek Derbent Kayak Turizmi de bu karayolundan maksimum yararlanacaktır. Hem Ankara hem Antalya yerli ve yabancı turistine hitap etme imkanına kavuşacaktır. Derbent bu yol sayesinde Uludağ'ı sollayacak İsviçre Alpleriyle ve Davosla yarışacaktır.
-
Cevapla
-
Begen (2)
-
Begenme (0)
-
K
Kardeş ne yazdın böyle maşallah, keşke bunları yetkili birine ulaştırabilsen eğer maddi manevi mantıklı ise bir çalışma olacaktır. Beyaz Masa, Cimer gibi yerlere taşı olmazsa fikrini.
-
K
2024 YILINA KADAR DÜNYA BİLE ESKİ HALİNE DÖNMEZ.
-
Cevapla
-
Begen (1)
-
Begenme (0)