Son Dakika Haberler

Bu haberi daha sonra okumak için kaydedebilir ve sağ üst köşedeki butona basarak haberi okuyabilirsiniz!

'Teleferik kazazedeleri stres ve kaygı bozukluğu yaşayabilir'

Akdeniz Üniversitesi'nden Doç. Dr. Ali Erdoğan, Antalya'daki teleferik kazasında yaralanan ve mahsur kalanlarda akut stres reaksiyonu ile travma sonrası stres bozukluğu görülebileceğine dikkati çekip, "Travma sonrası stres bozukluğu tedavi edilmesi gereken önemli bir hastalıktır. " dedi.

’Teleferik kazazedeleri stres ve kaygı bozukluğu yaşayabilir’

Antalya'nın Konyaaltı ilçesinde 12 Nisan'da yaşanan teleferik kazasında 1 kişi hayatını kaybetti, 7 kişi yaralandı, kabinlerde mahsur kalan 174 kişi de 23 saat sonra kurtarıldı. Akdeniz Üniversitesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ali Erdoğan, teleferik kazasında yaralanan ve mahsur kalanlarda ortaya çıkabilecek psikolojik rahatsızlıkları anlattı. Teleferik kabininde mahsur kalan yetişkinlerde yükseklik korkusu, kapalı ortama girememe, asansör, otomobil ve uçağa binememe gibi belirtiler görüldüğünü söyleyen Doç. Dr. Erdoğan, çocuklarda idrar kaçırma, uyku ve yemek bozukluğu gibi belirtiler olduğunu akardı. Doç. Dr. Erdoğan, teleferik kazası gibi birden fazla kişinin etkilendiği kazalardan 1 ay sonra kazazedelerin yüzde 30'unda travma sonrası stres bozukluğu görüldüğünü belirterek, psikolojik desteğin önemine dikkati çekti.

'AKUT STRES REAKSİYONU İLK 1 AYDA OLAĞANDIR'

Doç. Dr. Ali Erdoğan, "Teleferik kazası gibi kitlesel travmalar sonrasında ruhsal etkilenmeler çok fazla görülüyor. Öncelikle ilk 1-2 aylık süreçte akut stres reaksiyonu dediğimiz durumlar olabiliyor. Bu tarz kitlesel travmalar sonrası oluşan yoğun kaygı, kapalı alanda duramama, arabaya binememe, duşa girememe, sürekli tedirginlik hali, sürekli irkilme, her an kötü bir şey olacak hissi, özellikle kurtarma ekipmanlarında helikopter sesine benzer bir ses duyduğu zaman kişilerde görülen yoğun kaygı, gece sürekli uykudan uyanma gibi belirtiler görülebiliyor. Akut stres reaksiyonu ilk 1 ayda olağandır. İlk 1 ayda görülen belirtiler genellikle olağan olarak değerlendiriliyor. Genellikle tedaviye gerek görülmüyor. Kişinin kendisine veya çevreye zarar verme durumu olursa; o zaman tedavi gerekebiliyor. Bu belirtiler kişinin yaşamını genel olarak bozuyorsa; psikiyatri polikliniğine başvurmalarını öneriyorum" dedi.

'MUTLAKA TEDAVİ OLMALARI GEREKİYOR'

Akut stres reaksiyonu gösteren hastaların şikayetlerinin 1 aydan uzun sürmesinin tehlikeli olabileceğini vurgulayan Doç. Dr. Erdoğan, "Eğer belirtiler devam ediyorsa, kişinin yaşamını etkiliyorsa; travma sonrası stres bozukluğundan bahsediyoruz. Travma sonrası stres bozukluğu tedavi edilmesi gereken önemli bir hastalıktır. Çünkü kişinin işlevselliğini bozar, kişi sürekli olay anını düşünür, kaygı, gerginlik, terleme yaşar. Kapalı alanlara giremez, arabaya binemez, kapalı odada kalamaz, banyoya giremez. İnternette, telefonda, televizyonda olayı hatırlatan herhangi bir olayla karşılaştığında yoğun kaygı duygusu yaşar. Bu tarz durumlarda mutlaka bireylerin tedavi olması gerekiyor" diye konuştu.

 

ÇOCUKLARDA UYKU BOZUKLUĞU, İDRAR KAÇIRMA

Doç. Dr. Erdoğan, "Yetişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da travma sonrası stres bozukluğu görülebilir. Hatta bu 10-20 yıl sonra bile görülebilir. Çocukta huzursuzluk olabilir, uykusuzluk gelişebilir, akranlarıyla ilişkileri bozulabilir, sürekli tedirgin olabilir, idrar kaçırma gibi benzer belirtiler olabilir. Çocuklara özgü farklı belirtiler olabiliyor. Yetişkinlerde görülen yoğun kaygıdan farklı belirtiler çocuklarda görülebilir. Özellikle çocuklarda uykuda bozulmalar görülebiliyor, uykuda sıçrama, sürekli anne ve babayla yatma isteği, ayrı odada kalamama gibi belirtiler de görülebilir. Bu tür durumlarda mutlaka çocuk ergen psikiyatri kliniğine başvurulmasını öneriyorum" dedi.

 


Kaynak: DHA

Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te KONHABER'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yasal Uyarı:

Yayınlanan haberler, köşe yazıları, fotoğraflar, yazı dizileri ve her türlü eserin tüm hakları Mirajans Medya İletişim Reklam Haber ve Prodüksiyon A.Ş.’ye aittir. Kaynak gösterilerek bile olsa eserin bütünü veya bir kısmı özel izin alınmadan kullanılamaz.

Bu İçeriğe Emoji İle Tepki Ver!

  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • Begendim
  • Kalp
  • Begenmedim
  • Gülen Surat
  • Kalpli Göz
  • Kızgın
  • Şokta
  • Üzgün

Yorumlar (0)

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”