TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu İslamofobi ve Irkçılık İnceleme Alt Komisyonu, AK Parti İstanbul Milletvekili Adem Yıldırım başkanlığında toplandı.
Komisyonun çalışmalarını anlatan Yıldırım, Fransa'ya gerçekleştirilen ziyaret ve Müslüman olan topluluklar ile yapılan görüşmeler hakkında bilgi verdi. Yıldırım, yerel seçim çalışmalarının ardından yurt dışına yapılacak ziyaretlere devam edeceklerini dile getirdi.
YTB Başkanı Abdullah Eren, komisyonda yapacağı sunumda, yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarına yönelik ırkçı ve İslamofobik saldırılar, bu konunun tarihi, kurumun bu konuda neler yaptığı gibi bilgiler paylaşacağını dile getirdi.
"İslamofobi 11 Eylül saldırılarının ardından arttı"
Türkler 1980'lerin başında Avrupa'da görünür olmaya başladıktan sonra saldırıların da gözlemlendiğini anlatan Eren, ABD'de de gerçekleşen saldırıların yaşandığı 11 Eylül 2001'in Avrupa'daki Türkler ve Müslümanlar için algının bozulmasıyla ilgili önemli bir dönüm tarihi olduğunu söyledi.
Eren, 2000'li yılların ortalarından itibaren Londra ve Paris'te patlayan bombaların, 2008'de başlayan ekonomik kriz, Suriye krizinden sonraki mülteci akını ile İngiltere'nin AB'den ayrılışını, son 20 yılda Avrupa'da ötekine karşı tahammülsüzlüğün artmasına sebep olan olaylar ve dönemler olarak görülebileceğini kaydetti.
Hollanda, Almanya, Fransa'da Türklere yapılan saldırı ve katliamlara dair hatırlatmalarda bulunan Eren, Avrupa'daki aşırı sağcı partilerin oy oranlarının da ciddi şekilde arttığını belirtti.
Eren, Avrupa ülkelerinde bu partilerin oy artışının süreceğini ifade ederek, "Bu partilerin hepsini parti programlarındaki ortak husus göçmen karşıtlığı, mülteci karşıtlığı, yabancı karşıtlığı ve İslam karşıtı söylemlerin bulunması." dedi.
Fransa'da kamuda başörtüsünün, Avrupa'nın farklı yerlerinde helal kesimin, İsveç'te minarelerin yasak olduğunu anlatan Eren, Avusturya ve Fransa'da STK'lerle alakalı yurt dışı finansman yasağı ve imam göndermeye yönelik kısıtlamalar olduğunu söyledi.
Yüksek mahkemelerde Müslümanlar aleyhine verilen kararlar bulunduğunu ifade eden Eren, "'Avrupa İslamı' denilen bir husus var. İslamın itikadi veya uygulamaya ilişkin hususlarıyla alakalı da zaman zaman müdahaleleri içeren ama Avrupa'daki Müslüman grupların kendi ana vatanlarıyla ilişkilerini zayıflatma amacıyla oluşturulan bir konsept Avrupa İslamı. İslam'ın Avrupalı devletler tarafından kontrol edileceği bir anlayış." diye konuştu.
İslamofobiyle mücadelede uluslararası mekanizmalara da değinen Eren, "Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın, saldırıya uğrayanların ancak yüzde 20'si bildirimde bulunuyor." diye konuştu.
Eren, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki İkinci Karabağ Savaşı sırasında, Amerika'da Los Angeles ve Fransa başta olmak üzere Türk derneklerine saldırılar ve kundaklamalar yaşandığını söyledi.
İsrail'in Gazze'ye saldırıları sonrası yurt dışında yapılan eylemlerde Almanya'nın diğerlerine göre çok daha fazla hassasiyeti bulunduğunu ve bu eylemlere izin verilmemesi yönünde davrandığını anlatan Eren, geçmişlerinden dolayı Almanya'nın bu şekilde davrandığını ifade etti. Eren, Almanya'nın yeni vatandaşlık yasasında ise "Alman vatandaşı olmak isteyen kişilerin İsrail karşıtı söylemlerde bulunmamış olması" şartı getirildiğini dile getirdi.
Yurt dışındaki Türk vatandaşlarının yaşadığı hak ihlalleriyle ilgili verinin çok olmadığını, bu yüzden bir çalışma gerçekleştirdiklerini anlatan Eren, bir kaç yıldır yaptıkları bu çalışmanın ellerinde önemli veriler oluşturmaya başladığını bildirdi. Eren, olumlu çalışmaları da veri haline getirdiklerini söyledi.
Eren, soydaş ve akraba topluluklara, Türkiye'de eğitim gören yabancı öğrencilere dair faaliyetler hakkında da bilgi verdi.
Kaynak: AA