Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti; Yarın başlayacak NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'ne katılmak üzere birazdan Vilnius'e hareket edeceğiz. Zirvemizi Ukrayna'daki savaşın küresel istikrara ve güvenliğe yönelik menfi tesirini arttığı bir dönemde yapıyoruz. Bu kritik zamanda NATO coğrafyasının savunması ve güvenliği hakkında görüş teatisinde bulunacak önemli kararlara imza atacağız.

İttifakın caydırıcılık ve savunma yapılanmasını tahkim etmek, Ukrayna başta olmak üzere ortakları desteklemek üzere Madrid Zirvesi'nde aldığımız kararları gözden geçireceğiz. NATO'nun ve müttefiklerin Ukrayna'ya desteğinin bir göstergesi olarak ihdas edilen NATO Ukrayna Konseyi'nin ilk toplantısını da bu vesileyle tertipleyeceğiz. Savaşın en kısa sürede adil ve kalıcı bir barışla sona erdirilmesinin Ukrayna'nın NATO'ya üyelik sürecini daha da kolaylaştıracağına inanıyoruz. Madrid'de ittifakın savunma planlarının güncellenmesini kararlaştırmış ve bunların Vilnius Zirvesi'nde onaylanmasını öngörmüştük. Bu süreçte işi yokuşa sürme çabalarına rağmen her zaman olduğu gibi ittifak dayanışması ile hareket ettik.
"Bazı müttefiklerimizin ülkemize uyguladıkları kısıtlama ve engellemeler bizi sınırlandırıyor"
Vilnius'te NATO'nun terörizmle mücadele konusundaki gayretlerinde yeni bir safhaya geçilmesi amacıyla yürütülen çalışmaları değerlendireceğiz. Zirvenin önemli sonuçlarından bir diğeri ise asgari yüzde 2 savunma harcaması taahhüdünün yenilenmesi olacaktır. Tabii bir taraftan savunma harcamalarının artırılması konuşulurken diğer taraftan kısıtlamalarla frene basıldığını da görüyoruz. Bazı müttefiklerimizin haksız yere ülkemize uyguladıkları kısıtlama ve engellemeler bizi sınırlandırıyor. 2019 savunma harcamalarında neredeyse yüzde 2 seviyesini gören ülkemiz bu alanda şu an yüzde 1,30'lara geriledi. Zirvede Türkiye'ye yönelik yaptırım ve kısıtlama uygulayan müttefiklere bu yanlıştan süratle dönmeleri çağrımızı tekrarlayacağım.
"İsveç'in üyelik sürecinin ilerleyebilmesi, üçlü mutabakatta kayıtlı hususların yerine getirilmesine bağlıdır"
Bir diğer gündem maddemiz ise NATO'nun genişlemesidir. Türkiye NATO'nun açık kapı politikasını hep desteklemiş bir ülkedir. Kuzey Makedonya sadece isim meselesinden dolayı tam 16 yıl boyunca kapıda bekletilirken, bu politikaya verdiğimiz desteği her fırsatta ifade ettik. İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya üyelik başvuruları konusunda geçtiğimiz yıl Madrid'de imzaladığımız üçlü mutabakatla bir yol haritası hazırlandı. Finlandiya taahhütleri gereğince hareket ederek nisan ayında ittifaka resmen üye oldu. İsveç konusunda ise süreç devam ediyor. İlgili kurumlarımız İsveçli muhatapları ile temaslarını şeffaf ve iyi niyetli bir yaklaşımla sürdürüyor. Ben de bu akşam Sayın Genel Sekreter ve İsveç Başbakanı ile üçlü bir toplantı gerçekleştireceğim. İsveç'in NATO'ya üyelik sürecinin ilerleyebilmesi, üçlü mutabakatta kayıtlı hususların yerine getirilmesine bağlıdır.

Türkiye, NATO misyon ve harekatlarına en çok katkı veren ilk 5 müttefikten biri olarak üzerine düşeni fazlasıyla yapıyor. Karada, denizde, havada ileri teknolojilerden yararlanarak ittifaka ciddi kuvvet ve yetenekler sağlıyoruz. NATO'nun da sınırları olan güney hudut bölgelerimizde ve ötesinde terörle mücadelemiz devam ediyor. Kitlesel düzensiz göç hareketlerinin önlenmesinde ve idaresinde küresel ölçekte kritik roller üstleniyoruz. Tehditlerin arttığı bir dönemde müttefiklerimizle birlikte Vilnius'te ittifaka verdiğimiz önemi teyit edeceğiz.

Bu konuda dün akşam Sayın Biden'a da bu ifadeleri kullandım. Ve Vilnius'te de bu açıklamayı yapmak durumundayım. Çünkü ben de şuna inanıyorum, milletimin bizden beklentisi var. Milletimizin bizden beklentisini de artık daha kaldıramayız, 50 yılı aştı. Biz Türkiye'yiz, biz bir çatladı kapı ülkesi değiliz. Bunun bilinmesi lazım. Zirve marjında yapacağım görüşmelerde devlet ve hükümet başkanları ile bu temasları yaparken bunları da ifade edeceğim. Litvanya ziyaretimin ülkemiz, ittifakımız ve bölgemiz için hayırlara vesile olması diliyorum.
"Devletimiz her zaman olduğu gibi vatandaşının yanındadır"
Hafta sonu Karadeniz Bölgemizde yaşanan şiddetli yağışlardan ve sellerden olumsuz etkilenen vatandaşlarımıza ve yine orada şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Devletimiz her zaman olduğu gibi vatandaşının yanındadır. Nitekim ilgili bakan arkadaşlarımız süratle sel bölgesine intikal etmişlerdir. Biz de kendilerinden hem sahadaki durum hem de yürütülen faaliyetlere dair düzenli bilgileri almaktayız. Maalesef iklim değişikliğinin yol açtığı sıkıntıları tüm dünya gibi ülkemiz de giderek daha fazla hissediyor. Rabbim ülkemizi her türlü afetten muhafaza buyursun.
Kaynak: AA

Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.