Erbaş, yaratılış amaçlarının Allah'ın rızasına uygun yaşamak ve uygun yaşayacak çocuklar yetiştirmek olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
"Merhametli gençler, birbirini seven, sayan gençler olsunlar diye uğraşıyoruz. Eğer biz çocuklarımızı böyle yetiştirirsek sevgi medeniyetinin mensupları da böyle olur. Bizim medeniyetimiz sevgi medeniyeti. Peygamber Efendimiz buyuruyor ki; 'Sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de gerçekten iman etmiş olamazsınız.' Biz böyle gençler istiyoruz. Birbirine düşman değil, birbirini seven gençler, birbirine dost olan gençler... Çünkü Peygamber Efendimiz sevgi medeniyetinin kurucusu. Hadis-i şerifi hiçbir zaman aklımızdan çıkarmayalım. Ülkemizin her yerinde, illerimizde, ilçelerimizde, beldelerimizde ne kadar çok birbirini seven, sevginin, saygının, vatan sevgisinin, ezanın, bayrak sevgisinin, büyüklere saygının, anne babaya hürmetin ne olduğunu bilen çocuklar, gençler yetiştirdiğimiz zaman daha huzurlu, daha mutlu bir toplum olacağız. İslam'ın amacı da budur zaten. İslam, toplumda herkes huzurlu, barış içerisinde olsun diye gönderilmiş bir din. Kelime anlamı da zaten bu. İslam barış demek, İslam huzur demek. Hazreti Adem'den itibaren bütün peygamberlerin getirdiği dinin adıdır İslam. İşte biz çocuklarımız barış, huzur dini İslam'ı küçük yaşlarda öğrensinler diye dert ediniyoruz. Gayemiz, amacımız bu. Cenabıhak böyle nesiller yetiştirmeyi, göz aydınlığımız olan nesiller yetiştirmeyi, hepimize nasip eylesin inşallah."
"İyi insanlar olalım"
Öğretmenlerin okullarda daha ahlaklı nesiller yetişmesi için gayret ettiğini ifade eden Erbaş, Türkiye'de 1 milyon 200 bin öğretmen bulunduğunu bildirdi.
Erbaş, onların her birisini Peygamber varisi olarak gördüğünü belirterek, "Tıpkı imamlarımız, vaizlerimiz gibi çünkü Peygamber Efendimiz buyuruyor ki 'Ben öğretmen olarak gönderildim.' O zaman okullarımızdaki her öğretmen bir peygamber varisidir." diye konuştu.
Mizanda sevaplar ve günahların tartılacağına dikkati çeken Erbaş, şöyle devam etti:
"En ağır basan sevap Efendimizin ifadesiyle güzel ahlak olacak. O zaman biz gençlerimizi, çocuklarımızı ahlaklı yetiştireceğiz. Okullarımızda ahlak dersi var ve 18 yarıyıl okutuluyor. Din kültürü ve ahlak bilgisi dersi, bu derse önem vermemiz lazım. Ebeveynler olarak çocuklarımızı evimize geldiğinde 'Yavrum bugün ya da bu hafta ahlak dersinde ne öğrendin? Hadi bana bir anlat bakalım...' Test etmemiz, geri dönüşümlerini almamız lazım. Öğretmenlerimizle irtibat içerisinde olmamız lazım. Ahlaksız bir toplum, huzursuz bir toplum olur ama ahlaklı bir toplum işte istediğimiz o neslin, gençlerin yetiştiği bir toplum olur."
"Allah iyileri sever"
Ülkede 150 bin hocanın kürsülerde, mihraplarda, Kur'an kurslarında ahlakı anlattığını kaydeden Erbaş, "İmamımızla, öğretmenimizle, vaizimizle, idarecilerimizle hep birlikte ahlaklı, dürüst, doğruluğa önem veren, yalandan uzak duran, iyiliği emreden, kötülükten men eden bir nesil yetiştirelim. Toplumumuz böyle olsun. İyi insanlar olalım. Türkiye Diyanet Vakfı'mızın logosunun altında 'Yeryüzünde iyilik hakim oluncaya kadar' diye yazıyoruz. Amacımız iyilik, iyi insanlar olalım. Allah iyileri sever. Yeryüzünde yaratılışımızın en önemli amaçlarından birisi de budur. İşte bu binalarda iyi çocuklar, gençler, nesiller yetiştireceğiz ve toplumumuz iyi fertlerden, ailelerden oluşan bir toplum olacak." değerlendirmesinde bulundu.
Erbaş, hizmetleri yapan ve emeği geçenlere teşekkür etti.
Yozgat Valisi Ziya Polat ve AK Parti Yozgat Milletvekili Yusuf Başer de hizmete açılan cami, Kur'an Kursu ve spor tesislerinin hayırlı olmasını diledi.
Konuşmaların ardından 12 eserin yapımında katkıda bulunanlara plaket verildi ve eserlerin toplu açılışı gerçekleştirildi.
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş ve il protokolü, hizmete açılan eserleri gezdi.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.