KOSAM Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Can Başaran, yaptığı yazılı açıklamada, Asgari Ücret Tespit Komisyonunun, 2024 yılı asgari ücretini belirlemek üzere 11 Aralık 2023'te çalışmalarına başlayacağının açıklanmasıyla asgari ücret konusunun yeniden gündemin üst sıralarında yerini aldığını dile getirdi.
Bu kapsamda hazırladıkları raporları kamuoyu ile paylaştıklarını belirten Başaran "Mevcut asgari ücret sisteminde tüm Türkiye'de tek tip uygulama bulunuyor. Sosyo-ekonomik gelişmişlik endeksine göre 1. bölge ile 6. bölgede çalışanlar aynı ücreti aldığı gibi, farklı yetkinliklerde iş yapan çalışanların aynı ücreti almasını da sürdürülebilirlik açısından sağlıklı bulmuyoruz." ifadelerini kullandı.
Başaran, asgari ücret konusunu "Çalışma hayatına yeni bir bakış" başlığıyla masaya yatırdıklarını, raporlarında sektörlere, bölgelere ve farklı bileşenlere göre asgari ücretin tespit edildiği iki modelin yer aldığını aktardı.
Ülkedeki yatırım teşvik bölgelerini, hane halkı tüketim harcamalarını, eşdeğer hane halkı gelirlerini, istihdam düzeylerini, sektörel çalışmalar gibi verileri inceleyerek iki çözüm önerisi sunduklarının altını çizen Başaran, "Çalışma kapsamında incelenen örnekler, adil bir ücretlendirme zemini oluşturabilmek için sistemin sade, açık, anlaşılır, uygulanabilir ve denetlenebilir bir şekilde kurgulanmasına ihtiyaç duyulduğunu vurguluyor. Pratikte de ülkemizdeki işverenlerin önemli bir bölümü, çalışanlara asgari ücret düzeyinde değil, işin ve bireyin özelliklerini göz önünde bulundurarak farklı ücretlerle ödeme yapıyor." değerlendirmesini yaptı.
Dünyadaki örnekleri, Türkiye iş dünyasının gerçek verileriyle sentezlediklerini belirten Başaran, şöyle devam etti:
"İşin ve çalışanın niteliklerine göre değişen adil bir ücret tabanı oluşmasını hedefliyoruz. Teori ve pratiği birbirine yakınlaştıracak bir ücret matematiğinin ortaya konulduğu, bireyin ve işin temel özelliklerinin dikkate alındığı bu modelde, eğitim düzeyi, deneyim, işin ve çalışanın niteliği, iş kazası ile mesleki hastalık riski gibi parametreler temel belirleyicileri oluşturuyor."
İstihdam hacminin, ekonomik büyüme performansının ve uluslararası rekabet gücünün zarar görmemesi için devlet sübvansiyonlarının bu aşamada kritik bir rol oynadığını dile getiren Başaran, üretimde yüksek teknolojili çıktı elde etme hedefiyle bağlantılı olarak beceri ve donanım düzeyi yüksek iş gücüne ihtiyacın altını çizdi.
Bölgeler arasında sosyo-ekonomik farklılıkların, yatırım ve tüketim eşitsizliğine neden olduğunu vurgulayan Başaran, şunları kaydetti:
"Özellikle gelişmişlik düzeyleri belirgin tezatlık gösteren iller söz konusu olduğunda, bölgesel asgari ücret en rasyonel sistemi temsil eder hale geliyor. KOSAM, bölgesel asgari ücret sayesinde ödeme kapasitelerine, yaşam standartlarına ve genel gereksinimlere uygun asgari ücret modeli için iki farklı çözüm önerisi sunuyor."
Başaran, KOSAM'ın "Çalışma Hayatına Yeni Bir Bakış" felsefesiyle öne sürdüğü asgari ücret modellerinin, kalkınmaya sürdürülebilir katkı sağlamasını, toplumsal adaleti desteklemesini ve adil rekabet şartları altında çalışanların refahını artırıcı bir rol oynamasını amaçladıklarını ifade ederek, akademisyenler ve uzmanların katkılarıyla hazırlanan raporların kamuoyunda tartışılmasını hedeflediklerini bildirdi.