Yarım asır terzilik yaptıktan sonra emekli olan 3 çocuk babası İçöz, eşini 5 yıl önce karaciğer kanserinden kaybetti. İçöz, karısının acısını atlatamadan büyük oğlunun da kan kanseri olduğunu öğrendi.
Hastalık nedeniyle çalışamayan 40 yaşındaki oğluna ve onun ailesine bakmak için yeniden mesleğe dönme kararı alan İçöz, dostlarının yardımıyla küçük bir terzi atölyesi açtı.
Dikiş makinesinin başına yeniden geçen İçöz, hem eşinin hem de oğlunun kanserle mücadele sürecinde büyük zorluklar yaşadıklarını söyledi.
Bu hastalıkla mücadelenin maddi ve manevi zorluğunu en iyi kendisinin bildiğini belirten İçöz, atölyesini açarken, oğlunun da teklifiyle; 'bir nebze katkı olsun, dayanışma olsun' diye kanser hastalarından para almamaya karar verdiğini dile getirdi.
Ömrü yettiğince mücadele etmeye, oğluna ve torunlarına bakmaya devam edeceğini vurgulayan İçöz, "Hem kendi geçimimi, hem de oğlumun geçimini sağlamak için burayı açtım. Şükür iyi kötü çalışıyoruz. Sağlığım sıhhatim yerinde. Eşimi kanserden kaybettik. Oğlum da kanser. Oğlum 'baba, kanser hastalarından para almasak mı?' dedi. Bu vesileyle kanser hastalarından ücret almamaya karar verdim. İsterse takım diktirsin, isterse 2-3 bin lira tutsun almam. 'Para almayacağım' dedim ve almam." diye konuştu.
İlk müşterisi de akciğer kanseri bir kadın oldu
Kanser tedavisi gören müşterilerinin, onlara ücretsiz hizmet verdiğini duyduklarında duygulandığına, diğer müşterilerinin de takdirini kazandığına dikkati çeken İçöz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bana teşekkür ediyorlar. 'İlk defa böyle bir şey gördük, Allah razı olsun' diyorlar. İnşallah bizim hayır hasenatımız da böyle olur. Parasal durumumuz belli. Zengin değiliz. Elimizden gelen bu kadar. Keşke daha çok olsa da daha çok yapsak. Sağ olduğum müddetçe aynı şekilde devam edeceğim. Ben her şeyi gördüm, geçirdim. Parasız, pulsuz da kaldım. İnsanların halinden anlıyorum. Allah tüm kanser hastalarına acil şifalar versin."
Tesadüfen ilk müşterisinin de kanser hastası yaşlı bir kadın olduğunu aktaran İçöz, ücret kabul etmeyince müşterisinin zorla verdiği siftah parasını hala sakladığını, bazen arayıp halini hatırını sorduğunu ifade etti.
Müşterileri dua edince içinde bir rahatlık hissettiğini anlatan İçöz, "Hanımım için 'başın sağ olsun, Allah günahlarını affetsin' diye dua ediyorlar. Oğluma da iyileşmesi için dua ediyorlar. Bazen art niyetli insanlar da geliyor ama onları Allah'a havale ediyorum." dedi.