Konya'nın Beyşehir ilçesinde, Beyşehir Gölü’nden Konya Ovası’na su salınmasıyla ilgili olarak yapılan toplantıda, Konya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun kararı ile gölün su kotunun 1122,40 olarak tespit edildiği hatırlatılarak, göl kot seviyesinin bu rakamın altına indirilmemesi istendi.
Beyşehir Kaymakamlığında, Kaymakam Yusuf Özdemir, Beyşehir Belediye Başkanı Adil Bayındır, AK Parti İlçe Başkanı Recep Elkin, oda ve dernek ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilen toplantının ardından Beyşehir Gölü ile ilgili Beyşehir Gölü Kurulu olarak taraflar arasında atılan imzanın ardından alınan karar açıklandı.
Beyşehir Kaymakamı Yusuf Özdemir, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Beyşehir Gölü Kurulu olarak Beyşehir Gölü’nden Konya Ovası’na su salınmasıyla ilgili olarak komisyon üyeleriyle bir araya geldiklerini belirterek, “Toplantı sonunda vardığımız karar, insani olarak Beyşehir Gölü’nden su salım zamanı olarak bir miktar suyun Konya Ovası’na salımıyla ilgili olmuştur. Bu, insanlık meselesi olarak değerlendirilmiştir, kurulumuzca, komisyonumuzca. Kamuoyu duyurusunda da belirttiğimiz üzere, bir yandan gölü koruyacağız, biyolojik dengesini ve geleceğini; diğer taraftan da tarımsal alanda faaliyetleri, içme suyu ve diğer faaliyetleri de beraber götürmek durumundayız. Bu bağlamda, yetkili organlarca belirlenmiş kot seviyesinin altına inmemek kaydıyla, su salımının bir müddet daha Konya Ovası’ndaki çiftçilerimiz için uygun olacağı değerlendirilmiştir” dedi.
"1122,40 kotu kırmızı çizgimizdir" hatırlatması
Beyşehir tarafı olarak, Beyşehir Gölü’nün her türlü sorunuyla ilgilenen, gölün sorunlarını ilgili yerlere aktaran ve gölü koruyan bir ilçe konumunda olarak gölün biyolojik çeşitliliği ve dengesinin korunması konusunda da kendilerini hem insani, hem yetkili, hem de gönüllü olarak gördüklerini vurgulayan Kaymakam Özdemir, şunları kaydetti:
“Bu bakımdan, gölün suyunun tabii ki paylaşımına bir itirazımız yok. Ancak, gölün biyolojik çeşitliliği ve dengesinin sağlanmasında, hakikaten hassas olduğumuzu ifade etmek için bu kamuoyu duyurusunda bulunduk. Alınan karar çerçevesinde, özellikle bizim kırmızı çizgimiz olan 1122,40 kotunun altına kesinlikle inilmemesini diliyoruz. Çünkü verilen bu kot her şeyden önce biyolojik çeşitliliğin de korunması ve gölün devamının sağlanması için birlikte diğer tarımsal faaliyetlerinin de yürütülmesini gerektiriyor. Bu kırmızı çizgiye dikkat çekmek istiyoruz. Sonuçta, Beyşehir Gölü’nden Apa Barajı’na gidecek olan su miktarı bellidir, biz belki suyu erkenden biraz vermiş olacağız, yoksa baraja salınacak su miktarı değişmeyecek elbette. Bu miktar, DSİ yetkililerinin de teknik olarak belirlediği bir rakamdır. Dolayısıyla, regülatör kapaklarının bugün ya da yarın açılması aslında çok önemli değil, çünkü Apa Barajına gidecek olan su miktarı değişmeyecektir. Biz gölün geleceği adına ne gerekiyorsa bunun kararını alarak ilgili kurumlara da bildireceğiz. Dolayısıyla hiç kimsenin bu gölle ilgili, geleceğiyle ilgili, içme suyu ve diğer su seviyesi açısından teknik heyetimiz bunun takibini gece gündüz yapacaktır. Bundan Beyşehir halkımız ve diğer yetkililerimizin de endişesi olmasın.”
Gölün ekolojik ve biyolojik dengesi hassasiyeti
Kaymakam Özdemir’in konuşmasının ardından, “Kamuoyunun dikkatine” denilerek yazılı metin haline getirilen kararın açıklamasında, Beyşehir Gölü’nün küresel ısınmanın kuraklık etkisi ve su kaynaklarının küçülmesi nedeniyle, Türkiye’nin tahıl ambarı olarak adlandırılan Konya Ovası’nın da önemli tarımsal su kaynaklarından olduğu vurgulanarak, şunlar kaydedildi:
“Gölden bahar ve yaz dönemlerinde aktarılan sular, Konya Ovasına hayat vermektedir. Unutulmamalıdır ki, Konya Ovası, Türkiye’nin toplam tarımsal üretiminin yüzde 10’unun üzerindeki bölümünü karşılamaktadır. Buharlaşmanın yanında, küresel ısınma sonucunda bölgede yağışların azalması ve kuraklığın yaşanması nedeniyle gölü besleyen su kaynaklarının önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır. Halihazırda yaşanan bu olumsuzluklara rağmen gerekli hassasiyetler gösterildiği takdirde, gölün geleceği konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Bunun yanında, ilimiz ve ilçemizde yer alan kamu kurum ve kuruluşları, üniversite ve sivil toplum kuruluşları Beyşehir Gölü’nün nasıl korunabileceği, ıslah edilebileceği ve özellikle nasıl yönetilebileceği arayışı ve çabası içinde olup, Beyşehir Gölü’nün korunmasına yönelik projeler ve bilimsel çalışmalar alanda yürütülmektedir. Küresel ısınmanın kuraklık sorununu en şiddetli yaşayan ve yaşayacak ülkemizde ve Konya’da, tarım ürünleri yetiştirmede ve hayvancılıkta suyun önemi ortaya çıkmaktadır. Su, tarımsal üretimde en önemli girdilerden biridir. Sulama ile çiftçimizin toplam üretim miktarı ve gelirinde artış sağlanabilmektedir. Beyşehir Gölü’nün hem biyolojik çeşitliliğin ve ekolojik dengenin korunması ve devamlılığının sağlanması, hem de tarımsal sulama ve içme suyu ihtiyaçlarının karşılanabilmesine yönelik olmak üzere bu iki amacın aynı öncelik sırasına göre alınması gerekmektedir. Bu amaçla, Konya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 21.08.2007 tarih ve 1868 sayılı kararı ile Beyşehir Gölü’nün kot seviyesi 1122,40 olarak tespit edilmiştir. Diğer bir ifadeyle, göl kot seviyesi bu rakamın altına indirilmemelidir. Bu konu, devletin ilgili kurumları ile birlikte büyük hassasiyetle takip edilmektedir. Gelinen noktada ise Konya DSİ 4.Bölge Müdürlüğünün, Konya Büyükşehir Belediyesi’nin ve Beyşehir Belediyesi’nin ölçümlerine göre halihazırda göl kot seviyesi 1122.61 olarak ölçülmektedir. Bu seviyeden hem Kurul kararı gereği hem de gölün biyolojik çeşitliliğin ve ekolojik dengenin korunması ve devamlılığının sağlanması ile tarımsal sulama ve içme suyu ihtiyaçlarının karşılanabilmesi amacıyla göl kot seviyesinin 1122,40’a kadar gölden su salımının bir sakıncasının bulunmadığı bilinmektedir. Beyşehir Gölü’nden akan su ile Konya Ovası hayat bulmaktadır. Tarımsal faaliyetlerle göl ve çevresinde yaşayanlara bir taraftan beslenme ve gelir imkanları sağlanırken, diğer taraftan da ülkemizin hayvansal ve bitkisel gıda ve sanayi ürünleri ihtiyacına ve ihracatına katkı sağlanmaktadır. Beyşehir Gölü, Konya Milletvekilleri, bütün kamu kurum ve kuruluşları, siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları ve halkımız, Beyşehir açısından öneminin bilincindedir ve gölün korunması ve devamının sürdürülmesi bakımından gerekli önlemlerin alınması, takibinin yapılması ve gölün sahiplenmesi açısından hiç kimse endişe taşımamalıdır. Gölümüz, ilçemizin ve ülkemizin doğal bir zenginliği ve göz bebeğimizdir. Çiftçilerimiz ise yarınların teminatı, kıymetlilerimizdir. Gölümüzü çiftçilerimizle birlikte korumak görevimizdir. Hassas dengeleri gözeterek en değerli ihtiyaç kaynağımız olan suyumuzun verimli kullanılması hususunda bütün kurumlara görev düşmektedir. Gölümüzün ekolojik dengesi bozulmadan yetkili organlarca belirlenen 1122,40 kot seviyesinin altına inmemesi kaydıyla tarımsal faaliyetlerin devamlılığı açısından, göl kapaklarının açılmasının uygun olacağı kanaatine varılmıştır. Kamuoyuna duyurulur.”