Son Dakika Haberler
İnsan haklarından, hukuktan yoksun despotların Millet iradesini yok saydığı, tesbih çeken elleri, tetik çeken hain teröristlerden daha tehlikeli saydıkları Post Modern 28 Şubat 1997 Darbesi, her zaman öfke ve nefretle anılacaktır!
Zulüm aslı itibari ile haddi aşmak ve bir şeyi olması gereken yerden farklı bir yere koymak anlamına gelmektedir. Adalet; her hak sahibine hakkını vermek olarak tanımlanmıştır. Zulüm, Adalet’in zıddıdır. Aynı kökten gelen Zulmet (Çoğulu Zulumât) aydınlığın ve nurun zıddıdır. Haksızlık, hakkı yerine koymama, baskı, şiddet, hak yeme, eziyet ve işkence gibi anlamlara da gelmektedir. Zulüm ıstılahta; adaletsizlik, düşmanlık, hakkı engellemek, gayri meşru bir şekilde değiştirmek, noksanlaştırmak suretiyle adaletten sapmak diye tanımlanmıştır.
Şahsıma da zulümler yapılmış, isimsiz dilekçe ile şikâyet edilmem sonucu18 (On Sekiz ) Maddeden hakkımda soruşturma açılıp ifademiz bile alınmadan sürgün edildim ve sonrasında görevden atılmamız için yoğun mücadeleler yapılmıştır. İki yıl sürgün günlerimde çok yoğun olarak mücadele ettim. Allah (c.c.), doğruların her zaman yardımcısıdır. Hamdolsun Rabbimizin yardımını çok net görenlerdeniz. Yapılan zulümleri unutmayacağız ve unutturmayacağız...
Post Modern 28 Şubat Darbesi Sonrası;
12 yaş öncesi çocukların Kur'an-ı Kerim öğrenimi eğitimi alması yasaklandı.
RP ve daha sonra kurulan FP kapatıldı.
Meslek Lisesi Öğrencilerine Katsayı zulmü başladı.
İmam hatiplerin ortaokul kısımları kapatıldı. Kesintili eğitim kesintisiz hale getirildi ve hafızlık için engel konuldu.
Kamusal alanda başörtüsü yasağı başlatıldı.
28 Şubat 1997 de İslam’a açıkça savaş açılmış 1000 yıl süreceği ifade edilmiştir. Dokuz saati aşkın bir süre Milli Güvenlik Kurulunda Merhum Prof. Dr. Necmeddin ERBAKAN’ı terleten hainlerden Cumhurbaşkanımız Sayın RECEP TAYYİP ERDOĞAN tarafından yapılan zulümlerin bir bir hesabı sorulmuş ve Post Modern 28 Şubat 1997 yılında dayatılan maddelerin hepsi kaldırılmış, Müslümanlar için kendi Ülkelerinde parya olmalarına son verilerek, herkese özgürlük sağlanmıştır. Rabbimiz, razı olsun.
Her zaman Hak’ kın, hakikatin, adaletin yanında yer alanlara selam olsun.
Zalimlere karşı duruşumuzu her dönemde en somut anlamda gösterdik. Hiçbir zaman zalimlerin yöntemlerine de başvurmadık. Adaletin gereği; her hak sahibine hak ettiklerini vermek için mücadele ettik. Haddi aşmadan, hak, hukuk ve adalet merkezli mücadelemizi sürdürdük ve sürdüreceğiz İnşâAllah. Zalimlerin yöntemlerini aynen bizlerde uygulayacak olursak, sonucunda zalim değişir fakat zulümler değişmez. Her zalime, hukuk içerisinde hak ettiği ceza mutlaka verilmeli, cezalar uygulanırken bile adaletten vazgeçilmemelidir. Zulüm kimden gelirse gelsin, gücüne ve konumuna bakılmaksızın karşı konulmalıdır. Nice Zalim; Firavunlar, Nemrutlar, Ebu Cehiller gelip geçmişlerdir. Şu unutulmamalıdır ki, Zulüm ile abat olanın ahiri berbat olur. O gün gücü kendinde gören zalimler Müslümanlara zulüm yapmışlar, kendileri de dünyada kısmen cezalarını görmüşler, esas cezayı da Mahkeme-i Kübra da alacaklardır İnşâAllah. Gazze de Doğu Türkistan’da dünyanın birçok yerinde zulümler halen devam etmektedir. Zalime destek veren, mazlumun yanında yer almayanlarda mutlaka ama mutlaka İlâhi adaletten kutulamayacaklardır. Rabbimiz, Gazzeli ve diğer mazlumları muzaffer eylesin. Zalim Siyonist İsrail’in yıkıldığı günleri en yakında görelim inşâAllah.
Rabbimiz, her birimize adaletli olmayı nasip eylesin. Zalim olmaktan, zulme uğramaktan âlemlerin Rabbi, Allah (c.c.) sığınırız. Bütün mazlumların muzaffer olduğu günleri görmemiz duası ile sıhhat ve afiyetler dilerim.
Yorumlar