Dinimiz İslam, nikahı, evlenip aile kurmayı emretmekte ve vazgeçilmez özellikte önemli olduğunu çok net olarak haber vermektedir. Hakikaten evlilik ile oluşan aile çok kutsaldır. Aileleri sağlam olan toplumların yıkılmaları mümkün değildir. Tarihi kayıtlardan da öğreniyoruz ki, aileleri sağlam toplumlar uzun yıllar varlıklarını sürdürmüşler, aileleri çöken toplumlarda yok olup gitmişlerdir. Toplumun en küçük hücre dokusu ailedir. Aile; insanoğlunun dünyevi-uhrevi kurtuluşunu, huzur-mutluluğunu kazanabileceği en temel ve vazgeçilmez tek yuvadır. Evlilik, yuva kurmak Allah (c.c.) ve Resulü Hz. Muhammed (s.a.s)’in emirlerine uyup yasaklarından da kaçınarak kendi rızaları ile şahitler huzurunda erkek ve kadın, eşler arasında yapılan nikahlı bir sözleşmedir. Aile, anne, baba ve çocuklardan oluşan toplumun en küçük ve en önemli yapı taşıdır. Aileleri sağlam olanlar, zafere ulaşırlar.Aileleri bozulan toplumlarda tarih sahnesinden silinip giderler. Hem itikadi, hem de ameli yönden bozulanların helak olduklarını biliyoruz.Tarih bunun örnekleri ile doludur.
İnanıyorum ki çok yakın bir zaman da İstanbul sözleşmesindeki bazı yanlışlar düzeltilerek değerlerimizle uyumlu hale getirilecektir. Mesela: ‘Cinsel Yönelim’ ifadesi yenine kadın ve erkeğin nikahlı birliktelikleri şeklinde net ifadeler yazılmalı, erkeğin erkekle, kadının kadınla sapık ilişkiler içerisinde olmak istemelerine açık kapı bırakılmamalıdır. Erkeğin altı ay evinden uzaklaştırılması telafisi zor sıkıntılar oluşturmaktadır. Malum kanundan sonra kadın cinayetleri azalmamış aksine artmıştır. Kadınları koruyup kollayan yasal düzenleme olmalıdır. Kadını koruyup kollayan bir düzenlemeye kimsenin itiraz etmesi söz konusu olmadığı gibi aksine desteklenir. Karı kocanın anlaşmazlıklarını çözmek için her iki taraftan birer hakem tayin edilip ailenin kurtarılması için arabuluculuk yapmalıdırlar.İslam’a, değerlerimize uygun çözüm yolları mutlaka oluşturulmalıdır. Allah (c.c.) nikahı, evliliği emretmiştir. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) de nikahlanmış, evlenmiştir. Kendine evlenmeyi yasaklamak isteyen sahabelere de asla izin vermemiştir. Hadis–i Şeriflerde: “Nikah benim sünnetimdir. Kim ki onu terk ederse benden değildir.” “Evleniniz, çoğalınız çünkü ben kıyamet günü sizin çokluğunuzla iftihar edeceğim” buyurulmuştur. Nikahın olmadığı beraberliklerde gayri meşruluk ve yozlaşma vardır. Sonucunda zina söz konusudur. Böyle bir durumda ise nesillerin neseplerinin bozulması, ahlaki çöküntü kaçınılmaz olur.
Düğünlerimizin bizi biz yapan değerlerimize uygun tarzda yapılması çok önemlidir. Evlatlarımıza kuracağımız aile yuvasının başlangıcını Yaratıcımızın emirlerine uygun olarak yapmalıyız. Yasaklanmış olan fiil ve eylemlerden kaçınmalıyız. Düğün yapmak, meşakkatli ve zahmetli gibi görünmekle beraber çok keyifli ve aynı zamanda zahmetinden çok daha fazla sevaba nail olmamızı sağlamaktadır. Aileler karşılıklı olarak fedakarlık yapıp, hoşgörü, sevgi ve saygı içinde oldukları zaman hiçbir sorun olmamaktadır. Daha doğrusu dünyalıklar, takı, giyecek, eşya v.b. mutluluğu sağlayan şeyler değildir. Öncelikle eşlerin ahlaklı, dindar olmaları temel ölçü olmalıdır. Bu güzel özelliklerle dopdolu olanlar dünyalıkları çok önemsemezler. İmkanlar ölçüsünde her anne baba evlatlarına en iyisini alıp, onların mutlu olmalarını isterler. Bilirler ki onların mutlulukları kendilerinin de mutlu olmalarını sağlamaktadır.
Evlilik ancak aile kurmak içindir. Aile, ilk olarak Cennette Yüce Yaratıcı tarafından Hz. Âdem babamızla Havva annemiz arasında kurulmuştur. Sürekli olarak, Cennetten bir huzuru ve mutluluğu içinde barındıran; temelleri, esasları, kuralları Allah (c.c.) ve Resulü Hz. Muhammed (s.a.s) tarafından belirlenmiş en önemli sosyal müessesedir. Aile, toplumun çekirdeği ve rengidir. Şekil ve âdet olarak birbirine çok benzeyen, içerik ve öz itibariyle tamamen birbirinden farklı ama birbirini tamamlayan iki varlığın birleşmesiyle ortaya çıkan huzur ve mutluluğun en önemli merkezidir. Evlilik Müslüman için ebedi bir bağdır. Aile; dünyada insanın küçük bir Cenneti ya da Cehennemidir. Evlilikte eş seçimi çok önemlidir. Dindar olan tercih edilmelidir. Evlilik ve ailenin önemi, âyet ve hadisler de açıkça ifade buyrulmuştur.
Ailede Saygı ve Sevgi’nin önemini, bizim için en güzel örnek olan rol model rehberimiz, biricik önderimiz, Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)’in hayatındaki güzellikleri çok iyi bilirsek sağlam çözüm yollarını oluştururuz. O’nun içindir ki Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)’in hayatını mutlaka öğrenmeliyiz.Batının kokuşmuş yasaları, aile hayatı anlayışı ile problemlerimizi çözmek şöyle dursun, sorunların daha da derinleşmesine sebep olacağı gözden kaçırılmamalıdır. İslâm’ın emirlerine uyulup, yasaklarından kaçınıldığı zaman aile, mutluluğun, sadakatin, sevginin ve saygının sembolü olarak görüleceği aşikardır. Ailede; “Sevgi, Saygı, Sofra, Seyahat, Sistem, Samimiyet, Sayfa, Seccade, Sohbet, Sadakat, Sevinç ve Sabır” birlikteliğinin olması, bunların Ser Levha; bu yazının başlığı, baş tacı edilmesi çok önemlidir. Aile, toplumun çekirdeğidir. Toplumsal huzurun ailedeki huzura bağlı olduğu unutulmamalıdır.
Aile içinde eşlerin, çocukların birbirlerine karşı görev ve sorumluluklarını bilerek sevgi- saygı çerçevesindeki yaklaşımları muhabbetlerini artıracak, sofrada hep beraber oldukça yemeğe Besmele ile başlayıp hamd ile ikmal edilecek, bazen beraberce seyahatler yapılarak ibretler almak amacıyla gezilecek, sistemli bir şekilde kitap sayfalarından satırları beraberce okuyacaklar, camiye gidemedikleri zaman namazlarını cemaatle kılarak seccade birlikteliğini elde edecekler, birbirlerine yararlı olacak bilgi, birikimlerini artırıcı sohbetler yapacaklar, sevinçlerini beraber paylaşacaklar, başlarına gelen olumsuzluklara sabır gösterip samimiyetle, sadakatle göz aydınlığı ile güzel bir şekilde imtihan hayatını başarılı olarak tamamlayıp, bu vesileyle de ahiret yurdundaki gerçek kurtuluşu da kazanarak huzur ve mutluluğa kavuşmuş olacaklarını belirtmek isterim. Aileyi, çocukları, gençleri ihmal edenler, geleceklerini imha edeceklerini hiçbir zaman unutmamalıdırlar.
Gerçek anlamda sevgi temelli oluşturulan evlilikler sonucu oluşan ailelerimizin göz aydınlığımız, dünya imtihanını kazanmamıza vesile olmasını Allah (c.c.)’ tan niyaz eder, sıhhat ve afiyetler dilerim.