Namazla Huzurda Duruş Ve Arınma
13 Mart 2018
Konya Birlik Vakfı tarafından cumartesi günleri saat:15.00 de düzenli olarak düzenlenen etkinliklerinde geçtiğimiz hafta sonu Konya İl Müftüsü Prof. Dr. Ali Akpınar kardeşimiz ‘Niçin Ve Nasıl Namaz Kılalım' konu başlıklı sohbet gerçekleştirdi. Konya İl Müftüsü Prof. Dr. Ali Akpınar kardeşimiz sohbetinde ana hatları ile şu hakikatleri ifade etmiştir:
"Önce kendimiz için dinleyelim! Namaz kılanlar, layıkıyla namaz kılıp kılmadıklarını sorgulasın. Arada sırada kılanlar, kendilerini sorgulasın. Beynamazlar kendilerini sorgulasın. Ailemizde, çevremizdekilere namaz ruhunu taşımak için, nefsimize, çevremize namazı emretmek için, namazla yenilenmek, bizi yenileyecek namazlar için.
5 (BEŞ) VAKİT NAMAZ: VAKİT DİSİPLİNİ
"…Namaz Mü'minler üzerine vakitleri belli bir farzdır.” (Nisa Sûresi âyet:103)
Namaz Nedir? Namaz, Yüce Yaratıcının huzuruna çıkıp O'nun olduğumuzu göstermenin adıdır. Namaz huzura varış, huzura çıkış, huzurda duruş, huzurda doluş, huzurda huzura eriş ve huzurdan hayata geliştir. O'nunla söyleşinin, O'na ait oluşumuzun göstergesidir. Namaz dinin direğidir. Peygamberimizin gözünün nurudur, Mü'minin miracıdır, Müslüman'ın yolunu aydınlatan nurudur, kişi ile küfür arasındaki en büyük settir. Namaz, Mü'min olmanın gereği, İmanın pratiğidir.
ادم ADAM OLMAK ÂDEM OLMAK. ÂDEM OLMANIN YOLU:
Elif gibi kıyamda duracaksın, dâl gibi rükûlara varacaksın, mîm gibi secdelere kapanacaksın ve adam olacaksın.
NAMAZI İKAME ETME NAMAZI AYAĞA KALDIRMA
Dinin direği olan namazı toplum olarak ayağa kaldırmalı, evde, iş yerinde, camide, arzda… Bunun için cemaat meşru oldu. Cemaatle kılınan namaz, yalnız kılınan namazdan 27 (yirmi yedi) kat daha sevap oldu.
Namazda cemaat bereketi demek; daha doğru, daha coşkulu, daha etkili namaz kılmak demektir.
Namaz; huzurda duruşun göstergesi! 5 beş vakit, 5 beş öğün. Ruhun gıdası, şarj ameliyesi, ruh dünyasının ayarlanması demektir.
NAMAZ: Hayatı kuşatan evrensel ibadettir. Kıbleye Yönelmek: Ka'be ile canlı bağlantı kurmaktır. Niyet : Gönlün huzur da duruşu. Tekbir: Kibir ve istikbara hayır! demektir. Kıyam: Allah (c.c.)'ın huzurunda esas duruş göstergesidir. Hazır ol vaziyeti. Kulluk tekmili. Emre amade oluşun ifadesi. Tahrime, O'ndan alıkoyan her şeyi haram kılma. Nefis eğitimi, Tekbirle Allah (c.c.)'a bağlanıyoruz. O'na kurban olmaya hazır olduğumuzu söylüyoruz. Kıraatle, O'nun söylemiyle O'nunla söyleşiyoruz. Ruku' ve Secde ile yalnızca O'na boyun eğeceğimize söz veriyoruz! Namaz, Müminin Miracıdır.
Namazı huşu' ile kılacaksın, edeple oturacaksın, O'na her şeyini sunacaksın, yalnızca O'ndan isteyeceksin, O'nun Resulünü selamlayacaksın ve sonunda Miraç hediyen tahiyyatı alacaksın.
O'ndan istemeye yüzün oldu, artık isteyebilirsin.
NAMAZ HAYATI YÖNETİR!
Âyet-i Kerimede: "(Resûlüm!) Sana vahye dilen kitabı oku ve namazı kıl. Muhakkak ki, namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah'ı anmak elbette (ibadetlerin) en büyüğüdür. Allah yaptıklarınızı bilir.” (Ankebût Sûresi âyet:45) buyrulmuştur.
Namaz, tekbirle başlar, selamla sona erer. Kılınan namaz, kılındığı yerde kalmaz. Hayata yansır. Namaz ruhuyla yaşamak gerekir. Namaz bizi istikamet çizgisinde tutmalıdır. Namazlarımız, iyilikleri emredip, kötülüklere de mani olmalıdır. Namaz da daim olmak ve namazın muhafızı olmak gerekir.
AİLE BOYU NAMAZ
Aile sofrası, bütün fertler hazır olduğunda huzurlu, cennet, hep birlikte olunca en güzel olur.
Mevlânâ'ya göre namaz,
Yüce Allah ile bağlantı kurmak, yol gösteren ibadet, âşıkların her zamanki hali, insanı kötülükten, fenalıktan kurtaran araç, kurtlardan kurtaran çoban, bedeni/oğlu terk etmek ve İbrahim gibi oğlunu kurban edip Nemrud'un ateşine atılmak, kalp huzuru olmadan kılınan namaz, tam ve kâmil namaz olmaz. Eğer bizim ambarımızda hırsız bir fare yoksa kırk yıllık ibadet buğdayımız nerede?
Mevlânâ'nın Namaz Anlayışı ve Namazı
Dışta olan namaz, oruç ve sair ibadetler, içteki nura tanıktır. Bu namaz, oruç ve savaş da inanışa tanıktır. Bu zekât, hediye, hasedi bırakma da kendi sırrından haber vermedir. Bize doğru yolu gösteren, bizi kötülüklerden alıkoyan namaz, beş vakit olarak farz edildi. Fakat âşıklar daima namazdadır. Namaz kılan, Rabbiyle gizlice konuşur. Namazda Rabbime bağlanırım, "namaz gözümün nurudur” sırrı zuhûr eder, bu benim huyumdur. Ruku' ve secde varlık halkasını Allah (c.c.)'ın kapısına vurmaktır. O kapının halkasını dövmek gerekir.
RABBİMİZ BUYURUYOR:
"Onlar ki: Namazlarını sürekli kılarlar/aksatmazlar.” (Mearic Sûresi âyet:23)
"Ailene namazı emret, kendin de namaz kılmada sebat et. Biz senden rızık istemiyoruz. Seni biz besliyoruz. Sonuç takvâ sahiplerinindir.” (TÂ-hâ Sûresi âyet:132)
"Onlardan sonra yerlerine öyle bir nesil geldi ki, namazı zayi ettiler, şehvetlerine uydular. Onlar kötülük bulacaklardır.” (Meryem Sûresi âyet:59)
"İkiyüzlü münafıklar, Allah'ı aldatmağa çalışırlar. Oysa O, onları aldatır. Namaza kalktıkları zaman da üşene üşene kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar, Allah'ı pek az anarlar.” (Nisa Sûresi âyet:142)
"Namaza çağırıldığınız zaman münafıklar onu eğlence ve oyun yerine koydular. Düşüncesiz bir topluluk oldukları için böyle yaptılar.” (Mâide Sûresi âyet:58)
"Suçlulara sorulur: Sizi şu yakıcı ateşe ne sürükledi? Onlar da şöyle derler: "Biz namaz kılanlardan olmadık." (Müddessir Sûresi âyet:41-43)
PEYGAMBERİMİZİN HZ. MUHAMMED (S.A.S.)'İN GÖZÜNÜN NURU NAMAZ!
"Namaz dinin direğidir. Onu gereği gibi kılan dinini yapmış olur, onu terk eden de dinini yıkmış olur.”
"Kişi ile küfür arasındaki engel namazdır.”
"Namaz, benim gözümün nuru kılındı.”
İslam'ın halkaları lime lime çözülecektir. İlk çözülen halka hüküm, son çözülen ise namaz olacaktır!
"Namaza, aman namaza dikkat edin...!”
Dini, namazla ikame etmek!
Namaz dinin direğidir. Namazsız Müslümanlık eksiktir. Namaz beş öğün ruhun gıdasıdır, kulun Rabbin huzuruna çıkışıdır ve O'na içini döküş fırsatıdır. Tüm peygamberlerin hayatında namaz vardır. Peygamberimizin, peygamberliğinin ilk yıllarından itibaren namaz vardır. Namaz, Peygamberimizin gözünün nurudur. Peygamberimiz vefat ettiği son ana kadar namazlarını kılmıştır. Vefat ederken son sözleri de aman namaza dikkat edin olmuştur. Namaz, en zor şartlarda bile terk edilmemesi gereken bir ibadettir.
Ezanla geldiğimiz şu dünyadan dua niyetiyle üzerimize kılınacak cenaze namazı ile göçüp gideceğiz.
Niçin Namaz Kılarız/Kılmalıyız?
O'na muhtaç olduğumuz için… O'nsuz olamayacağımız için… O'nun huzuruna çıkıp dolmaya ihtiyacımız olduğu için… O'nun huzurunda huzura erdiğimiz için… Bunca nimetlerine karşı O'na şükrümüzü göstermek için… O'nun huzuruna çıkıp içimizi O'na dökebilmek için... O'nunla iletişim kurup konuşabilmek için… O'nun yardımına müstahak olabilmek için… Hayata namazla hazırlanmak için… Elbette Allah için!
İNSAN NİÇİN NAMAZ KILMAZ?
İnsanımız namazın önemi hakkında yeterli bilgiye sahip değil. Namazın günlük hayatımızı manen ve maddeten programlayan bir ibadet olduğunu bilmiyor. Namazla ilgili bilgileri, onu eyleme dönüştürecek seviye ve güçte değil. Yani namazın farziyyetine iman konusunda problemleri var. Namaz ibadetinden çok daha önemli işleri (!) var, Namaza vakit ayıramayacak kadar yoğun.(!) Namaz ibadetini bir angarya olarak görüyor ve nefsine ağır geliyor. Sonra kılarım, büyüyünce kılarım, kazasını yaparım gibi gerekçeleri var. (!)
Yüce Allah'ın "Doğrusu namaz, Mü'minler üzerinde vakitleri belirlenmiş bir ibadettir” uyarısına ve beş vakit namazı belirleyen Peygamber uygulamasına rağmen; namaz vakitlerini belirleme konusunda kişinin kendisini yetkin görüp cumadan cumaya yahut keyfi yetince namaz kılması da pek çok insan için önemli bir sorun.
Namazı düzenli kılacağı bir aile, iş ve arkadaş ortamı yok. Peki, namaz kılınacak bir ortamın oluşması için çaba sarf ediyor muyuz?
Haydin namaza! Namazla kalın, namazda kalın, namazlı olun ve namazla dolun!” diyerek sohbetini tamamladı.
İmandan sonra en büyük hakikat olan namaz konusundaki mükemmel ve muhteşem sohbetleri vesilesiyle Konya İl Müftüsü Prof. Dr. Ali Akpınar kardeşime, birlik vakfı başkanımıza, yönetim kuruluna ve katılımcıların her birine kalb-i şükranlarımı sunar, sıhhat ve afiyetler dilerim. Rabbimiz her birinden razı olsun.
Yorumlar
Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.