Cengiz Numanoğlu Üstadımızla, uzun bir süredir dostluğumuzun olduğunu bizi takip eden kardeşlerimiz bilmektedirler. Kitabıma "Damıtılmış Damlalar” ismini verip, Takdim yazması bizleri ziyadesiyle memnun etmiştir. Rabbimiz, kendilerinden ebeden Razı olsun. Değerli büyüğümüz, Üstadımız Cengiz Numanoğlu bey ile irtibatımız, görüşmemiz uzunca bir süreklilik arz ederek bu günlere gelmiştir. ‘Konya Denince' isimli Şiir'in yazılmasına vesile olmanın mutluluğunu da yaşamaktayım. Bu Şiir'in hikâyesini ekteki linkten okuyabilirsiniz.
http://www.yenikonya.com.tr/koseyazisi-2770-Konya_Denince__iirinin_Hikayesi___.html
Geçtiğimiz hafta sonu, Üstadımız Cengiz Numanoğlu'nu Bursa'daki home ofisinde ziyaret ederek, mikrodan makroya özlü ve güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Ayrıca, Kon Tv'de önümüzdeki günlerde yayımlanacak olan ‘İz Bırakanlar' Programı için çekimler yapıldı. Çok önemli konularda, âyetlerin ışığında açıklamalar yaparak gönüllerimizin huzur ve mutluluğa kavuştuğu bir sohbet gerçekleştirdi.
Şuûr'a erişmemiz için; Kâinat Kitabını, İnsan ve Kur'an-ı Kerîm'i anlamaya, tefekküre yönelik olarak dikkatle okunmasının çok önemli olduğunu vurgulamıştır. Bu okuma sonucunda Yaratıcımız ve Yöneticimiz olan Âlemlerin her şeyin sahibi Allah (c. c.)'a gerçek anlamda inanıp, İman edip, şirk koşmadan Tevhid merkezli davranışlarımızı, O'nun emir ve yasaklarını dikkate alarak yaşamamız gerektiğini ifade etmişlerdir. Kur'an ve Sünnet merkezli olarak, duygular, fikirler, yorumlar, kavramlar, davranışlar netleşmeli ve akl-ı selim süzgecinden geçirilerek hidayet üzere güzel bir hayatı yaşamalıyız. Hak ve hakikati kavrayıp, güzel ahlak sahibi olarak yaşamamız fıtratımızın gereğidir.
Kâinat Kitabına baktığımız zaman: bir damla suda; 9 kentrilyon atom bulunmaktadır. Işık hızı 300 bin km/sn. Bir saniyede 7. 5 defa ekvator'u turladığı, Kutup Yıldızının 6.5 katrilyon km uzaklıkta olduğu, ışık hızı ile gidilirse ancak 650 yılda ulaşılabileceği, ses hızının 1224 km/ saat oluşu, dünyamızın 1666 km/ saat hızla dönüşünün tabanca mermisi hızından fazla olduğu, güneşin bir turunun 230 Milyon yıl olduğu, güneş de 5 milyon ton 'un saniyede yok olduğu, iki milyonda bir ısısının dünyaya geldiği, ay'ın 13 bin km/ saat hızında döndüğü ve benzeri bilgileri vererek düşünüldüğü zaman Yaratıcımız Allah (c.c.)'ın, güç ve kuvvetini daha iyi anlayabiliriz. Kâinatta hiçbir şeyin tesadüfen olmadığını, tesadüflerin bile asla tesadüf edemeyeceğini, bilinçli olarak milimetrik hata kabul etmez şekilde, eserden müessire doğru düşündüğümüzde, Allah (c. c.), tarafından yaratıldığını anlayabilmekteyiz. Aklımızı kullanarak kusursuz yaratılmış gerçekleri görüp tefekkür ettikçe acziyetimizi anlayıp, güç ve kuvvet sahibi Allah (c. c.)'a, taklidi olarak değil tahkiki olarak iman etmeliyiz. İşin özünün tahkiki bir iman'a ulaşarak arzu edilen seviyede kalıcı olabilmemiz işin tefekkürümüzü artırmak zorunda olduğumuzu ifade etmişlerdir.
Tefekkürsüz bir toplum, başıboş kafiledir,
tevekkül doğurmayan tefekkür nafiledir. Cengiz Numanoğlu
İnsan'a baktığımız zaman: İnsan bedeninde ortalama 70 trilyon hücre bulunmaktadır. İnsan, 1 trilyonu ancak 15 bin yılda sayabilmektedir. Âyet-i Kerimelerde: "O size istediğiniz her şeyden verdi. Allah'ın nimetini sayacak olsanız sayamazsınız. Doğrusu insan çok zalim, çok nankördür!” (İbrahim Sûresi âyet:34)” "Allah'ın nimetini saymaya kalksanız, onu sayamazsınız. Hakikaten Allah çok bağışlayan, pek esirgeyendir.” (Nahl Sûresi âyet:18) buyrulmuştur.
Birçok âyet-i kerimede; insanı, etrafını çevreleyen tabiî varlık ve olaylar üzerinde düşünmeye, araştırmaya ve esrarına vâkıf olmaya çağırmakta, böylece, bir yandan bu âlemde hizmetine sunulan bu varlık ve olaylar hakkında daha çok bilgiler edinip bunların sağlayacağı imkân ve nimetlerden en güzel şekilde yararlanmaya teşvik etmektedir. Bu insanın dünyevî terakkisi için gereklidir; diğer yandan, kâinattaki incelikleri, hârikaları mümkün olduğunca müşahede etmek yoluyla, bu nizamın kurucusu olan Yüce Allah(c.c.)'ın varlığını ve kudretinin sonsuzluğunu sezmeye, böylece güçlü bir imana sahip olmaya sevk etmektedir. Bu da insanın ahiret mutluluğu için gereklidir.
İnsan'ın Kur'an'ı Kerîm'i çok iyi okuması, anlaması ve yaşaması gerekmektedir. Mü'min; Kur'an ve Sünnete tabi olarak, Allah (c.c.)'a ve Resûl'ü Hz. Muhammed (s.a.s)'e şüphesiz bir İman ve teslimiyet Şuûrunda olmalıdır. Bu şuur'a sahip olanlar; Şirk'ten, Kibirden, İfrat-Tefritten, Tefrikadan, Şeytan'ın ve nefsin istek ve arzularından uzak durarak, Eûzü Besmele, Güzel niyet ve dua ile en azından mutmain bir nefis mertebesine erişip, sonucunda kâmil bir nefs mertebesine erişerek, muttaki, muhlis ve Muhsinlerden güzel ahlâk sahibi olmalıdır. Yasaklar ve yapılması gereken hususların her biri ile ilgili âyet-i kerîmeleri ifade etmişlerdir. Yazımızda her birini vermediğimden konu başlıklarını aktarmış oldum.
Bu dünyaya imtihan için gönderildiğimiz, ömür denen zorlu bir yolculukta Allah (c.c.)'ı bilmek ve bulmak için, Kur'an-ı Kerîmi, İnsan'ı ve Kâinat Kitabını da iyi tanımamız gerektiğini, vahye tabi olan akl-ı selim'in de kullanılması gerektiğini öz olarak ifade etmişlerdir.
Kim Allah ‘tan korkarsa, onda ne gam, ne keder,
Allah korkusu, Korkuları yok eder. Cengiz Numanoğlu
Âyet-i Kerîmede: "Ey iman edenler! Eğer Allah'tan korkarsanız O, size iyi ile kötüyü ayırdedecek bir anlayış verir, suçlarınızı örter ve sizi bağışlar. Çünkü Allah büyük lütuf sahibidir.” (Enfal Sûresi âyet:29) buyrulmuştur.
Sosyolojik gözlem olarak da; söylemlerimizi eylemlerimizle, teoriklerimizi pratikle, ilimlerimizi irfanla, nankörlüklerimizi şükürle, zikirlerimizi fikirle, tarikatlerimizi hakikatle, zilletlerimizi izzetle süsleyip, desteklemek suretiyle iz'ân sahibi insanlar olmamız gerektiğini ifade etmişlerdir. Bu özlü ve güzel anlatımları için Üstad; Cengiz Numanoğlu'na kalb-i şükranlarımı sunarım. Rabbimiz, ebeden Razı Olsun. Sıhhat ve âfiyetler dilerim.