Mevlid-İ Nebî
07 Kasım 2019
Peygamberimizin Hz. Muhammed (s.a.s.) 20 Nisan (12 Rebiul Evvel) 571 yılında Mekke de dünyaya gelmiştir. Doğumu vesilesiyle her zaman olduğu gibi O’nu yeniden anmanın hazzını ve şerefini yaşamaktayız. Malumunuz 08 Kasım Cuma günü mübarek Mevlîd Kandilidir. Mükemmel canlı örnek, Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.), kameri ay hesabına göre dünyayı şereflendirdiği gün itibariyle anmalar, hatırlamalar, kutlamalar yapılacaktır.nbsp; Muhammedül Emin Alemlere Rahmet Hz. Muhammed (s.a.s.) Efendimizinnbsp; rol model örneknbsp; hayatını öğrenerek hayatımızınbsp; her zaman O’nun gösterdiği doğrultuda yaşamalıyız.Âyet-i Kerîmelerde:nbsp; nbsp;“(Resûlüm) Biz seni âlemlere ancak rahmet olarak gönderdik.” (Enbiyâ Sûresi âyet:107)”nbsp; “Ey iman edenler Allah'a itaat edin, Peygamber'e itaat edin. İşlerinizi boşa çıkarmayın.” (Muhammed Sûresi âyet:33) “(Resûlüm) De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah son derece bağışlayıcı ve esirgeyicidir.” (Ali İmran Sûresi âyet:31 “Ey Peygamber Biz seni hakikaten bir şahit, bir müjdeleyici ve bir uyarıcı olarak gönderdik.” “Allah'ın izniyle, bir davetçi ve nûr saçan bir kandil (Rehber) olarak ( gönderdik).”(Ahzâb Sûresi âtyet:45-46) “Kim Allah'a ve Resûl'e itaat ederse işte onlar, Allah'ın kendilerine lütuflarda bulunduğu peygamberler, sıddîkler,nbsp; şehidler ve salih kişilerle beraberdir. Bunlar ne güzel arkadaştır” (Nisâ Sûresi âyet:69) “Andolsun ki, Resûlullah, sizin için, Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çok zikredenler için güzel bir örnektir.” (Ahzab Sûresi âyet:21) buyurulmuştur.Hz. Peygamber’in, Allah’ın hoşnutluğunu kazandıracak davranışlarda bulunmak isteyenler için mükemmel ve canlı bir örnek, en büyük fazilet numunesidir. Resûlullah’ın hedefi; tahkiki sağlam bir iman ve Tevhid merkezli amelî kaideler öğretip, bu kaideleri kendi uygulamaları ile göstermektir. Hayatımızın her döneminde Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s)’i örnek alarak tabii olmalıyız. Kuran ve Sünnete uygun hayat yaşamalıyız. Kısacası; Allah ve Resulünün emirlerini yapıp, yasaklarından kaçınmalıyız. Kuran’ı Kerimi en iyi anlayan ve yorumlayan kişi muhakkak ki Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) dir. O, kendi nefsinden, heva ve hevesinden konuşmaz, vahiyle konuşurdu. Hakkında Vahiy olmayan hususlarda istişarelerde bulunur, şahsi görüşlerini ifade eder, çıkan sonucu uygulardı. Son dönemlerde bize Kuran yeter diyerek Sünnete düşman olan, Sünnet’i devre dışı bırakmaya çalışan zavallılar türedi. Kuranı Kerimde beş vakit namazdan bahsedilmekte olup, kaç rekat ve nasıl kılınacağını ise Sünnet’ten öğrenmekteyiz. Sünnet’i devre dışı bıraktığınızda namaz, zekât, hac gibi en önemli bir çok ibadeti bile yerine getirme imkânından Müslümanları mahrum bırakırsınız. Buna hiç kimsenin hakkı da yetkisi de yoktur. Tabiri caizse Kuran-ı Kerim İslam’ın anayasasıdır. Sünnette yasaları hükmündedir. Peygamber ve Sünnet düşmanlığı da asla yapılmamalıdır. Öncelikle Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)’in hayatı ile ilgili eserleri kendimiz okuduğumuz gibi evlatlarımıza, yakınlarımıza da okutup, O’nun rol model örnek hayatını tam ve doğru olarak öğrenip, O’na uygun bir hayat yaşamalıyız. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) bir günlüğüne de olsa evimize misafir gelse, ne yaparız acaba hiç düşündük mü? Evimize gelmesine çok sevinip, mutlu olmakla beraber, sıkıntıya gireceğimizde aşikârdır. İbadet ve taâtimiz ile her günkü yaklaşımımız içinde, aynen diğer günlerde yaptığımız alışkanlıkları, Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)’in yanında devam ettirebilir miyiz? Elbette ettiremeyiz. Âlemlere nur, huzur ve sürur getiren o yüce önderimiz, Hz. Muhammed (s.a.s.) ile beraber olduğumuz anda saatlerce televizyon karşısında diziden diziye geçip izleyebilir miyiz? İbadetlerimizi bu birliktelik anında terk edebilir miyiz? Bu soruları çoğaltmak mümkündür. Bize düşen, Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)’in her birimizin evine her gün misafir gelmiş gibi düşünüp, yaşayışımıza, söz, eylem ve davranışımıza her an, her zaman dikkat etmek olmalıdır. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) Efendimiz, sözüyle, özüyle bizlere en güzel rol model örnek olmuş büyük bir şahsiyettir. Çocukluk döneminde bile dürüstlük, güvenilirlik ve olması gereken tüm olumlu vasıflara sahip olmuştur. Müşrikler tarafından bile “Muhammed-ül Emin” olarak anılmıştır. Dost, düşman herkes O’nun bu güzel özelliklerle dopdolu olduğu hususunda ittifak etmişlerdir. Dünya hayatı ahire tin tarlasıdır. Dünya hayatında ne ekersek, ahi rette onu bulacağız. Bu dünya hayatında iyiliklerle dolu bir hayat yaşayanların gerçek âlemde cezaya çarptırılmaları mümkün değildir. Mü’min olarak yaşayanlar, gerçek anlamda nimetlere kavuşacaklardır. İslâm’a uygun olmayan bir hayat yaşayanlarda yaptıkları yanlışların bedelini ceza olarak göreceklerdir. Mahşerde, hesap günü mahcup olmak istemiyorsak, hayatımızı Kuran ve Sünnete uygun yaşamalıyız. Ailemizi ve evlatlarımızı her türlü kötülüklerden uzak tutmalıyız. Sözler Peygamberimiz (s.a.s.)’ i anmaktan ve övmekten acizdir. Bizler, Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)’den bahsederek O’nu övmüş olmuyoruz. O zaten Allah (c.c.) tarafından övülmüştür. Sözlerimize O’nun ismini katarak,nbsp; Allah (c.c.)’ın Rızasına ulaşmak istiyoruz.Hayatımızı, Peygamberimiz Hz. Muhammed(s.a.s.)’i örnek alarak yaşarsak, bir günlüğüne de olsa ziyaretimize geldiğinde hiçbir mahcubiyet duymadan, büyük bir mutlulukla en güzel şekilde Misafir edebiliriz. Her birimizin bu güzelliğe erişmesi, duası ve niyazı ile sıhhat ve afiyetler dilerim.
Yorumlar
Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.