​MEMENTO MORİ

 Zor gelecek!..

Anadolu’da ve tüm Türk dünyasında altı Mayıs’tan 4 Kasım’a  kadar olan günlere yaz yani Hızır günleri denir . Bu sene karantinadan dolayı evden çıkamayışımız, bir araya gelemeyişimiz Hızır ile İlyas aleyhisselamın buluşmalarındaki bereketi yakalama çabamızı biraz zorlayacak ama engel mi tabii ki değil...
 
Tarihi gelişimi hususunda çeşitli rivayetler olsa da ; acaba şamanizmden kalma bir kutlama mı yoksa kışın soğuklarının yerine tüm tabiatın canlandığı, baharın müjdeleyici günleri başladığı için mi coşkuyla kutlanıyor bilinmese de ;seviyoruz Hıdırellez‘i ...

Malum ;Şamanizm‘den kalma pekçok adetimiz var :kötü bir haber aldığımızda tahtaya vurmak, kurşun dökmek ,gidenin arkasından su gibi gitsin diye sular dökmek ,ağaçlara bez, lohusaya al (kırmızı) bağlamak ,nazar boncuğu takmak vs ..Ama Hıdırellez ‘in tarihi araştırılınca ;Kuran ‘ı Kerim’den ve hadislerden beslendiği meydana çıkıyor . Kuran’ı Kerim ‘de Kehf Suresi nde Allah (celle celalühu )Hızır aleyhisselam hakkında bilgi verir.  Musa aleyhisselamın halka hitap ettiği bir konuşmasından çok etkilenen bir kişi Musa (a.s) ‘a sorar: Kullar arasında senden daha bilgili var mı ? diye . Musa (a.s) hiç tereddüt etmeden “yok “ der. Allah(C.c) ,peygamberini ikaz eder “Allahu alem “yani Allah bilir demeliydin . Şimdi yanına bir genç al (hadislere göre bu genç Yuşa )ve kızarmış bir balıkla beraber yola çık .İki denizin kavuştuğu yerde balık canlanacak ve katımızdan ilim verdiğimiz biri (hızır )ile karşılaşacaksın .Olaylar bu şekilde başlar ve yolculuk sırlarla devam eder. Hızır ,bastığı yeri yeşillendiren demektir çünkü hızır (a.s)uğradığı yerlere bolluk bereket getirir ,bastığı toprağı yeşillendirir .İlyas’ta (a.s) Musa’dan(a.s)sonra gelip ,kavmine uzun yıllar Allah’ın birliğini anlatmış ,mücadeleler vermiş ,pekçok mucizesi görülmüş bir peygamberdir .Bu iki özel insanın Allah’ın bir sırrı gereği kıyamet anına kadar bir başka alemde yaşadığı, bazı zamanlar buluştukları ve bu anlarda yapılan duaların kabul olunacağı inancı vardır . O yüzden tüm Müslüman Türk dünyası kırlara çıkar, onların bastığı yerlere basıp ,bereketin çoğalmasını arzu ederler.  Baharın taze yeşilliklerini toplayıp yerler ,kaynatıp suyunu içerler .Allah’ın tabiatı dirilttiği bu günlerde kendi vücutlarının da yenilenip ,dirilmesi için . Taze kuzu eti ,ciğeri yerler ki ; hastalıkları iyileşsin. Ogün sabah erkenden kalkıp çiğ damlalarını toplayarak yoğurt mayalarlar ,bu yoğurdun suyu ile de ekmek yaparlar.  Bunlar güzel adetler ama bir de gül ağacı altına isteklerin resmini yapıp ya da yazarak gömme , cüzdanlarının ağzını açık bırakarak bereketlenmesini bekleme ya da madeni paraları dışarda bir gece bekletip cüzdanına bereket getireceğini umarak alma var ki ; şüphesiz batıl inanç . Ama baharın gelmesine, tabiatın canlanmasına tüm sevincimizle şükür ederek ,hayat boyu bizi güzel kulları ile karşılaştırmasına ve berekete dualar ederek 6 Mayıs’ı kucaklamamız güzeldir .Tabi bir de özdeyişimizdeki gibi” her gördüğünü hızır ,her geceyi Kadir bil” düsturunu yaşantımıza tatbik ederek ...

“Memento Mori “derler ki ;Roma imparatoru ve aynı zamanda filozof olan Marcus Aerelius ,bu sözü ara ara kulağına fısıldaması için birini görevlendirmiş .
Memento Mori -fani olduğunu hatırla ,öleceğini hatırla ki hayatı unutma .Tüm ağaçların kuru dallarının yeşerdiği , toprağın içine atılan tohumlara yaşam verdiği bu muhteşem bahar günlerinde bizim de toprakla buluştuğumuzda başlayacak gerçek hayatımızı yani Ölümü hatırlayarak, yaşamımızı nasıl kara çevirip , hayırlı işler yapabiliriz? Ona bakalım .
Faniliği bakiye çevirelim