Küçük Dağlar
25 Ekim 2019
Daha dükkana girerken belli etmişti tavrını.
“ Ben özelim , herkesin dikkatini çekmeliyim, tüm kasiyerler benimle ilgilenmeli.” Diyen bakışlarıyla süzdü etrafını. Mağazanın görevlilerinden biri hemen “ Buyurun, hoşgeldiniz. “ deyince yüksek sesle
Ah pardon ya . . Arabamı girişe park ettim ama inşallah sorun olmaz , değil mi dedi. Ama daha soru sorduğu görevli cevap vermeden, yanında içeri giren arkadaşına döndü ve “ Hayatım aslında İstanbul’da daha mağazaya yanaşırken arabanı senden alıp, park eden valeler var. Çok pratik oluyor. Ama işte buralarda daha çok . . .
Cümlenin sonunu getirmemişti. Yüzündeki ifade kibrinin tüm mesajlarını veriyordu zaten.
İnsanoğlu sahip olduklarını kendinden, kendi üstünlüklerinden dolayı zannetmeye başladığında kaybolmuştur aslında. Çok görürüz etrafımızda böyle insanları ! Tanıtma amaçlı değil, övünme amaçlı başlayan ; “ Ben şu kişinin karısıyım, kızıyım ya da oğluyum. “ diye başlayan cümleler.
Bir bayram ziyareti sırasında gideceğimiz yeri ararken bir apartman dairesi üzerinde asılı isim plaketi dikkatimi çekmişti. “ Eski tapu dairesi müdürünün oğlu falanca.”
Kendi özelliği olmayan babasının eski işinin etiketinde kaybolmuş yürekler..
Sahip olduğu başka şeyi olmayanlar kibre sarılır. Çünkü eğer değerlerinin boyu kısa ise kibir parmaklarında yükselerek bakarsın etrafa. Yok eğer değerlerinin boyu uzunsa tevâzunla eğilirsin insanlara.
Sineğin biri kendini çok önemli görür. Kendi kendine ;
“Şüphesiz ki ben bu zamanın Zümrüdü Ankâ kuşuyum. Benden yüce kimse olamaz “ derdi.
Günlerden bir gün, merkep idrarının içindeki bir saman çöpüne kondu. Eşeğin idrarını uçsuz bucaksız bir deniz, saman çöpünü gemi, kendini de kaptan sandı.
“ İşte bu bir deniz, üstünde durduğumda benim mükemmel gemim. Ben de engin denizleri aşan, dünyanın en büyük kaptanıyım dedi.
Kibir, insanı tam da bu hikayenin kahramanı eyler. Derler ki hayatın dört cevheri vardır.
1-) Akıl
2-) İman
3-) Haya
4-) Salih Amel
- Aklı olanın öfkesi yoktur.
- İmanı olanın kibri.
- Hayası olanın hasedi.
- Salih ameli olanın da boş vakti yoktur. Çünkü ; uykusu bile ona ahiret mükafatı olacak ibadet edermiş gibi yazılır. Bizi yaradan bize sesleniyor. “Kibriya benim gömleğimdir. Onu kim giymeye kalkarsa benim düşmanım olur.” Kibir insanı gözden, gönülden düşüren bir hastalıktır. Tedavisi ise kendini bilmektir.
Yorumlar
Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.