Bu dünyaya imtihan için gönderilmiş bulunmaktayız. İmtihanda olduğumuzu, hiçbir zaman unutmamalıyız.
Yaptığımız her işten sorumlu olduğumuz gibi yapmamız gerekirken yapmadıklarımızdan da sorumlu olduğumuzu bilmeliyiz. İslâm’ın emrettiği bütün ibadetleri şuurlu olarak en güzel bir şekilde yaşamalıyız. Milletimizin, insanlığın huzur ve mutluluğa kavuşması için meşru ve helâl yollardan üretimimizi artırmak için daha çok çalışmalıyız. Helâl yollardan rızkımızı temin etmek için yaptığımız her meşru üretim için yaptığımız çalışmaların da bir ibadet olduğu hakikatini kavramalı, gelecek nesillerimize de kavratmalıyız. İnsanın yaratılıp dünyaya gönderilmesinin ana gayesi kulluk yapması içindir. Rol model Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)’in örnek hayatını çok iyi bilmeli, O’nun hak, batıl mücadelesini ne pahasına olursa olsun savunmalı ve yaşamalıyız.
Âyet-i Kerîmelerde:
“Sizin için daha hayırlı olduğu halde bir şeyi sevmemeniz mümkündür. Sizin için daha kötü olduğu halde bir şeyi sevmeniz de mümkündür. Allah bilir, siz bilmezsiniz.” Bakara Sûresi âyet:216)
Dünya imtihanında başımıza gelen şer gibi gördüğümüz olayları sabır ve metanetle karşılayıp daha çok çalışıp başarılı olmak için gayret etmeliyiz.
Rabbimiz, gönlümüzde olanları hakkımızda hayırlı, hakkımızda hayırlı olacakları da gönlümüze razı eyle diyerek duruşumuzu netleştirip başarılı olmak için çalışmalıyız. Nefis Muhasebesini her zaman yapmalı, nefsâni istek ve arzulara boyun eğmemeliyiz. Hem dünyevi ve hem de uhrevi konularda bize düşen, çok çalışmak ve sorumluluklarımızı yerine getirmek olmalıdır.
Biz Müslümanlar seferden sorumluyuz. Başarı ve zafer Rabbimizden bir ikram ve lütuftur. Tercihlerimizi her zaman iyiden, güzelden yana, hak ve hakikat merkezli yapmak zorundayız. Tercihlerimiz hak ve hakikat merkezli olduğu ölçüde, Rabbimiz, mutlaka yardımını gönderecektir. İmtihan edildiğimizi hiçbir zaman unutmadan, Allah (c.c.) ‘a gerçek anlamda kulluk yapmalıyız.
Birlik ve beraberlik içinde mücadele ettiğimiz sürece, iç ve dış düşmanlarımız kaybetmeye mahkûmdurlar. Allah(c. c.), inananların yardımcısıdır. Sefer bizden zafer Allah (c.c.)’tandır. Her birimiz elimizden gelen maddi ve manevi unsurlarımızı seferber ederek, güzelim ülkemiz Türkiye’mizin her alanda şahlanması, başarılı olması için çalışmalı, üretimimizi artırmalıyız. Birlik ve beraberlik ruhumuzu bozmak isteyenlere fırsat vermeden hizmetlerimizi en güzel şekilde yapmalıyız.
“Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.” (Zariyat Sûresi âyet:56)
“O ki, hanginizin daha güzel davranacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratmıştır. O, mutlak galiptir, çok bağışlayıcıdır.”(Mülk Sûresi âyet:2)
İnsanın yaratılış gayesi kulluktur. Her an, imtihanda olduğumuzun Şuuru ’unda olarak hayatımızı ahlâklı, dürüst olarak, İslâm’a uygun yaşamalıyız. Ölüm, korku, açlık, mal azlığı, fakirlik, hastalık, ve benzeri birer imtihandır. Bunlar dünya hayatının ayrılmaz parçalarıdır, hiç kimse bunlardan birisine yakalanmaktan kurtulamaz. Eninde sonunda, erken veya geç herkes ölecektir. İnanan akıllı kişi, başına gelen olumsuzluklara sabrederek, sahip olduğu imkânlara, nimetlere de şükrederek imtihan için gönderildiği bu dünya hayatını en güzel şekilde İslâm’a uygun olarak yaşamalıdır. Gerçek kurtuluşa ancak İslâm’ı hayatımıza bütün alanlarda uygulamakla kavuşabileceğimizi unutmamalıyız.
“Andolsun ki sizi biraz korku ve açlık; mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azaltma (fakirlik) ile deneriz. (Ey Peygamber!) Sabredenleri müjdele!” “O sabredenler, kendilerine bir belâ geldiği zaman: Biz Allah'ın kullarıyız ve biz O'na döneceğiz, derler.”
“İşte Rablerinden bağışlamalar ve rahmet hep onlaradır. Ve doğru yolu bulanlar da onlardır.” (Bakara Sûresi âyet:155-157) buyrulmuştur.
Bu dünya ya gönderilişimizin bir gayesi vardır. İmtihan için gönderildik. Hayatımızın her döneminde, İmanlı olarak yaşayıp, haramlardan kaçınarak helaller dairesinde, emredilenleri yaparak, ahlaklı, dürüst kişilik sahibi insanlar olmamız, Rabbimizin bizler için emrettiği hususlardır.
Her birimiz, her an nefis muhasebemizi yapmalıyız. Ölmeden önce ölebilmeli, hayatın bir İmtihan olduğunu hiçbir zaman unutmamalıyız.
Bu dünya hayatına gönderilişimizin ana gayesi kulluktur. Bu dünya hayatında İmtihanda olduğumuzun Şuur ’unda olarak; ölmeden önce ölebilmeli, hesaba çekilmeden önce kendimizi hesaba çekerek yanlışlardan uzak durmalıyız. Kendimiz, ailemiz, sevdiklerimiz, Milletimiz ve bütün insanlık için faydalı olmak için çalışmalıyız. İslâm’a uygun bir hayat yaşayıp, bu dünya imtihanını kazanmamız duası ile sıhhat ve afiyetler dilerim.
omerlutfiersoz@gmail.com