Son Dakika Haberler

Ali Ayvat

Ali Ayvat

​Hayat pahalılığına odaklanma zamanı…

09 Ekim 2024

Uygulanmakta olan üç yıllık ekonomi programının başarılı olabilmesi için, toplumdaki tüm kesimlerin enflasyonun düşeceğine inanmaları gerekir. Bu inancın sağlanabilmesi için hayat pahalılığı ve fiyat istikrarı sorunu acilen çözülmelidir.


Dezavantajlı grupların satın alma güçlerinde iyileşmeler sağlanmadan enflasyon oranlarındaki düşüş istatistiki birer veri olmaktan öteye geçemeyecektir. Revize edilen orta vadeli program hedeflerinden birçoğunun tutturulmasına rağmen, ekonomi bürokratlarıyla toplum arsındaki bilgi asimetrisinden kaynaklanan iletişim problemlerini çözmek için merkez bankası yöneticilerinin bürokratik kalıplardan sıyrılarak halkın nabzını iyi tutmaları gerekir.


Enflasyon oranlarındaki düşüş rakamları açıklandıkça mutfaktaki enflasyonun hala yüksek seyrediyor olmasının nedeni iyi izah edilmediği takdirde; ilerleyen zamanlarda hem TÜİK’in açıkladığı veriler, hem de programın inandırıcılığı zarar görmeye başlayacaktır. Satın alma güçlerindeki düşüklük nedeniyle ücretli kesimlerin dayanma gücü her geçen gün zorlaşmaktadır. Ne yazık ki;enflasyona göre yapılan ücret ayarlamaları da enflasyonun düşmesine değil, ötelenmesine yardımcı olmaktadır.


Deprem ve EYT maliyetlerine finansman sağlamak için yapılan vergi artışları enflasyondaki yükselişi körüklediği gibi, enflasyonun düşüşünü de geciktirmektedir. Kış mevsimine girdiğimiz bir dönemde OVP’ye olan inancın pekişmesi için tüketiciler; fahiş kar maksimizasyonu peşinde koşan piyasaların insafına terkedilmemelidir. Hayat pahalılığını ortadan kaldıracak sorunlara daha fazla odaklanmalıyız.


Yüksek enflasyonun en çok etkilediği emeklilerle ilgili mevcut yasa tüm yönleriyle gözden geçirilmelidir. İntibak sorunu çözülerek aylık bağlama katsayıları; emeklilik sistemine ödenen pirim ve sistemde kalınan süreye göre yeniden güncellenmelidir. Uzun süre çalışarak sisteme fazla pirim ödeyenlere, daha yüksek maaş bağlayarak emeklilerin refah düzeyi yükseltilmelidir.


Cari açık probleminin sorun olmaktan çıkarılması, merkez bankasının net döviz rezervi pozisyonuna geçmesi, KKM’lerin tasfiye sürecinin yumuşak bir geçişle sürdürülmesi gibi başarılı uygulamalar ebetteki inkâr edilemez. Ancak kalıcı refah seviyesi sadece para politikalarıyla da sağlanamaz.


Gelir dağılımındaki bozukluğu düzeltmek için maliye politikalarının daha işlevsel hale getirilerek çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınacak reformların süratle hayata geçirilmesi gerekir. Dezenflasyon programının sürdürülebilirliği ve toplum nezdindeki adalet duygusunun sağlanması için bu âdete bir zorunluluk haline gelmiştir.

Yorumlar

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”