Güzel Ülke Türkiye’miz üzerinde her zaman olduğu gibi bu günlerde de yeniden oynanmak istenen çirkin oyunları gören akl-ı selim sahibi olanlar; kenetlenerek, birlik ve beraberlik içinde gücümüzü birleştirip zalimlere, hainlere karşı durarak mücadele etmeliyiz. Son günlerde yaşadıklarımız karşısında en çok ihtiyaç duyduğumuz konulardan birisi, beklide en önemlisi, birlik ve beraberliktir. Birlik ve beraberlik ruhunu kaybeden toplumlar, her şeylerini kaybetmek zorunda kalırlar. Fertleri birbirine düşmüş milletler, yok olup gitmeye mahkûmdurlar. Tarih bunun en büyük şahididir.
Dinimiz İslâm, birlik, beraberlik, kardeşlik hukukunu emretmiş, fitne ve tefrikanın da son derecede tehlikeli olduğunu da açıkça belirtmiştir. Hangi görüşten, hangi mezhepten olursak olalım, değerlerimizi, Ülkemizin menfaatlerini en önemli kabul ederek dün olduğu gibi bu günlerde de mücadele etmeliyiz. Dün haçlı seferleri ile Milletimizi yok etmek için çok yoğun çaba sarf eden kafirlere karşı birlik ve beraberliğimizi koruyarak her defasında karşı koyup zafere ulaştığımız tarihi hakikatlerdir. Türkiye’mizin Suriye, Irak, Mavi Vatandaki net duruşu, Libya ile yapılan antlaşma ile elde ettiği kazanımlar, Azerbaycanlı kardeşlerimize yaptığımız yardımlar sonucu Ermenistan’ın bozguna uğratılması ve kendi toprakları olan Karabağ’ın alınması, Kara denizde doğal gazı bulmamız, Ak denizde de bulma aşamasında olduğumuz için dünyanın egemen güçleri, Siyonistler, Emperyalistler ve onların içimizdeki uzantıları bahsettiğim hakikatlerden rahatsızlık duymakta ve Türkiye’mize bugüne kadar yaptıkları yaptırımlardan sonuç alamayınca yeni yaptırımlar peşinde koşmaktadırlar. Yunanistan S 300’ü alırken NATO’ya zararı yok, Türkiye, ihtiyacı olan S 400’ü alınca rahatsızlıklar artmaktadır. Dün olduğu gibi bu günlerde de kafirler ve onlarla işbirliği yapan içimizdeki hainler, münafıklar Ülkemizin yükselişinden rahatsız oldukları için yeniden harekete geçmiş bulunmaktadırlar. Amerika’daki seçimlerde Jeo Biden’ın seçilmesi sonucu içimizdeki satılık kafalar sevinmektedir.Ayrıca 10 aralık tarihinde Avrupa Birliği de Ülkemize yönelik bir takım yaptırımları görüşerek ekonomik olarak sıkıntıya düşmemizi amaçlamaktadırlar. Ancak öncelikle Rabbimizin lütfu ile biz bir ve beraber olduğumuz sürece atacakları hiçbir adımdan sonuç alamayacaklardır.
Malumunuz gecenin en karanlık olduğu an şafak’a en yakın olduğu andır. Zulüm sürdürülebilir bir durum değildir. Her zorluktan sonra bir kolaylık vardır. Dünya şuan bir nevi hudeybiyeyi yaşamaktadır. Genel olarak baktığımızda kan ve gözyaşı Müslümanlara reva görülmektedir. O halde zafer kesinlikle yakındır. Mü’minler ahir zamanda mutlaka galip geleceklerdir. Bugün gözünde Amerika’yı, Rusya’yı, Çin v. b. ülkeleri güçlü görüp korkanlara şu gerçeği hatırlatmak isterim; Kâbe’yi yıkmaya gelen, Ebrehe’nin güçlü ordusuna karşı koyabilecek bir güç, bir ordu yoktu. Güç ve kuvvet sahibi Allah (c.c.), zalimlerin, kâfirlerin üzerlerine akıllı bomba diyebileceğimiz, adrese teslim, hiç şaşmayan balçıktan pişirilmiş taşlar atan sürü sürü ebabiller gönderdi. Nihayet onları yenilmiş, çiğnenmiş ekin sapları hâline getirdi. Güç ve kuvvet sahibi sadece ve sadece Allah (c.c.)’tır. Mü’minlerde karamsarlık ve korkaklık yoktur olamaz. Biz Müslümanlar çok çalışıp her alanda üretimimizi artırarak başarılı olmak zorundayız. Dinimiz İslam, insanları kesinlikle ırk, renk, soy ve cinsiyet ayrımına tabi tutmadan aynı anlayışla kucaklamaktadır. Birlik ve beraberliğin olmadığı yerde tefrika vardır. Tefrika, girdiği cemiyetlerde, itimat ve emniyet, hürmet ve muhabbet, şefkat ve merhamet gibi her türlü ahlaki güzellikleri ortadan kaldırır. Şahadete öğle yemeğine gider gibi gidenleri, Ölmeye razı olanlara karşı ölmek istemeyenlerin bir başarı kazanmalarının mümkün olmayacağını açıkça belirtiyorum. Hodri Meydan!..
Biz Müslümanlar hiçbir insanın inancına, değerlerine hakaret etmeden iyi ilişkiler kurarak barış içerisinde bütün insanlığın yaşaması gerektiğine inanıyoruz. Yeryüzünde cereyan eden bütün olumsuzlukların Müslümanların aleyhine olduğunu hepimiz görebiliyoruz. Dünya’nın birçok yerinde yapılan zulüm, işkence, vahşet, kan, gözyaşı vb. olumsuzlukların hemen hemen büyük çoğunluğu Müslümanların yaşadıkları coğrafyalarda, Müslümanlara reva görülmektedir. Bu yaşanan olumsuzlukları görmemek için kör, duymamak için sağır ve anlamamak içinse akılsız olmak lâzım gelmektedir. Birlik ve beraberliği koruduğumuz sürece başarılı olmamız kaçınılmaz olacaktır. Her birimiz elimizden gelen maddi ve manevi unsurlarımızı seferber ederek, güzel ülke Türkiye’miz üzerinde oynanmak istenen oyunun olumsuzluklarını gidermek için çalışmalıyız. Birlik ve beraberlik ruhunu koruduğumuz sürece başarılı olmamız, Rabbimizin lütfu ile kaçınılmaz olacaktır. Biz Müslümanlar, zalimlere karşı, inancına bakmadan mazlumlara destek olmak zorundayız. Biz Mü’minler, Hak’tan, hakikatten yana olup, halkımızla birlikteliğimizi sağlamlaştırmaya gayret etmeliyiz. Kısacası bizler seferden sorumluyuz. Başarı ve zafer Rabbimizden bir ikram ve bir lütuftur. Bizler tercihlerimizi iyiden, güzelden yana yapmak durumundayız. Tercihlerimiz hak ve hakikat merkezli olduğu ölçüde, Rabbimizin yardımının geleceği aşikârdır.
Allah (c.c.); her birimize, hakkıyla, İslam kardeşliğine sarılmayı, gücümüzü birleştirerek birlik, beraberlik içinde zalimlere karşı gerekenleri yapmayı, ayrılık, tefrika belalarından uzak durmayı nasip eylesin. Sıhhat ve afiyetler dilerim.