Geç olmadan!
18 Nisan 2022
Yumurtaları almaya gittiğinde tavuğun birini kuluçka durumunda gördü. Etrafını düzeltip gerçekten altında yumurta var mı düşüncesiyle bakmak isteyince; tavuğun sert bir baş hareketi ile hemen geri çekildi. Yavrusunu dış tehlikelerden koruma içgüdüsü…
Günlerdir bunu düşünüyorum: Sorgulama yetisi olmayan, akılla taçlandırılmamış hayvanda bile olan neslini koruma duygusunu, insanlar olarak biz nasıl bu kadar hafife alıyoruz? Teknolojinin hızıyla ruhunu aynı tutmaya çalışan nesil; maalesef hal hatır sormayı, selamlaşmayı bile(a.s, nbr)gibi kod harfleri seviyesine indirmiştir. Bazısının müzik diye dinlediği notaların bile ayırt edilemediği bir gürültü, film diye baktığı ise ruhunu körleştiren en uçta anaforlar olmuştur.
"Yürürken karşıdan gelen sakallı birini görünce; tıpkı bir hacı amca gibi gelmişti ki; gözlerim aşağı kayınca mini etek altı fileli çorabını gördüm.” diyen üniversiteli bir genç kızla konuşurken; bir cümlesi ilginçti:
-Ya anormalliklerini öyle fütursuzca yaşıyorlar ki neredeyse sen normalliğinden şüpheye düşeceksin”
Üniversiteli gençleri bile hayrete düşüren bu görüntülerin çok daha sistematik, daha uç halleri Disney Channel kanalından çizgi film içeriği olarak küçücük masumların beyinlerine, gözlerine, kulaklarına sokulmaktadır. Normalde olmayan tepe gözlü karakterlerin sapkınlıkları, erkek erkeğe cinsel içerikli görüntüler aşk süslemesi ile savunmasız beyinlerine sunulmaktadır.
Yaratılış bir erkek bir kadındır. Çekicilik ve neslin devamı da bu ikisi arasına konulmuştur. “Ben üçüncü bir bireyim, dördüncü bir seçiciyim” adı altında cinsel sapkınlığının önüne hiçbir edep düsturunu koymayan insan; ruhen hastalıklıdır. Küçüklüğünden itibaren hırsızların arasında büyüyen bir çocuğun; çalma eylemi için” içimden böyle geliyordu” demesi nasıl akıl dışı ise; ruhunu normallikten uzaklaştıran insanın cinsel isteklerini en uçlara taşıyıp” ben böyle hissediyorum” demesi de o kadar akıl dışıdır.
Eline Samuray kılıcı alıp masum bir kızı katleden cani de” ben savunmasız birini aradım, içimden öldürme isteği geliyordu” demişti. İnsanı üstün eyleyen fıtratını korumaya dair çabasıdır. Kendini iyiye ve güzele yönlendirmesidir. Yoksa önü alınmamış isteklerini normalleştirmesi değil….Kadın ve erkeği reddeden LGBT anlayışı sistemli olarak tüm dünyada nesli bozma çabalarını normalleştirmektedir. Disney şirketinin yöneticisi Karay Burke” çocuklara yönelik LGBT içeriklerimizi artıracağız” diyerek, nasıl bir çalışmada olduklarını ilan etmiştir. Göz neyi görürse kalp onunla meşgul olur, kulak neyi dinlerse aklımız onu tekrar eder. Kendini savunamayan küçücük masum yürekler neyi seyrederse onu sever. Tüm anne babalar, sosyal kurumlar, RTÜK ve devletin kuralları hassasiyetle neslin fıtratını korumalıdır yoksa çok yüreğimiz yanacak.!
Yorumlar
Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.