Son Dakika Haberler
Firavunların torunu, firavun sisi, masum, mazlum gencecik fidanları idam ettirdi. Malumunuz Mısır'da Başsavcı Hişam Berakat'a düzenlenen bombalı saldırıdan sorumlu oldukları gerekçesiyle darbe karşıtı gençler tutuklanmışlardı. Tutuklanan 9 dokuz mücahit gence, hapishanede günlerce elektrik verilerek çok farklı işkenceler yapılarak zorla yapmadıkları işler kabul ettirilmiştir. Birkaç gün önce idam edilen gençlerden Mahmud el Ahmedi'nin mahkeme salonundaki son sözleri bu gerçeği açıkça ortaya koymuştur:‘Suçunu itiraf ettin' diyen Hâkim'e, zindanlarda yaşadıkları çok ağır işkenceleri anlattı: ‘Bana elektrikli işkence cihazı ver, sana 20 kişiye Enver Sedat'ı öldürdüğünü itiraf ettireyim. Bize Mısır'a 20 yıl yetecek kadar elektrik verdiler' diyerek, yapılan işkenceleri, zulümleri belirterek haklı tepkisini dile getirmiştir.
Müslüman olmak, bedel ister, çile çekmeyi gerektirir. İslâm'ı yaşamak nefse zor gelir. Müslüman olmak; bütün zorluklara rağmen, çok özel ve güzeldir. Hak ile batılın, hilâl ile haçın, inananlarla inanmayanların savaşı ilk insanla başlamış ve kıyamete kadar devam edecektir. Bütün zorluklara rağmen, Firavunlarla, Nemrutlarla, Ebu Cehillerle mücadele etmek ve bu uğurda şehadete ulaşmak ölümlerin en güzelidir.
Hak batıl savaşında geçtiğimiz günlerde Firavun torunu darbeci Sisi yönetimindeki Mısır da, 9 dokuz Mü'min, Mücahit genç kardeşlerimiz ömürlerinin baharında idam edilmişler, şehadet mertebesine erişmişlerdir.Genç şehit kardeşlerimizden Mahmud el-Ahmedi'nin vücuduna defalarca elektrik verilerek işkence edilmiştir. Ahmet Cemal Hicazi, ceza evinde akıl almaz şiddetlere maruz kalmıştır. Ebu Bekir es-Seyyid Abdulmecid yapılan çok ağır işkenceler sonucunda bilincini kaybetmiştir. Ebul Kasım Ahmed,Abdurrrahman Süleyman, Ahmed Muhammed, Ahmet Mahrus Seyyid,İslâm Muhammed' e de suçlamaları kabul etmeleri için günlerce çok yoğun işkenceler yapılmıştır.
İdam edilenlerden Ahmed Taha Vehdan'ın kızı dünyaya geldiği zaman ceza evindeydi. Dünya gözüyle görüp kollarına alıp, öpüp koklayamadığı kızına duygu yüklü, birazcık insanlıktan nasibi olanların dayanamayacağı, gözyaşı dökecekleri bir mektup bıraktı. Mektubunda: "Sevgili kızım, kalbimin nuru, bilesin ki baban hiçbir suç işlemedi. Bütün uğraşım seni koruyup kollayacak bir vatan oluşturmak, seni bu büyük hapishane gibi ortamdan kurtarmaktı. Sevgili kızım, seni bir kerecik olsun kucağıma alamadım, öpemedim beni affet! Ancak ben seni orada hiç ayrılığın olmayacağı Cennet'in kapısında bekleyeceğim.” Ölümü öldüren, darağacına imanla, tebessümle giden cesur yürekli genç kardeşlerimiz, Rabbimiz, sizlere ve bütün şehitlerimize rahmet eylesin. Makamlarınız âli, mekânlarınız cennet olsun.
Riyakâr ikiyüzlü batınında desteğini alarak Mısır da Darbe yapan Firavun Sisi, halkın oyları ile seçilen meşru Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve taraftarlarına, Müslüman Kardeşler'e her türlü zulmü reva görüp, bazılarını öldürüp, birçoklarını da tutuklamak suretiyle hapishanelere gönderip idam etmeye devam etmektedir. Demokratik yollardan iktidara gelemeyenlerin, sandıkta seçilemeyenlerin yaptıkları alçakça bir Zulüm devam ettirilmektedir. Bu zulmü yapanlar şunu unutmasınlar ki, Zulüm ile âbat olanların ahiri berbât olur.
Âyet-i Kerîmelerde: "Allah'ın nûrunu ağızlarıyla (üfleyip) söndürmek istiyorlar. Hâlbuki kâfirler hoşlanmasalar da Allah nûrunu tamamlamaktan asla vazgeçmez.” (Tevbe Sûresi âyet:32) "Onlar ağızlarıyla Allah'ın nûrunu söndürmek istiyorlar. Hâlbuki kâfirler istemeseler de Allah nûrunu tamamlayacaktır.” (Saff Sûresi âyet:8) buyrulmuştur.
Gelinen bu noktadan sonra, insanlığını kaybetmemiş Mısırlılar, Mısır'ı yeniden en güzel şekilde yönetmek için verdikleri oylarını namusları bilip sahip çıkmalı, onurlu bir şekilde zafere ulaşıncaya kadar haklı mücadelelerini sürdürmelidirler. Şeref ve haysiyetlerini kaybetmektense ölümü göze alıp, meşru Cumhurbaşkanını Muhammed Mursi'yi görevine döndürünceye kadar mücadele edilmelidir.
Müslümanlar gerçek anlamda kardeş olduklarını maddi, manevi mutlaka göstermelidirler. Hiç değilse dualarımızla bütün mazlum ve mağdur kardeşlerimize destek olup, şehadete koşan gençlerimiz için gözyaşları dökerek tarafımızı netleştirmeliyiz. Kâfirler için yaşasın cehennem! Allah (c. c.) yâr ve yardımcımız olsun. Zafer yakındır ve Müslümanlar mutlaka zafere ulaşacaklardır. Kâfirler istemese de Allah (c. c.) nurunu tamamlayacaktır.Sıhhat ve afiyetler dilerim
Yorumlar