Son Dakika Haberler
Gelip geçici bu imtihan dünyasında bulunan inançlı Müslümanlar olarak hayatımızı İslam'ın hükümlerine göre yaşamak zorundayız. Her zaman nefs muhasebemizi yapmalı ebedi kurtuluşu kazanmak için çalışmalıyız. Hayatımızın merkezine Tevhidi almalıyız. Allah (c.c.)’ın varlığına birliğine, sağlam inanıp kesinlikle şirkten uzak durmalıyız.
Her birimiz öncelikle kendimizden sorumluyuz. İyiliklerimizi artırıp kötülüklerden de uzak durmalıyız. Ferdin sadece kendini ıslah etmesi ve kendisi ile meşgul olması yeterli değildir. Her fert ailesinden, yakınlarından ve aynı zamanda toplumun ıslahından da sorumludur. Kendimizi, aile efradımızı ve bütün insanlığı iyiliğe sevke dip, kötülüklerden koruyup kurtarmak için çalışmak zorundayız.
Nefs ve şeytan düşmanlarından dolayı zaman zaman gaflete hataya düştüğümüz konular olmaktadır. Hatalarımızı, günahlarımızı Nasuh tövbe ile temizlemeye, sevaplara tebdil etmeye gayret göstermeliyiz. Bu gayreti gösterirken farkındalık oluşturmamız gerekir diye düşünüyorum. Mesela;
Evimizde aile efradımıza üç şeyi sürekli teşvik etmeliyiz: Başımıza gelen sıkıntıları aşmak için Sabrı, Rabbimizin nimetleri, ikram ettiği sağlık, sıhhat, âfiyet için Şükrü, sahip olduklarımıza rıza gösterip Kanaati öğrenip uygulamalıyız.
Evimizde aile fertlerimizle birlikte üç şeyi çoğaltmalıyız: Biz Müslümanları değerli kılan Duâyı, İstiğfarı, Zikri hayatımızın merkezine almalıyız.
Evimize üç şeyi kesinlikle dahil etmemeliyiz: Faizi, Haksız Kazancı, Haram İçecek ve Yiyecekleri.
Evimizde üç şeyden sakınıp korunmalıyız: Gıybet, Tartışma, Küskünlük.
Evimizde aile fertlerimizle birlikte üç şeye çekidüzen vermeliyiz: Televizyonda izlenecekler ve izlenmeyecekleri öncelikle belirlemeli, İslam'a aykırı, değerlerimize yabancı hiçbir programı izlememek gibi. Ayrıca Televizyon karşısındaki saatlerce zaman kaybının önüne geçmekte önceliklerimiz arasında olmalı. Televizyona olduğu gibi telefon ve Internet sosyal medyada geçirdiğimiz zaman ve içeriklerine de dikkat etmek zorundayız.
Evimizde üç şeyi aksatmadan devam etmeliyiz: Cemaatle namazlarımızı kılmayı, Kur’an-ı Kerim Tilavetini, Sohbeti.
Evimizde üç bağlantıyı kesmeden sağlam devam ettirmeliyiz: Akrabalarla, Komşularla, Gariplerle irtibatımızı sürekli sağlamalı ziyaretleri aksatmamalı, maddi ve manevi destek vermeliyiz.
Evimizde üç şeyi azaltmalı her alanda israfı önlemeliyiz: Çok yemek yemeyi, Çok uyumayı, Çok konuşmayı malayaniyi faydasız, anlamsız boş sözleri ter edip ya hayır söylemeli ya da susmalıyız.
Evimizde üç şeyi kesinlikle terk etmeliyiz: Eleştiriyi, Kınamayı, İğnelemeyi.
Evimizde aile fertlerine üç huyu kazandırmalıyız: Yumuşak huyluluk, Kolaylaştırıcılık, Bağışlayıcılık.
Evimizde aile fertleri arasında üç şeyi ihmal etmemeliyiz: Helalleşmeyi, Özür dilemeyi, Teşekkür etmeyi.
Evimize üç duânın girmesine gayret etmeliyiz: Ana-Babalarımızın, Ariflerin, Salihlerin duâsı.
Evimizde üç şeyi hiç ihmal etmeyeceğiz: Okumayı, Öğrenmeyi, Öğrendiklerimizi anlatmayı ve Amel Etmeyi.
İyiliği emir, kötülükten nehiy toplumun kendi kendine otokontrol sistemini sağlamaya yönelik olan bir farzdır. Bu farz, ne kadar samimiyetle, planlı, programlı olarak önce fert, sonra aile içinde uygulanırsa toplumsal alanda da olumlu yansımaları olur. Sonucunda toplumdaki suç oranları azalır, sevgi, kardeşlik, barış ve huzur artar. İslâm ile insan arasındaki bütün engellerin gerçek anlamda kaldırıldığı, zulümlerin son bulup mazlumların muzaffer olduğu bir dünya da yaşamayı hedeflemek en büyük arzumuz olmalıdır.
Allah (c.c.), her birimize İslâm’a göre gerçek anlamda hayat yaşamayı, iyiliklerimizi artırıp iyi örnekler olup kötülüklerden sakındırmaya çalışanlardan olmayı nasip eylesin. Sıhhat ve afiyetler dilerim.
Yorumlar