Bugün sen ! Yarın sen ! Dün de sensin ya Resulallah ...
Her doğum bir başlangıçtır ama bir tek senin doğumun başlamayı da değiştirir .Kainat senin yeryüzünü şereflendirmeni beklediği kadar hiçbir hayırı beklememiştir .Ve hiç kimse ; senin gibi sevilip ,özlenmemiştir. Gönderilen zarfın içindeki kıymetliyse ,mühürlenir ve mührün sahibi mührün vurulduğu yere değer katar . Senin değerin yaradanın nübüvvet mührü ile tekrar dirilişe kadar tüm varlıklara delil sunuldu .Tekrar dirilişe kadar ; çünkü o gün hiçbir delile ihtiyaç kalmadan aşikar olacak sırdı muhabbetin.
Senin doğumun bu aya tekabul ettiği için mi Nisan yağmurları ruhlara şifadır , bedeni kuvvetlendirir ,hastalıkları iyileştirir .Bir damlası ile sütü mayalasan; yoğurt olur. Senin doğumunla ay ,gün ,belde şereflenir de seni seven ruhlar ne olur efendim ?
Mahcubiyet duymayacağımız bir sevgi istiyoruz . Seni incitmeyeceğimiz ...”Oldu mu şimdi bu yaptığınız “dedirteceğimiz her halimizin bin tevbesi ile istiyoruz bunu Rabbimizden .
Bir damla sevgin girsin ruhumuza ,mayalasın tüm güzellikleri. Tıpkı Mus’ab gibi ;girdiğimiz evlere ,beldelere inkişaf getirelim .Medine ‘de Müslüman olan Sümeyra binti Ubeyd gibi bir arzu girsin can kafesimize... Acaba Rasulullah mekke döneminde nasıldı, neler yaşadı diye o on üç yılı öğrenmek için bir muhacirin evine temizliğe gitmeyi göze alacak bir arzu.Yedi çocuğunu ,eşini ,babasını şehit veren bir Sümeyra arzusu; taklit değil inkılap olan bir sevgi...
İçinden geçtiğimiz şu imtihanda korkutuyor bizi vazgeçtiklerimiz . Zaten pek de düşkün olmadığımız için ,” böyle de oluyor” diye alıştıklarımız . Cuma namazını cemaat coşkusu ile kılmaktan mahrum oluşumuza “kendi yapıp ettiklerimizden dolayı dır “diye tevbe etmeyişimiz gibi .Tevbelerin “ya tüh tüh “seviyesinde dilde kalışı gibi .Çok sevdiklerimizi sarılıp öpmek yerine uzakta kalarak korumak zorunda oluşumuz gibi.
Sen doğdun ya Resulallah ...Kainat muhabbeti yudumladı. Her yaratılan Yaradan’ı sever. Yaradan ise hedefe seni koyar “Habibim “diye nakışlar .Öyle yüceltir ki şanını, dünya semasında her saniye bir yerde kendi adı ile birlikte senin adın anılır ezan sesiyle ...”Kur’an‘da Allah ve melekleri ona Selat ederler ,siz de edin “emriyle Allah’ın sana selatı ilan edilir .Çünkü seni sevmek Allah’ı sevmektir ey nebi ...
Sen doğdun ! Cehaleti “oku “emriyle yıkadın .Gerekli olanı , kendine ve başkalarına faydalı olanı ,içindeki ve evrendeki tüm hakikatleri oku diyerek ...
Sen doğdun ! Tüm yanlışları doğruya çevirerek ;tövbenin kula çok yakıştığını ve Allah’ın kulunu çok sevdiğini bildirerek ...
Sen doğdun ! Ölmeden önce ölmenin diri kalmak olduğunu göstererek .Ölümü de öldüren Rabbe secdeler ederek ...Ruhlarımızı ufuklar ötesine taşıyarak ,sevginin yaralarımıza tek ilaç olduğunu ,güzelliğin vücut bulmuş mihengi ile buluşarak doğdun ...
Şimdi bize yeniden doğ Ya Rasulallah ! Senden uzak kalan gözlerimize ,sünnetini unutan hallerimize ,sevgini yadsımış yüreklerimize bir diriliş için yeniden doğ.....