Dini bayramlarımız; çok özel ve güzel günlerdendir. Evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu da cehennemden azâd olarak kurtuluşa erişmeye vesile olan Ramazan-ı Şerif’in sonuna gelmiş bulunuyoruz. Rabbimiz, oruçlarımızı, namazlarımızı, hatimlerimizi, fitre, zekat, infaklarımızı, kısacası bütün ibadetlerimizi makbul eylesin. Malumunuz 12 Mayıs Çarşamba günü feyz ve bereket dolu Ramazan-ı Şerif tamamlanacak ve kısmet olursa 13 Mayıs Perşembe günüde Mübarek Ramazan Bayramı başlayacaktır.
Korona virüsten korunma amaçlı alınan tedbirler sebebiyle bu seneki Ramazan Bayramını da evlerimizde karşılayacağız. Evet sevdiklerimizden, dostlardan uzak kalmanın hüznü olsa da sevdiklerimizi, kendimizi, Milletimizi koruma amaçlı olduğu için sabretmek zorundayız. Öncelikle Rabbimizin lütfu, sonrasında her birimizin sabır ve metaneti sonucunda covid19 virüsünü tamamen kontrol altına alarak daha sonraki bayramlarımızda eskiden olduğu gibi sıla-i rahim yapar, büyüklerimizin ellerini öper, küçüklerimizi sevindiririz. Ayrıca kabir ziyaretleri ile ahirete irtihal eden geçmişlerimizin kabirlerini ziyaret ederek duâlar ederiz. Bu Ramazan bayramında da bayramlaşmamızı, ziyaretlerimizi iletişim araçları ile yapmalı, geçmişlerimize duâlar yaparak bulunduğumuz yerlerden bağışlamalıyız.
Ramazanı şerif; ibadet ve taâtlarla birlikte yardımlaşmaların zirve yaptığı bereketli günlerdir. Maddi ve manevi yönden yardımların arttığı bu zaman dilimlerinde, zekâtlarımızla, infaklarımızla ihtiyaç sahiplerini gözetip kardeşliğimizin gerçek anlamda tesisini sağlamaya gayret ettik. Fitre, diğer adı ile Sadaka-i Fıtr için son günlere girmiş bulunuyoruz. Hala fitresini vermeyen kardeşlerimiz var ise acele etsinler, hemen versinler. Bayram namazından önce mutlaka verilmelidir. Diyanet İşleri Başkanlığı 2021 yılı için bir kişilik asgari fitre miktarını 28.00 TL olarak açıklamıştır. Ancak Fitremizi verirken, kendi malî imkânımızı ve zenginliğimizi göz önünde bulundurarak, yediklerimizden ortalama bedel olarak hesap edip, bu belirlenen rakamdan aşağı olmamak üzere daha fazla vermemiz güzel olur. Fitre; Orucun ve ibadetlerin kabulüne bir vesiledir. Yoksulların ihtiyaçlarını gidermeye, maddi yönden bayram gününe zenginler gibi hazırlanmalarına, Bayram’ın neşe’sinden onların da istifade etmelerine bir yardımdır. Bu cihetle fitre, insanî bir hayır ve İslami bir vazifedir.
Bereketli zaman dilimlerinde, arife ve bayram günlerinde, kabirleri başlarına gidemesek de bulunduğumuz yerlerden ahirete irtihal etmiş olan aile fertlerimizin, ehl-i İman’ın ruhlarına, Yasin-i şerifler, Fatihalar, Hatimler okuyup ecir ve mükâfatlarını bağışlamalıyız. Ölüm ve sonrasını hatırlamalı, çokça tefekkür etmeliyiz.Bu hatırlama, tefekkür, aslında hayatımızı daima güzel ahlak esaslarına göre yaşamamız gerektiğini de beraberinde getirir. Dünyanın imtihan yeri olduğu, dolayısı ile bu imtihanda mutlaka başarılı olmamız gerektiği anlayışı bizlerde hâkim olmalıdır. Aslında ölüm, dinimize göre bir yok oluş değil, gerçek manada var oluşun başlangıcıdır. Dünyada iken sevdiğimiz, saydığımız ve ziyaret ettiğimiz kimselerin ruhları için yapacağımız duâlar, onları unutmadığımızın, sevgi mizi, saygımızı devam ettirdiğimizin en açık belirtisidir.
Diyanet İşleri Başkanımız Prof. Dr. Ali ERBAŞ; Cuma namazlarını camilerde kıldığımız gibi hutbe ile birlikte iki rekatlık Bayram namazımızı da kılabileceğimizi ifade etmiştir. Gerçekten de camilerimiz, mesafe, maske, temizlik kurallarının en iyi uygulandığı müstesna yerlerdendir. Bayram namazı için misvak kullanmak, gusletmek, namaza gitmeden önce tatlı bir şey yemek, en temiz ve güzel elbiselerimizi giymek, hoş koku sürünmek müstehaptır.
Müslümanların birbirleri ile dargın olmaları doğru değildir. Dargınlar, bu en önemli güzel günlerde birbirlerine mesaj göndermeli, arayıp konuşup barışmalıdırlar. Bayramlar birlik ve beraberliğin, kardeşliğin en güzel şekilde tesis edildiği günlerdir. Her zaman kardeşliğimizin gereklerini yapanlardan olalım. Bu vesile ile bütün Müslüman Kardeşlerimin, Ramazan-ı Şeriflerini, arife gününü ve Ramazan Bayramını en içten dileklerimle tebrik ederim. Feyz ve bereketinden gerçek anlamda nasipleneceğimiz, yüz yüze görüşüp kucaklaşabileceğimiz, Ramazanlara, bayramlara ulaştırmasını, mazlum ve mağdur olan Müslüman kardeşlerimizin, maddi ve manevi yardımlarımızla yüzlerinin güldüğü bayramlar yaşamalarına vesile olmamızı Allah (c. c.)’tan niyaz ederim.
Haksızlıkların ve Zulümlerin son bulduğu, Ayasofya’nın özgürlüğüne kavuştuğu gibi, Mescid-i Aksâ’nın da özgürlüğüne kavuşup mazlumların muzaffer olduğu bir dünyada, insanca yaşayıp, bayramlarımızı mutluluk içinde yapabilmemiz duası ile sıhhat ve âfiyetler dilerim.
omerlutfiersoz@gmail.com