Son Dakika Haberler

Ömer Lütfi Ersöz

Ömer Lütfi Ersöz

​Cumhurbaşkanlığı Sistemi

25 Ocak 2017
Güzel Ülke Türkiye’miz de, çok partili hayata geçildikten sonraki yıllarda yapılan anayasa değişikliği ile Parlamenter Sistem uygulanmaya başlamıştır. Geldiğimiz noktada baktığımız zaman, mevcut uygulanmakta olan sistemin olumsuzluklarının olumlu taraflarından çok fazla olduğu açıkça görülmüştür. Parlamenter Sistemin uygulandığı dönemlerde, askerler neredeyse her on yılda bir darbe yapmış, Ülkemiz maalesef yönetilemez hale getirilmiştir. Malumunuz, 1960 darbesi, 1971 Muhtırası, 1980 darbesi, 1997 Post Modern Darbesi, 2007 E Muhtıra ve 15 Temmuz 2016 Paralel Fetö Darbesi girişimi yapılmıştır.

Mevcut uygulanmakta olan sistem ile son yıllardaki başarılı çalışmalar istisna olmakta, genel olarak yönetimde istikrarı sağlamak, mevcut yapı ile zorlaşmakta, hatta bazen mümkün olmamaktadır. Mevcut sistemde koalisyonlar kaçınılmaz bir sonuç olarak karşımıza çıkmaktadır. 07 Haziran 2015 seçimlerinde de koalisyon sonucu çıkmış, Hükumeti kuracak partiler anlaşmayınca ikinci bir seçim yapmak zorunda kaldığımız bir gerçektir. Dünyadaki örneklerine baktığımız zaman, Başkanlık Sistemi’nin, Parlamenter Sistemden daha güçlü yönlerinin olduğu açıktır. Koalisyonlar dönemini bitirip, güçlü ve istikrarlı bir yönetimi oluşturduğu bilinen gerçeklerdendir. 

Anayasanın değiştirilebilmesi için 367, halk oylamasına sunulabilmesi içinde asgari 330 Milletvekilinin Oyunu alması gerekmektedir. Yapılan görüşmeler sonucu, Ak Parti ile Milliyetçi Hareket Partisi 18 Maddede Anayasa değişikliği yapmak için mutabakata varmışlardır. 1. ve 2. Tur ile bütün Maddelerin toptan oylamalarında Anayasa değişiklik paketi, 330’un üzerinde oy alarak kabul edilmiştir. Cumhurbaşkanımızım Onayı sonrası iki ay sonra muhtemelen Nisan Ay’ı başında halk oylaması yapılacaktır. Sonuçta Milletimiz oylarını kullanacak ve sonucuna herkes katlanacaktır. Türkiye’yi seviyor, Cumhurbaşkanlığı Sistemine EVET diyorum. Yapılacak seçim sonucu Milletimizin çoğunluğunun evet demesi sonucu yürürlüğe gireceğine inanıyorum. Milletimizin iradesine ipotek konulamaz ve Cumhurbaşkanlığı Sistemine de Diktatörlük değerlendirilmesi yapılamaz. Bu anayasa değişikliğine Milletimizin % 60 civarında oy vereceğini tahmin ediyorum. 

Malumunuz getirilmek istenen Cumhurbaşkanlığı ile Rejim değil, Sistem değiştirilmektedir. Cumhuriyet Yönetiminde Cumhurun görüşüne, başvurulup, Milli İradenin Oyu ile Yönetim oluşturulmaktadır. Cumhurbaşkanlığı seçiminde birinci turda % 50+1 çoğunluk sağlanmadığı zaman, en çok oyu alan ilk iki aday ikinci tur da yarışırlar ve sonucunda en çok oyu alan Cumhurbaşkanı olur. Bu uygulamanın neresi anti demokratik ve neresi tek adamlığa götüren bir yoldur? Milletin İradesinin en net olarak yansıyıp seçilen Meşru Cumhurbaşkanına asla diktatör denilemez, denilse de kıymeti yoktur.  Başkanlık Sistemi ile yönetilen bütün ülkelerdeki genel uygulama bahsettiğim şekildedir.

Cumhurbaşkanlığı Sisteminde, hem Cumhurbaşkanı, hem de Milletvekilleri seçimle işbaşına gelmektedirler. Seçimle iş başına gelen Cumhurbaşkanı Yürütmeyi, yani Bakanların atamasını yapar, seçilen Milletvekilleri Yasama faaliyetinde bulunur. Yargı bağımsızdGüzel Ülke Türkiye’miz de, çok partili hayata geçildikten sonraki yıllarda yapılan anayasa değişikliği ile Parlamenter Sistem uygulanmaya başlamıştır. Geldiğimiz noktada baktığımız zaman, mevcut uygulanmakta olan sistemin olumsuzluklarının olumlu taraflarından çok fazla olduğu açıkça görülmüştür. Parlamenter Sistemin uygulandığı dönemlerde, askerler neredeyse her on yılda bir darbe yapmış, Ülkemiz maalesef yönetilemez hale getirilmiştir. Malumunuz, 1960 darbesi, 1971 Muhtırası, 1980 darbesi, 1997 Post Modern Darbesi, 2007 E Muhtıra ve 15 Temmuz 2016 Paralel Fetö Darbesi girişimi yapılmıştır.

Mevcut uygulanmakta olan sistem ile son yıllardaki başarılı çalışmalar istisna olmakta, genel olarak yönetimde istikrarı sağlamak, mevcut yapı ile zorlaşmakta, hatta bazen mümkün olmamaktadır. Mevcut sistemde koalisyonlar kaçınılmaz bir sonuç olarak karşımıza çıkmaktadır. 07 Haziran 2015 seçimlerinde de koalisyon sonucu çıkmış, Hükumeti kuracak partiler anlaşmayınca ikinci bir seçim yapmak zorunda kaldığımız bir gerçektir. Dünyadaki örneklerine baktığımız zaman, Başkanlık Sistemi’nin, Parlamenter Sistemden daha güçlü yönlerinin olduğu açıktır. Koalisyonlar dönemini bitirip, güçlü ve istikrarlı bir yönetimi oluşturduğu bilinen gerçeklerdendir. 

Anayasanın değiştirilebilmesi için 367, halk oylamasına sunulabilmesi içinde asgari 330 Milletvekilinin Oyunu alması gerekmektedir. Yapılan görüşmeler sonucu, Ak Parti ile Milliyetçi Hareket Partisi 18 Maddede Anayasa değişikliği yapmak için mutabakata varmışlardır. 1. ve 2. Tur ile bütün Maddelerin toptan oylamalarında Anayasa değişiklik paketi, 330’un üzerinde oy alarak kabul edilmiştir. Cumhurbaşkanımızım Onayı sonrası iki ay sonra muhtemelen Nisan Ay’ı başında halk oylaması yapılacaktır. Sonuçta Milletimiz oylarını kullanacak ve sonucuna herkes katlanacaktır. Türkiye’yi seviyor, Cumhurbaşkanlığı Sistemine EVET diyorum. Yapılacak seçim sonucu Milletimizin çoğunluğunun evet demesi sonucu yürürlüğe gireceğine inanıyorum. Milletimizin iradesine ipotek konulamaz ve Cumhurbaşkanlığı Sistemine de Diktatörlük değerlendirilmesi yapılamaz. Bu anayasa değişikliğine Milletimizin % 60 civarında oy vereceğini tahmin ediyorum. 

Malumunuz getirilmek istenen Cumhurbaşkanlığı ile Rejim değil, Sistem değiştirilmektedir. Cumhuriyet Yönetiminde Cumhurun görüşüne, başvurulup, Milli İradenin Oyu ile Yönetim oluşturulmaktadır. Cumhurbaşkanlığı seçiminde birinci turda % 50+1 çoğunluk sağlanmadığı zaman, en çok oyu alan ilk iki aday ikinci tur da yarışırlar ve sonucunda en çok oyu alan Cumhurbaşkanı olur. Bu uygulamanın neresi anti demokratik ve neresi tek adamlığa götüren bir yoldur? Milletin İradesinin en net olarak yansıyıp seçilen Meşru Cumhurbaşkanına asla diktatör denilemez, denilse de kıymeti yoktur.  Başkanlık Sistemi ile yönetilen bütün ülkelerdeki genel uygulama bahsettiğim şekildedir.

Cumhurbaşkanlığı Sisteminde, hem Cumhurbaşkanı, hem de Milletvekilleri seçimle işbaşına gelmektedirler. Seçimle iş başına gelen Cumhurbaşkanı Yürütmeyi, yani Bakanların atamasını yapar, seçilen Milletvekilleri Yasama faaliyetinde bulunur. Yargı bağımsızdır. Yürütme ve yargı yasamanın çıkardığı, çıkaracağı kanunlara göre kararlarını verecektir. Bu sistemde; Kuvvetler ayrılığı prensibi çok net ve güçlü olarak karşımıza çıkmaktadır. Böylece denge- fren sistemi mekanizması devreye girmiş olacağından etkin ve hızlı karar alınarak başarılarımıza başarılar eklenecektir. İç ve dış düşmanlarımızın açıkça saldırdığı bir dönemde bu sisteme acilen ihtiyaç vardır. Bu Sisteme itiraz edenler geçmişte, bir savcının cebir ve şiddete bulaşmayan partileri nasıl keyfi olarak kapatıp Yargıyı nasıl siyasallaştırdılar? Onları hatırlayıp cevabını versinler? Hukuki bir cevap veremeyecekleri bilinen gerçeklerdendir. Cumhurbaşkanlığı Sistemine geçmemiz sonucu; güçlü ve istikrarlı sürdürülebilir yönetim anlayışı oluşacağından, Milli iradeye yönelik her türlü Darbe’nin de önüne geçilebilecektir.

Cumhurbaşkanlığı Sistemi ile Milletimizin çıkarlarını korumak, farklı sosyal sınıfların taleplerini karşılamak, etkin ve kalıcı çözüm üretmek daha kolay olacaktır. Bir taraftan güçlü bir Cumhurbaşkanı, diğer taraftan seçilip gelen Milletvekilleri görevlerini en verimli şekilde yaparak, Türkiye’mizin maddi ve manevi yönlerden güçlenmesine vesile olacaklardır. Cumhurbaşkanlığı Sistemi; faydalı mı, zararlı mı diyerek kendinizi yormayın. Karşı olanlara bakın, Ülkemiz için ne kadar da gerekli olduğunu anlarsınız. Fitne zamanı hakkı tutanı nasıl anlarız? Sorusuna, İmamı Şafi; Düşman okunu takip edin, O sizi Hak ehline götürür diyerek cevap vermiştir. Yapılan mücadele, Türkiye’nin ayağına takılan zincirlerden kurtulmak içindir.

Birlik ve beraberlik içerisinde, güzel ülke Türkiye’miz için arzu ettiğimiz maddi ve manevi başarılara en kısa sürede kavuşmamız duası ile sıhhat ve afiyetler dilerim.r. Yürütme ve yargı yasamanın çıkardığı, çıkaracağı kanunlara göre kararlarını verecektir. Bu sistemde; Kuvvetler ayrılığı prensibi çok net ve güçlü olarak karşımıza çıkmaktadır. Böylece denge- fren sistemi mekanizması devreye girmiş olacağından etkin ve hızlı karar alınarak başarılarımıza başarılar eklenecektir. İç ve dış düşmanlarımızın açıkça saldırdığı bir dönemde bu sisteme acilen ihtiyaç vardır. Bu Sisteme itiraz edenler geçmişte, bir savcının cebir ve şiddete bulaşmayan partileri nasıl keyfi olarak kapatıp Yargıyı nasıl siyasallaştırdılar? Onları hatırlayıp cevabını versinler? Hukuki bir cevap veremeyecekleri bilinen gerçeklerdendir. Cumhurbaşkanlığı Sistemine geçmemiz sonucu; güçlü ve istikrarlı sürdürülebilir yönetim anlayışı oluşacağından, Milli iradeye yönelik her türlü Darbe’nin de önüne geçilebilecektir.

Cumhurbaşkanlığı Sistemi ile Milletimizin çıkarlarını korumak, farklı sosyal sınıfların taleplerini karşılamak, etkin ve kalıcı çözüm üretmek daha kolay olacaktır. Bir taraftan güçlü bir Cumhurbaşkanı, diğer taraftan seçilip gelen Milletvekilleri görevlerini en verimli şekilde yaparak, Türkiye’mizin maddi ve manevi yönlerden güçlenmesine vesile olacaklardır. Cumhurbaşkanlığı Sistemi; faydalı mı, zararlı mı diyerek kendinizi yormayın. Karşı olanlara bakın, Ülkemiz için ne kadar da gerekli olduğunu anlarsınız. Fitne zamanı hakkı tutanı nasıl anlarız? Sorusuna, İmamı Şafi; Düşman okunu takip edin, O sizi Hak ehline götürür diyerek cevap vermiştir. Yapılan mücadele, Türkiye’nin ayağına takılan zincirlerden kurtulmak içindir.
     
Birlik ve beraberlik içerisinde, güzel ülke Türkiye’miz için arzu ettiğimiz maddi ve manevi başarılara en kısa sürede kavuşmamız duası ile sıhhat ve afiyetler dilerim.

Yorumlar

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
  • Zekeriya YILMAZ

    Yazınıza çok teşekkür ediyorum. Vatandaşlarımızın hiç düşünmeden evet demelerini Ülkemizin Vatanımızın geleceğimiz için inşallar hayırlara vesile olur selamlar

    • Cevapla
    • Begen (1)
    • Begenme (0)
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”