“Yok ,yok” diyorum; defalarca tekrarlıyorum içimden. Çok söylersem belki doğru olmaz, yok olur gider tüm kötülükler diye. Çünkü ;bunca kötülük ve öfke insan olmaya ağır geliyor ..insan bir başkasının; yaşayan nefes alan bir hayatın bilerek bitmesini istediğinde bir noktada insanlığından çıkıyor olmalı, onu bıraktığı bir nokta olmalı, üstelik bir daha geri dönemediği bir nokta….
Bizim tarihimizden gelen bir sorumluluğumuz vardır üç kıtaya yayılan bir devlet olmak ;vefayı, adaleti, kardeşliği, diğerkamlığı ,hoşgörüyü yudum yudum içmek, içirmek demektir . Adım attığımız bu topraklardaki güzel insanların 100 yıl geçse de bizi hala hamisi görmesi de bu yüzdendir .Asım’ın nesli atalarımızın taşıdığı bu değerlerden.
O zaman neden içimize kan damlatan bu cinayetleri duyuyoruz ? Dokuz yaşındaki %70 engelli Suriyeli kız yavrucak, mahalledeki kötünün bile lal kesildiği bir( belhum adal ) tarafından” baklava vereceğim” yalanı ile götürülüp, tecavüz ediliyor.
Sekiz yıldır Türkiye’de olan 17 yaşındaki Suriye li genç, bir pazar yerinde 4-5 tane kötülük taşıyıcısının Suriyeli bir kadına karşı yaptığı tacizi engellemek istediği için dövülerek öldürülüyor.
Yıllar önce hamileyken küçük bebeği ile birlikte tecavüz edilip, başına vura vura öldürülen, bebeği iple boğulan Amani gibi. Duyduğumuzda” yok- yok “dediğimiz bu kahır dolu cinayetler bize mi ait gerçekten? Sadece doğduğumuz coğrafyadan dolayı üstün olabilir miyiz?
Yada mensup olduğumuz ırktan dolayı… Avrupalılar tüm Afrika’yı köleleştirmiş, değil insan bir canlı olarak bile görmemiş dediğimiz kölelik zihniyetinden uzak mıyız yoksa tam da içinde miyiz? Sadece ülkemize sığındılar diye kardeş coğrafyanın, kardeş insanlarına, din kardeşimize reva gördüğümüz bu zillet neyin simgesi? Meşhur köle tacirlerinden birini mi barındırıyor gövdemiz?
Eminönü’nde vapur kuyruğunda sadece biraz yavaş davrandı diye tartıştığı doğu Türkistanlı hanıma iki küçük yavrusunun önünde ,gişenin üzerinden atlayarak tekme atan,” ülkenize defolun” diye bağıran genç kız aynaya baktığında ne görüyor sahiden…
Kadına, çocuğa ,günahsız masumlara yönelik her cinayette” idam gelsin, dursun bu vahşet” diyesim geliyor .Belki kendi hayatının da bitecek olması durdurur bu zalimleri. Ama cinayetler ve zulümler yapılırken bir de milliyetçilik adıyla yapılıyorsa hakikat şu ki ; dibe vurmanın da ötesindeyiz….
Öfkenin bozan, sevginin İyileştiren, tamir eden, çiçekler açtıran bir nefesi vardır hiçbir ilaç onun kadar şifa veremez ruhumuza, hiçbir güzellik sevgi kadar yakışamaz onurumuza. Aynaya baktığımızda utanmamalı ,gördüğümüzü önce kendimiz sevebilmeliyiz…
İyiler kötülerle sınanır derler. İyiler cenneti kötüler cehennemi hak edebilsinler diye. Masum giden canlar cennette…
Ya biz ;yolculuk nerede son bulsun istiyoruz…...