Adalet
13 Eylül 2017
Adalet; her hak sahibine hakkını verme, hakkın gözetilmesi ve yerine getirilmesi anlamına gelmektedir. Haklı ile haksızın ayırt edilmesi adalet ile sağlanmaktadır. Adalet'in olmadığı yerde Zulüm vardır. Zulüm, Adalet'in zıddıdır. Zulüm aslı itibari ile haddi aşmak ve bir şeyi olması gereken yerden farklı bir yere koymak anlamına gelmektedir. Aynı kökten gelen Zulmet (Çoğulu Zulumât) aydınlığın ve nurun zıddıdır. Haksızlık, hakkı yerine koymama, baskı, şiddet, hak yeme, eziyet ve işkence gibi anlamlara da gelmektedir. Zulüm ıstılahta; adaletsizlik, düşmanlık, hakkı engellemek, gayri meşru bir şekilde değiştirmek, noksanlaştırmak suretiyle adaletten sapmak diye tanımlanmıştır.
Âyet-i Kerîmelerde: "Muhakkak ki Allah, adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder, çirkin işleri, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.” (Nahl Sûresi âyet:90) Allah Teâlâ bu âyette dünya nizamını sağlayan üç esası emrediyor; buna karşılık üç çirkin davranışı da yasaklıyor.
Emrettiği esaslar: Adalet, ihsan ve akrabaya yardımdır. Yasakladıkları ise: Fuhuş, münker ve zulümdür. Adalet: Her şeyi tam olarak yerine getirmek, herkesin hakkını vermek ve ölçülü davranmak demektir. İhsan: İyilik etmek, hayır yapmak, bağışta bulunmak ve emredilen şeyi gerektiği gibi yerine getirmek demektir. İbadette ihsan: Allah'ı görür gibi ibadet etmektir. Akrabaya yardım: Uzak ve yakın akrabaya iyilik etmek, ihtiyaçlarını karşılamak ve onlara karşı iyi davranmak demektir. Fahşâ: Yalan, iftira ve zina gibi söz veya fiille işlenen günah ve çirkinliklerdir. Münker: Kur'an ve Sünnetin beğenmeyip fena kabul ettiği iş ve davranış demektir. Bağy: İnsanlara karşı üstünlük iddia edip onları, zulüm ve baskı altında yaşatmak demektir.
"Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutan, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi âdil davranmamaya itmesin. Adaletli olun; bu, Allah korkusuna daha çok yakışan (bir davranış) tır. Allah'a isyandan sakının. Allah yaptıklarınızı hakkıyle bilmektedir.”
"…Aralarında adaletle hükmet. Allah âdil olanları sever.” Mâide Sûresi âyet:8,42)
Günümüz İnsanlarının en çok ihtiyaç duydukları konulardan birisi, beklide en önemlisi, adalettir. Adaletin olmadığı yerde, haksızlıklar ve zulümler vardır. Birlik, beraberlik ve dayanışma ruhunu kaybeden toplumlar, her şeylerini kaybetmek zorunda kalırlar. Fertleri birbirine düşmüş milletler, yok olup gitmeye mahkûmdurlar. Tarih bunun en büyük şahididir. Dinimiz İslâm, hak, hakikat merkezli adaletli olmamızı her birimize emretmiştir.
Aslında, insanlarımızın her birine, adil hüküm verebileceği derecede bilgi, birikim, şuur ve eğitim vermemiz gerekmektedir. Muhakemesini nasıl kullanacağını bilemeyen, adaletle hüküm verecek bir akl-ı selim işleyişe sahip olamayan kişilerin, isabetli davranmaları, karar vermeleri esasen beklenemez. Adalet, doğru hükümlere bağlı olarak ancak doğru muhakeme sonucunda sağlanabilir.
Dini, ahlaki, siyasi, sosyal, ekonomik, bilimsel ve benzeri, hayatımızın bütün alanlarında başarılı olmamızı sağlayacak esas, emanetlerin ehline verilip, adaletle hüküm verilmesi ile mümkün olacağının bilinmesi gerekmektedir. Toplumumuzu arzu ettiğimiz bütün güzelliklerle dolu hale getirmemiz, fertlerimizin iç dünyalarını değiştirmemizle mümkündür. Yani, toplumsal değişmenin ilâhi yasası kurtuluşa giden yol bizim tercihlerimizle mümkündür. "Bir toplum kendilerindeki özellikleri değiştirinceye kadar Allah, onlarda bulunanı değiştirmez.” (Ra'd Sûresi âyet:11) Biz Mü'minler, Hak'tan, hakikatten, adaletten yana olup, dünyada ki bütün zulümleri sonlandırmak için gayret etmeliyiz. Allah (c. c.), her birimize, insanlar arasında hükmettiğimiz zaman da adaletle hükmetmemizi nasip eylesin. Sıhhat ve afiyetler dilerim.
Yorumlar
Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.