100. yılı kutlarken Gazze'yi anlamak
29 Ekim 2023
Türkiye Cumhuriyeti, 100. kuruluş yıl dönümünü kutluyor ve ikinci yüzyıla adımını atıyor. Nice yüzyıllardan gelerek, nice yüzyıllara yürüyerek…Coşkuyla…Ancak bu coşku sadece son yüz yılla ilgili değil, binlerce yıllık bir yolculuğun hülâsası…Anadolu toprakları üzerinde devlet olma sürecimizde bin yıla yaklaştık. Dünya üzerindeki devlet varlığımızın ise ikinci bin yılını geride bırakalı çok oldu. Tarih, dünya hakimiyetine açılan kapının kilidinin Anadolu coğrafyası olduğunu söyler. Anadolu'ya sahip olan, dünyaya hükmeder der birçok siyaset bilimcisi. İşte bu nedenle bu topraklar her zaman gözlerin üzerinde olduğu topraklar olmuştur.
Tarih boyunca, bu topraklarda pek çok medeniyet kuruldu. Ancak hiç bir medeniyet bizim medeniyetimiz kadar adil olmadı. Hiç bir medeniyet bizim medeniyetimiz kadar kucaklayıcı olmayı başaramadı. Hiç bir medeniyet bizim medeniyetimiz kadar sevilmedi. Bugün bu topraklar üzerindeki devamlılığımızın sırrı, birlik ve beraberlikte yatıyor. Bu millet, farklılıklarını zenginlik sayan bir millet. Farklı düşüncelerden rahmet doğacağına inanan bir millet. Her şeyden önce özünde insana saygıyı ön planda tutan bir millet.
Biz asıl gücümüzü ise inancımızdan almaktayız. İstiklal Marşı'nda ifade edildiği üzere; “Hakkıdır, hakka tapan milletimin istiklal” anlayışıdır bizi değerli kılan….
Türkiye Cumhuriyeti Devleti 780 bin km karelik küçük bir kara parçası ile sınırlanmaz. Gazze’den Musul’a, Balkanlar’dan Adriyatik’e, Karabağ’dan Doğu Türkistan’a, Mısır’dan Cebel-i Tarık’a geniş bir coğrafyanın gönül köprüsüdür Türkiye… Şimdi tüm bu gönül coğrafyasının tamamının yüreği kor ateşlerle dağlanıyor. Gazze’de yükselen her bir feryat, sinesinde onulmaz bir yara açıyor gönlünü bize verenlerde… Umutları Türkiye, bakışları Türkiye, kapıları Türkiye… Ve inşaallah bu meseleyi de çözecek Türkiye…
Sizce Gazze’de tam da yüzüncü yılımızı kutlamaya başlayacakken çıkarılan fırtına bir tesadüf müdür? Sizce 360 kilometre karelik küçük bir kara parçasının etrafının bu denli güçlü ordu ve donanmalarla tahkim edilmesi sadece Gazze ile mi ilgilidir?
Ben sanmıyorum, inanmıyorum.
Siz de inanmayın.
İkinci yüzyılın Türkiye yüzyılı olması için uyanık olmalı dünya siyasetini iyi okumalıyız. Gazze’ye sadece İsrail saldırmıyor. ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya…Bu ülkeler size neyi hatırlatıyor. Birinci Dünya Savaşını biz kime karşı verdik. Bu sorunun cevabını bulabilirsek meseleyi çözeriz.
Birinci yüzyılda değerlerimiz ve kültürümüzü hedef alan saldırılar bizi zayıflattı. Uzun yıllar maneviyatımızla, inancımızla, bizi biz yapan kutsallarımızla uğraşıldı. Şükür ki son 20 yıldan bu tarafa böyle şeyler olmuyor. Bizi güçlü kılan değerlerimizle geleceğe yürümeliyiz.
Küresel kültürün; aileyi, sekülerizmi, cinsiyetsizliği, ahlaksızlığı ve inançsızlığı teşvik eden her türlü akımından milletimizi korumayı başarmalıyız. Aksi halde binlerce yıldır varlığını tesis ettiğimiz devletimiz elimizden gider.
Yeni yüzyılda daha çok çalışmalı, daha fazla gayret göstermeli, gençlerimizi daha iyi yetiştirmeliyiz.
Nice yüz yıllara….Sağlıkla, esenlikle…
Yorumlar
Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.