Son Dakika Haberler

Bu haberi daha sonra okumak için kaydedebilir ve sağ üst köşedeki butona basarak haberi okuyabilirsiniz!

Fahiş fiyat nasıl biter? Uzmanlardan beş öneri

Son günlerde en çok konuşulan konuların başında yükselen gıda fiyatları geliyor. Hububattan yumurtaya, süt ürünlerinden tavuk etine kadar birçok üründe fiyat artışları yaşanıyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yaptığı açıklamalarda maliyetleri düşürmek ve fırsatçılarla mücadele ederek en kısa sürede enflasyonu kontrol altına alacaklarını, etiketlerdeki fahiş fiyat artışının önüne geçeceklerini söyledi. Ticaret Bakanlığı marketlerde ve perakende satış noktalarında yaptıkları denetimi arttırdı.

Fahiş fiyat nasıl biter? Uzmanlardan beş öneri
Hürriyet'in haberine göre, hemen hemen herkes üretim planlamasına dikkat çekerken, çiftçinin yani üreticinin maliyetlerinin düşürülmesi gerektiğini söylüyor.

‘HAVZA BAZLI DESTEK MODELİ İŞLETİLMELİ’

Türkiye'de havza bazlı üretim modelinin bir süredir devrede olduğunu ancak tam olarak uygulanamadığını belirten Konya Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi ve Ziraat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Prof. Dr. Süleyman Soylu, “Her ilçeye ayrı bir havza belirlendi. Ekilecek ürünlere destekleme verilecekti. Ancak bu tam olarak uygulanamadı. Bu sistem uygulanamayınca da çiftçi hangi üründen daha fazla para kazanacağını düşünürse onu ekmeye başladı. Bu da plansızlığı beraberinde getirdi" dedi.

"Bir yıl bir üründen çok oluyor ve fiyat düşüyor, diğer yıl fiyat düşük olduğu için üretici bunu ekmiyor. Böyle olunca da ürün ekilmediği için son tüketici daha pahalıya alışveriş yapıyor" diyen Soylu, " Havza bazlı destek modeli var ancak Türkiye’nin her yerindeki çiftçilere aynı destek veriliyor. Örneğin Konya’da buğday eken çiftçiye daha fazla destek verilse çiftçi buğday ekmeye devam eder. Böylece Türkiye çapında ürün deseni de oluşturulur” diye konuştu.
 
"MARKETLER BU KADAR RAHAT OLMAMALI"

Üretim sektöründe maliyetlerin çok yükseldiğini söyleyen  Türkiye Halciler Federasyonu Başkanı Yüksel Tavşan, “Meyve-sebze dayanıksız tüketim mallarıdır. Üretim olmadığı zaman fiyat yükselir, fazla olduğu zaman da fiyat düşer. Örneğin limon geçen ay 10 liraydı şimdi 4 lira. Popülist olmadan bakacaksak ilk olarak üretime odaklanmalıyız. Bu yüzden develetin üretim maliyetlerine odaklanması gerekiyor. Ancak planlı üretime geçersek bu iş çözülür. Örneğin mutfağın vazgeçilmezi domates, patates, salatalık, soğan gibi temel ürünlere devlet daha fazla destek vermeli. Bu ürünleri eken çiftçiler ürün çok da olsa az da olsa para kazanmalı" dedi

"EKİLEMEYEN ARAZİLER GÖÇMENLERLE DEĞERLENDİRİLSİN"

Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu (TGDF) Başkanı Şemsi Kopuz da Türkiye’de ekilmeyen tarım alanlarına dikkat çekti. Kopuz, “Türkiye’de ekilmeye bir karış tarım toprağı kalmamalı. Yüksek enflasyonu düşürmek için üretim daha fazla olmalı. Üretimi arttırmak için de çiftçi daha çok desteklenmeli. Ayrıca Türkiye’de milyonlarca göçmen var. Bu göçmenlerin çoğu devlete yük oluşturuyor. Göçmenlerin de para kazanması ve ülkeye faydası olması için devletin elindeki ekilemeyen tarım alanları göçmenlere ektirilebilir" açıklamasını yaptı.

"FİNANSMAN SORUNU ÇÖZÜLMELİ"

Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, da çiftçilerin finansman maliyetlerine dikkat çekti. Çandır, şunları söyledi: “Son dönemde devamlı olarak konuşulan ve gündeme gelen fiyat artışlarının birincil nedeni girdi fiyat endeksi ile tarımsal üretici ve tüketici fiyat endeksleri arasındaki üretici aleyhine bulunan ciddi açıklıktır. Nitekim elektrik, mazot, tohum, gübre ve ilaç gibi girdi maliyetleri incelendiğinde geçtiğimiz yıla oranla bazı kalemlerde yüzde 100’ün üzerinde zam görülmektedir. Diğer taraftan üreticinin tedarik ettiği girdilerin neredeyse tamamı vadelidir. Vade tarihi de genellikle hasat zamanına odaklıdır ve çok yüksek maliyetlidir" dedi.

Bununla birlikte Çandır "Fiyat artışlarının bir diğer nedeni de 2010 yılında yapılan düzenleme sonrası yaş meyve sebze ticareti için hallerin zorunlu alan olarak çıkarılmasından kaynaklanmaktadır. Bu düzenleme ile etkin piyasa işleyişi için iyi bir ortam olan hal sisteminin ticaretteki payı hızla azalmıştır. Bu durum, sektörde özellikle maliyet fiyat ilişkisinin ve bilgisinin şeffaflıktan ve doğru kayıtlı olmaktan uzaklaşmasına dayanak oluşturmuştur. Bunun kaçınılmaz sonucu olarak piyasa işleyişinin etkinliğinden uzaklaşılmıştır. Girdi maliyetinin düşürülmesinin yolu Ziraat Bankası tarafından hasat sonuna kadar finansma-nının karşılanacağı bir girdi platformundan geçmektedir. Kamuya düşen görev ise piyasada aktör olmak yerine; yetkin bir düzenleme, izleme, denetleme ve iyileştirme (DİDİ) politikasını hayata geçirmesidir” açıklamasını yaptı.

"GENÇLER ÜRETİMDE TUTULMALI"

Fiyat artışlarından üreticilerin yani çiftçilerin sorumlu olmadığını urgulayan Türkiye Ziraatçiler Derneği Başkanı Hüseyin Demirtaş,“ Sorun üretici değil. Üretim maliyetleri yüksek. Tüketici bu yüzden ucuz ürüne ulaşamıyor. Ayrıca yaş-meyve sebze dayanıklı ürünler değildir. Eğer soğuk zincir olmazsa tarladan markete kadar olan süreçte ürünün yüzde 30’u yok oluyor. Böyle olunca da çiftçide 1 TL, markette 5 TL durumu ortaya çıkıyor. Her şey planlamaya bağlı. Üretici gübreden mazota, zirai ilaçtan elektriğe kadar tüm girdilerinde yüzde 50’den fazla artış var. Örneğin çiftçi vergisiz mazot alabilse bile fiyatlara çok büyük etkisi olur. Sektörü regüle edecek kurumlar çiftçiye daha çok destek vermeli. Böylece hem çiftçi daha çok kazanır hem de üretici daha ucuz ürüne ulaşır" dedi.

BAZI ÜRÜNLERDE YAŞANAN FİYAT DEĞİŞİMİ

BİRÇOK üründe son 1 yıllık dönemde yüzde 50’yi aşan fiyat artışları yaşandı. Örneğin 1 kilogramlık beyaz peynirin fiyatı, yüzde 85 artarak 26 TL’den 48 TL’ye yükseldi. 5 litrelik ayçiçek yağının fiyatı ise 56 liradan 80 TL’ye kadar çıktı. Halde 2-3 lira olan domates ise marketlerde ve pazarda 7-8 TL’ye tüketiciye sunulmaya başladı. Benzer durum soğan-patates gibi temel gıda maddelerinde de görüldü. Hal fiyatı 1-1.5 TL olan bu ürünler son tüketiciye 4 TL’ye satıldı. 1 adet yumurtanın fiyatı üreticide 50 kuruş seviyelerinden 80 kuruş seviyelerine yükseldi. Yaşanan bu yükseliş tüketiciye zam olarak yansıdı. Yumurtanın fiyatı bazı yerlerde 1.3 TL’ye kadar çıktı.

Kaynak:

Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te KONHABER'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yasal Uyarı:

Yayınlanan haberler, köşe yazıları, fotoğraflar, yazı dizileri ve her türlü eserin tüm hakları Mirajans Medya İletişim Reklam Haber ve Prodüksiyon A.Ş.’ye aittir. Kaynak gösterilerek bile olsa eserin bütünü veya bir kısmı özel izin alınmadan kullanılamaz.

Bu İçeriğe Emoji İle Tepki Ver!

  • 0
  • 0
  • 12
  • 6
  • 0
  • 8
  • 1
  • 1
  • Begendim
  • Kalp
  • Begenmedim
  • Gülen Surat
  • Kalpli Göz
  • Kızgın
  • Şokta
  • Üzgün

Yorumlar (9)

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
  • a
    3 yıl önce

    hal yasası çıkmalı ve sürekli denetim yapılmalı yasayı çıkarmakla da iş bitmiyor Konya da kaç denetim yapıldı hangi kurum kimleri denetledi

    • Cevapla
    • Begen (0)
    • Begenme (0)
  • R
    rahim
    3 yıl önce

    Ya virüs ve pandemiden önce fiyatlar bu kadar değildi. ortalık açıldı, fırsata çevirip fiyatları yükselttiler.

    • Cevapla
    • Begen (2)
    • Begenme (0)
  • K
    Konyalı
    3 yıl önce

    Fahiş fiyatı indirmenin yolu sadece Konya'dan geçer. Öncelikle yeni hal yasasına göre İnternational Konya Sebze ve Meyve Hali kurulmalıdır. 10 Milyon metre kare büyüklüğünde dünyanın en büyük hali olmalıdır. Paris Rungis Sebze halinden daha büyük olmalıdır. Neden Konya çünkü hem sebze ve meyve üretim yerlerine yakın olması hem de dağıtım olarak anadolunun kalbinde yer alması. Öncelikle üretici merkezleri olan Hatay, Adana, Mersin, Antalya, Karaman ve Konya'da kooperatifler kurulmalıdır. Bu kooperatifler üreticiden toplayıp Konya Sebze ve Meyve Haline getirip Gıda Borsasında ürünün değerinin karşılığını almalıdır. Konya'da toplanan ürünler Ankara, İstanbul, Bursa, Kocaeli, Eskişehir, Kayseri, Konya, gibi gıda zinciri marketleri satın alarak direk tüketiciye satmalıdır. Gittikleri ilde ikinci bir defa daha Hal'e girmemelidir. Zira her hale giriş fiyatları yükseltecektir. Pazarcılar da yine kendi aralarında tutacakları ortak tır araçları ile Konya Sebze ve Meyve Halinden getirtecekleri veya sipariş verecekleri ürünleri pazar yerlerinde paylaşarak satışa sunacaklardır. Böylece üreticiden sadece Konya haline girecek ve fiyatını bulduktan sonra doğrudan pazara sürülecektir. Hem üretici ürününün değerinin karşılığını bulabilecek hem de tüketici araya fazla eleman girmediği için daha ucuza tüketebilecek. Tır, kırkayaklı gibi araçlar dolu gidip geleceğinden nakliyeden avantaj sağlanacak, yani yarı dolu gidip gelmeyecek, Konya'dan İstanbul'a ve Ankara'ya, Bursa'ya giderken otoyol ücreti ödemeyecek, tek şoförle ulaşım sağlanarak gider azaltılacak, diğer şehirlerden örneğin Adana'dan istanbul'a enaz 2 şoförle gidilebilir, buda maliyeti artırır. Çürümek üzere olan ürünler, çürümeden meyve suyu olarak değerlendirilecek, yeni çürüyenler hayvan yemi olarak değerlendirilecek, çok çürüyenler ise gübre olarak değerlendirilecek ve bu şekilde geri kazanım sağlanacaktır. Sadece Türkiye içi değil uluslararası ihracatında yolu açılacaktır. Konya'dan yüklenene sebze ve meyve, bakliyat, tahıl, süt ve süt ürünleri, et ve et ürünleri araçları, Kafkas ülkelerine ve Balkanlar ile Ortadoğuya ihracat yapabilecektir.

    • Cevapla
    • Begen (0)
    • Begenme (1)
  • Ertan
    3 yıl önce

    2021 martında 128 liraya aldığım aynı ürün bugün 176 lira olmuş; 6 aydaki artışa bakın. Bunu yapan büyük market...

    • Cevapla
    • Begen (6)
    • Begenme (2)
  • Şükrü
    3 yıl önce

    Bi daha diyorum çiftçinin ününü belediler ce oluşturulacak birim tarafından esnafa verilmeli ondan sonra yok şuydu buydu derdi olmaz hem üretici kazanır hem tüketici aracılar piyasada elini eteğini çekmeli yada tarla 5 kuruş olan domates pazarda markette 1 liraya saldırırsın iş biter

    • Cevapla
    • Begen (5)
    • Begenme (2)
  • İbrahim
    3 yıl önce

    Elektrike, doğal gaza, suya, benzine, mazota ve vergiye zam üstüne zam yaparsan esnafta bunun altında kalır mı? O da zam üstüne zam yapar ve olan işçiye, memura ve emekliye olur. Allah aşkına görünen köy kılavuz mu ister??? Bu ülkede işçi, memur ve emekli maaşları hariç her şey katlandı. Vicdan el insaf!!!

    • Cevapla
    • Begen (18)
    • Begenme (0)
  • B
    babayiğit
    3 yıl önce

    hayat pahaliliginin tek nedeni fırsatçı esnaf başka açıklaması yok .tarladan aldığı 1 liralık ürünü markete satan esnaf markette her gün zam yapan marketci. malı dolarla alıyoruz diyip şişiren dolar düşünce fiyat çekmeyen yurt içi ürün alıp satan esnaf suçlu bunlar.hakkim zehir zıkkım olsun

    • Cevapla
    • Begen (14)
    • Begenme (5)
  • H
    Has
    3 yıl önce

    Ahaha tek suclu esnafmis. Kisirlastirilan yerli tohumlar degil, artan petrol fitalari degil, pahali ulasim, kopruler degil esnaf sen bu akilla devam et.

    • Begen (6)
    • Begenme (8)
  • T
    Tayyar
    3 yıl önce

    Tek sorumlusu bu Müslüman hükümet

    • Begen (5)
    • Begenme (5)

BENZER HABERLER

X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”