İSTANBUL (AA) - Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Jürgen Schulz, Almanya'nın Türk ihracatının en önemli pazarı olduğunu ve Türkiye'nin en büyük ikinci ithalat ortağı olduğunu belirtti.
Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Jürgen Schulz ve Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dr. Markus Slevogt, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu'nun da katıldığı Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen "Para Politikası, Enflasyon ve Yatırımlar" başlıklı hibrit toplantıda birer konuşma yapılar.
Büyükelçisi Jürgen Schulz, Almanya ile Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilerinin son derece yakın olduğunu ve ikili ilişkilerin olağanüstü önem taşıdığını kaydederek, pek çok Alman firmanın Türkiye'de faaliyet yürütmesinin bunun göstergesi olduğunu aktardı.
Schulz, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgının küresel ekonomi üzerindeki olumsuz etkileri daha da ağırlaştırdığına değinerek, "Paranın bir ceylan kadar korkak olduğu ve tehlikeyi sezince kaçtığı söyleniyor. Ekonomik gerçekliğe tercüme edildiğinde bu, yatırımcıların yatırım yapmak istedikleri ülkedeki koşullara çok dikkatli baktıkları ve yatırımları için güvenlik aradıkları anlamına geliyor." şeklinde konuştu.
Son yıllarda doğrudan yatırımlardaki düşüşe işaret eden Schulz, "Türk hükümeti ve Türk iş dünyası temsilcileriyle yaptığım çok sayıda görüşme sayesinde mevcut zorlukların farkına varıldığını ve hükümetin uygun önlemleri almaya hazır olduğunu biliyorum." dedi.
Schulz, 83 milyondan fazla nüfuslu pazara sahip Türkiye ekonomisinin Alman ve uluslararası şirketlere kapsamlı satış ve yatırım fırsatları sunduğunu vurguladı.
Büyükelçi Schulz, "Şu anda Türkiye'de Alman veya Alman sermayesine sahip 7 bin 600'den fazla şirket var. Bunlar istihdama ve ekonomik büyümeye istikrarlı katkıda bulunuyor ve birlikte Alman-Türk ekonomik ilişkilerinin bel kemiğini oluşturuyorlar." ifadesini kullandı.
Schulz ayrıca Almanya'nın, Türk ihracatının en önemli pazarı olduğuna ve Türkiye'nin en büyük ikinci ithalat ortağı olduğuna işaret etti.
Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dr. Markus Slevogt da 22 yıldır Türkiye'de yaşadığını ve bu süreçte Türkiye'deki mali değişimi gözlemlediğini aktardı.
Slevogt, Almanya'nın da geçmişte enflasyon sorunu yaşadığını anımsatarak, "Geçen yüzyılın 20'li yıllarında kendimiz için çok acı bir deneyim yaşadık ve belki de bu deneyim İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan Bundesbank'ın (Alman Merkez Bankası) parasal istikrarın garantisi olmasına katkıda bulundu ve sonuçta Avrupa Merkez Bankasına örnek oldu." değerlendirmesinde bulundu.
Slevogt, Alman şirketlerin Türkiye'deki faaliyetlerine ilişkin üç önemli risk faktörü saptadıklarını kaydederek, istikrar ile enflasyon ve dövizdeki dalgalanmaların yatırımlara ve şirketlerin faaliyetlerine olumsuz etkide bulunmamasının önemli olduğunu aktardı.
Kaynak: