Yıldırım, "Allah hiç kimseyi vatansız bırakmasın. Bunu gördüm orada çok vahim şeyler yaşanıyordu. Türk Devletimiz bize çok yardımcı oldu, gelip duruma müdahale ettiler. Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere tüm devlet yetkililerine teşekkür ederiz." dedi.
Büyük zorluklarla 40 kilometre bir yol katettiklerini anlatan Yıldırım, "Hiç durmadan 13-14 saat yürüdük. Kötü olaylar yaşadık, rezalet. Yürüdüğümüz istikamette içecek ve küçük atıştırmalık konusunda bize yardımcı oldular ama yine de 40 kilometre yol yürüdük. Bizimle gelen başkaları da oldu tabii ki. Zahmetli bir yolculuk oldu, çok şükür şu an buradayız, güvenli bir limana geldik. Umarım en yakın zamanda ülkemize tekrar döneriz." şeklinde konuştu.
Savaşın çıkmasıyla gerekli işlemlerin yapılarak tedbir amaçlı olarak tahliye edildiklerini anlatan Sedat Ağırbaş, "Devlet büyüklerimiz, Dışişleri Bakanımız ve Büyükelçinin çok yardımları dokundu. Ancak biz 7 kişiyiz, birlikte olduğumuz daha 70 kişi mevcut şu an Ukrayna tarafında. Onlar da hızlı bir şekilde getirilebilir ve bu sorun ortadan kalkarsa hepimiz mutlu olacağız." diye belirtti.
Ağırbaş, şöyle devam etti:
"Ukrayna'daki yetkililer tam bir organize olmadılar ve neyi nasıl yapacaklarını tam olarak bilemiyorlar. Çok fazla bir izdiham var orada. Çok fazla ulustan insanlar mevcut. Tam organize olamadıkları için kimi bırakacağını veya nasıl bir yol izleneceğini bilemiyorlar. Herkesi geri planda bırakmaya çalışıp öncelikle Ukrayna vatandaşlarını bu tarafa almaya çalışıyorlar. kadın ve çocuklara tabi öncelik veriyorlar. Erkek Ukraynalıların savaştan dolayı buraya geçişini istemiyorlar."
Tahliye edilenlerden Sezin İvedi, sınırı geçmek için bekleyen çok sayıda insan olduğunu ve uzun araç kuyruklarının bulunduğunu belirterek, tahliye sürecinde yaşadıklarını şu sözlerle aktardı:
"Biz araç yoğunluğundan 9 saat araba yolculuğu yapıp ardından 10-12 saat ayakta bekleyerek, sonrasında ise 4 kilometre sınıra yürüyerek sınır kapısına yaklaşabildik. Ardından sınır kapılarının kapatıldığı söylendi. Konsolosluk sayesinde şu an buradayız. Onun dışında tuvalet ihtiyacı, yeme içme gibi hiçbir şeyinize orada devlet bakmıyor. Burası otel değil diyorlar ve devam etmenizi istiyorlar.
Lviv'de kaldığım bölgede herhangi bir sıkıntı yoktu. Zaten bizim tahliye olmamızın temel amacı tedbirdi. Şirket yetkililerimiz tedbirli davrandı ama ilerleyen dönemler için korkuyorduk tabii ki. Şu an ülkemize döneceğiz, bu yüzden çok mutluyuz."
Tahliye edilen Papatya Gürkan ise "3 gündür uykusuzuz tamamen, hiçbir şekilde uyumadık. Aç susuz kaldık saatlerce oturmadık. Sınırda hatta Ukrayna'dan çıkış sağlarken askerlerin bize bağırıp çağırdığını hatta silah bile göstereceklerini düşündük. Şu an burada olduğum için çok mutluyum. Türkiye'ye ailemin yanına döneceğim ama geri kalan 70 kişi daha mevcut. Bu 70 kişinin de aynı şekilde gelmesini istiyoruz." ifadelerini kullandı.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
