Etkinlikteki konuşmasına geçmiş Cumhuriyet Bayramı'nı kutlayarak başlayan Muş, Cumhuriyetin 99. yıldönümünde ilk günkü azim ve kararlılıkla aziz Türk milletine layık olmak için var güçleri ile çalıştıklarına işaret etti.
Muş, Cumhuriyet Bayramı'nda milli gurur Togg’un ilk seri üretim modellerini banttan indirdiğini anımsatarak, bundan duydukları gurur ve mutluluğu paylaştı.
Türkiye Yüzyılı'nın, dünyanın siyasi ve ekonomik krizlerin sarmalında olduğu böyle bir dönemde barışın, kalkınmanın, üretim, ihracat, güven ve istikrarın yüzyılı olmasını hedeflediklerini belirten Muş, küresel ekonomiye ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
"Zorlu küresel koşullar altında hedeflerimizi gerçekleştirmek için yoğun çaba sarf ediyoruz. Rusya-Ukrayna savaşının seyri, Avrupa'da büyüyen enerji krizi ve ABD ve AB'de sıkılaşan mali koşullar nedeniyle etkilerini net bir şekilde göstermeye başlayan durgunluk, küresel ekonomi için olumsuz bir tablo çizmektedir. Bu doğrultuda, pek çok uluslararası kuruluş 2023 yılında küresel yavaşlamanın geniş tabanlı olabileceğini öngörürken, geçtiğimiz ay yayınlanan IMF raporunda ise küresel büyüme oranının yüzde 2'nin altına düşme ihtimalinin güçlendiği belirtilmektedir.
Birçok öncü göstergenin yanı sıra, PMI verileri özellikle Avrupa'da beklentilerin üzerinde bir yavaşlamaya işaret etmektedir. Avro Bölgesi'nde temmuz ayında 50 eşik değerinin altına inen PMI göstergesi, ekim ayında da 46,6 seviyesine gerileyerek son 29 ayın en düşük seviyesine düşmüştür.
Dünya Ticaret Örgütü, artan enerji ve gıda fiyatları, yükselen faiz oranları gibi riskleri göz önünde bulundurarak, daha önce yüzde 3,4 olarak açıkladığı 2023 yılı mal ticareti büyüme beklentisini yüzde 1'e düşürmüştür. Yeni ihracat siparişleri endeksine baktığımızda ise Almanya, ABD, İngiltere ve Çin gibi ülkelerde ihracatın yavaşlaması beklenmekte olup, Avro Bölgesi ve AB’nin dış ticaret açığı ağustos ayında rekor düzeye ulaşmıştır."
"Küresel enerji ve emtia fiyatlarındaki yüksek seviyeler devam etmekte"
Bakan Muş, küresel enerji ve emtia fiyatlarındaki yüksek seviyelerin devam ettiğine işaret ederek, Avro Bölgesi ekim ayı enflasyonunun bugüne kadarki en yüksek seviyesine yükseldiğini hatırlattı.
Küresel resesyon beklentilerine rağmen, özellikle doğalgaz fiyatlarında yüksek seviyelerin devam ettiğini, fiyatların ilk 9 ayda ABD için yüzde 80 Avrupa için yüzde 109 artış gösterdiğini bildiren Muş, şunları söyledi:
"Uluslararası kuruluşlar tarafından yapılan çalışmalarda Rusya'dan gelen gaz kesintilerinin AB büyüme oranlarında 0,5 ila 3 yüzde puan arasında negatif etki yaratabileceği hesaplanmaktadır. Pandeminin başından beri dünyada enerji fiyatlarından kaynaklı büyük bir enflasyon dalgası oluşmuştur. Bu yıl ocak-eylül dönemini pandemi öncesi dönemle kıyasladığımızda doğalgaz fiyatlarında yüzde 772 oranında artış olurken, aynı dönemde kömür fiyatlarında ise yüzde 291'lik bir artış gerçekleşmiştir. Küresel ekonomi ve ticaretle üst düzey bir entegrasyon sağlamış olan ülkemiz, dünyadaki bu gelişmelerden olumsuz etkilenmesine rağmen, sanayi üretimimizde artış devam etmektedir.
Dahası, 2021 yılında yüzde 11,4 ile son 50 yılın en yüksek büyüme hızına ulaşan Türkiye ekonomisi, 2022 yılının ikinci çeyreğinde de yüzde 7,6 gibi başarılı bir büyüme oranı kaydetmiştir. Bu dönemde ihracatımız büyümenin yarısından fazlasını oluşturarak ekonomimizin itici gücü haline gelmiştir. Bizler de bu başarılı rolümüzü sürdürmek ve zorlu küresel koşullarda ihracatçımıza daha fazla destek olmak adına çalışmalarımızı hız kesmeden sürdürüyoruz."
"Ocak-ekim dönemindeki ithalat artışımızın yüzde 51'i enerji ithalatından kaynaklanmıştır"
İhracat rakamlarına ilişkin bilgi veren Bakan Muş, ihracatın geçen yıl yakaladığı ivmeyi bu yılın ilk 10 ayında da devam ettirdiğini ve her ay olduğu gibi en yüksek aylık ihracat değerine ulaştığını bildirdi.
Muş, şu bilgileri paylaştı:
"Ekim ayında ihracatımız geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 3 artışla 21,3 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Ocak-ekim dönemi ihracatımız ise yüzde 15 artışla 209,5 milyar dolara yükselmiş bulunuyor. Enerji ve emtia fiyatlarında yaşanan sert artışın etkisi ile ithalatımız ekim ayında 29,3 milyar dolar olurken, bu rakamın yüzde 26'sı enerji ithalatı kaynaklıdır. Benzer şekilde ocak-ekim dönemindeki ithalat artışımızın yüzde 51'i enerji ithalatından oluşmuştur.
Bu dönemde, enerji hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 89 olarak kayıtlara geçmiştir. Öte yandan, son dönemde altın ithalatındaki yükseliş de ithalatımızda yaşanan artışta etkili olmuştur.
Söz konusu artış ocak-ekim döneminde de devam etmiş olup, toplam altın ithalatı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 198 artarak 15,2 milyar dolara yükselmiştir. Öte yandan, paritenin dış ticaret rakamlarımız üzerindeki olumsuz etkileri de devam etmektedir. Bu yılın ilk 10 ayında parite kaynaklı dış ticaret açığımız 2,8 milyar dolar daha fazla olmuştur."
"Birileri laf ve polemik üretirken biz çalışıyoruz, iş üretiyoruz"
Bakan Muş, sürdürülebilir ekonomik büyümenin sağlanmasında, hizmet ihracatını mal ihracatından ayrı düşünmediklerini dile getirerek, hizmetler sektörünün, mal ihracatının küresel gelişmelerden olumsuz etkilendiği dönemlerde ekonomiyi dengeleyen önemli bir güç olduğuna dikkati çekti.
Bu doğrultuda hizmet ihracatının, bu yılın ilk 8 ayında yüzde 66’lık artışla 52,5 milyar doları yakalayarak mal ihracatına pozitif katkı sağladığını belirtti.
"Nitekim, dünyanın dört bir köşesine artık sadece ürünlerimiz değil; müteahhitlik hizmetlerimiz, yazılımlarımız, dizilerimiz, sinema filmlerimiz ve sağlık hizmetlerimiz de ihraç edilmektedir." diyen Muş sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu kapsamda, hizmet ihracatımızın artışı ve firmalarımızın rekabetçiliklerini güçlendirebilmek için 2012 yılından bu yana hizmet ihracatçılarımız desteklenmekte olup, destek mevzuatımız güncel gelişmelere uygun olarak 2022 Nisan ayında güncellenmiştir. Öte yandan, hükümetimizin sunduğu destekler şüphesiz sadece mal ve hizmet ticareti ile sınırlı değildir. Zira, küresel ekonomideki olumsuz tablo devam ettiği sürece tüm vatandaşlarımızı bu etkilerden korumak için toplumun tüm kesimlerinin yanında olmaya devam edeceğiz.
Bu doğrultuda, geçtiğimiz ay Sayın Cumhurbaşkanımız esnafımızın Halkbank vasıtasıyla 60 ay vade ve yüzde 7,5 faiz oranıyla istifade edebilecekleri 100 milyar liralık kredi paketi açıklamıştır. Ayrıca, başta genç girişimcilerimiz olmak üzere kredi üst limitleri ve yaş sınırı da yükseltilmiştir. Halkbank’tan kredi kullanıp da takibe düşen esnafımıza 6 aya kadar geri ödemesiz, 36 aya kadar vadeli yüzde 4 faizli kredi ile borcunu tasfiye imkanı da yine bu paketle sağlanmıştır.
Tüm bu icraatlar da gösteriyor ki, birileri laf ve polemik üretirken biz çalışıyoruz, iş üretiyoruz. Vatandaşlarımızın ve ülkemizin refahını artırmak için gecemizi gündüzümüze katarak çabalıyoruz. Üretim, yatırım, istihdam ve ihracat temelli politikaları hayata geçiriyoruz. Bir yandan ülke içinde sanayiyi ve yatırımları artırmaya çalışırken, diğer yandan ürettiğimiz ürünleri yurt dışında yeni pazarlara satabilmenin yollarını arıyoruz."
"Anadolu’yu karış karış dolaşıyoruz"
İhracatçılar için yaptıkları çalışmalar ve hayata geçirdikleri projeler hakkında bilgi veren Muş, ihracatçının, esnafın ve tüccarın nerede bir sorunu varsa bunu tespit ederek çözeceklerini söyledi.
Muş, "Bakın Anadolu’yu karış karış dolaşıyoruz. Sanayicimizin, esnafımızın yanına giderek sorunları yerinde tespit ediyoruz. İstişareye büyük önem veriyoruz. Siz ihracatçılarımızın talep ve önerilerini dinliyor, politikalarımızı buna göre belirliyoruz.
Türkiye’nin önü aydınlıktır. Geleceği parlaktır. Güçlü altyapısı, nitelikli insan kaynağı ve stratejik coğrafi konumuyla Türkiye yatırımlar için bir cazibe merkezi olmaya devam edecek. Bu minvalde sizlerin gayretleri ile geçtiğimiz yıl olduğu gibi, 2022 yılında da ihracatın ekonomik büyümemizin ana unsuru olmaya devam edeceğine inanıyorum." ifadelerini kullandı.
Kaynak: