Prof. Dr. Küçükdağ, Sahib Ata’nın çok iyi bir devlet adamı olduğunu ve Türkiye Selçuklu Devleti’nin yıkılmasını bir müddet daha geciktirdiğini ifade etti.
Sahib Ata’nın inşa ettirdiği yapıların tarihte hangi süreçlerden geçtiğini açıklayan Küçükdağ, “Karamanoğulları Beyliği, Konya’yı almak için uğraşırken birçok yapıyı yakıp yıkmış. Daha sonra Konya’yı alınca da, yakıp yıktıklarından daha az yapıyı onarmış ya da yenisini ortaya koymuş. Osmanlı Devleti ise, Konya’da yıkım yapmamış tam tersine şehri imar etmiştir” diye konuştu.
Dönemin yapıları ile şehir kültürü arasındaki ilişki hakkında da konuşan Prof. Küçükdağ, “Selçuklular döneminde yörükler, köylüler şehre gelişigüzel giremezlerdi. Şehir kültürünü bilmedikleri için utanırlardı, ayıplanırız diye. O dönemde, tekke ve zaviyelerin kale kapılarında kurulmasının sebebi bundandır. Köylüler bir gün öncesinden şehre ulaşıyor ve kale kapısındaki tekke ve zaviyelerde kalıyorlar. Oranın şeyhi, yörükleri, köylüleri misafir ediyor. Akşam da, şehirde nasıl davranılması gerektiğini, neyi nasıl yapacaklarını anlatıyor. Bu çok önemli bir kültür, İslamiyet’in içinde bulunduğu, çok önemli bir Türk kültürü” ifadelerini kullandı.
Vakıflar Konya Bölge Müdürü Nurullah Osmanlı, NEÜ Selçuklu Kültür ve Medeniyeti Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ahmet Çaycı, akademisyen, öğrenci ve davetlilerin katıldığı program, Vakıflar Konya Bölge Müdürü Nurullah Osmanlı’nın Prof. Dr. Yusuf Küçükdağ’a plaket takdimiyle sona erdi.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
