Son Dakika Haberler

Bu haberi daha sonra okumak için kaydedebilir ve sağ üst köşedeki butona basarak haberi okuyabilirsiniz!

Yenidoğan Çetesi hakim karşısında! Kan donduran ifadeler: Bebeğin fişini çek gitsin

Dün yapılan duruşmada ifade veren Hakan Doğukan Taşçı, "Batuhan Çelik aradı, arkadaşım, ellerinde bebek olduğunu ve doktora ulaşamadığını, doktorun 'Çek fişi gitsin' dediğini söyledi" ifadeleriyle "pes" dedirtti.

Yenidoğan Çetesi hakim karşısında! Kan donduran ifadeler: Bebeğin fişini çek gitsin

İstanbul, Çorlu ve Tekirdağ'da 12 bebek para için öldürüldü. SGK'dan para almak isteyen Yenidoğan Çetesi, 12 bebeği göz göre göre öldürdü. 12 bebeği öldüren sanıklar, yakayı ele verdi ve dün ilk duruşma görüldü. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianame kapsamında, çete başı Fırat Sarı ve İlker Gönen'in de aralarında bulunduğu 22'si tutuklu 47 sanık, ilk kez hakim karşısına çıktı. ilk duruşmaya, Hakan Doğukan Taşçı'nın savunmaları damga vurdu.SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ

Üzerine atılan suçlamaları kabul etmeyen Taşçı, bebeklere yapılan işkencelerden de bahsetti. "Bebeğin fişini çek gitsin" şeklinde ifadelerin kullanıldığı çeteye dair Taşçı, şu sözleri söyledi:

 

"BEBEĞİN FİŞİNİ ÇEK"

Bazen doktor Şehmuz Çelik adıyla hasta kabul ediyorum. Kaya Bebek ile ilgili, 'Çocuk gözümün önünde öldü' sözlerimin üzerine, gece 3 civarı Batuhan Çelik aradı, arkadaşım, ellerinde bebek olduğunu ve doktora ulaşamadığını, doktorun 'Çek fişi gitsin' dediğini söyledi.

 

Rıza Hoca'ymış doktor ama tanımıyorum, çocuk doktoru olarak biliyorum. Hasta kötüydü, ben de telefondan yardımcı olmaya çalıştım. O bebek öldü. Aileye böyle bir durum olmadı gibi gösterdiler. Batuhan hemşire yardımcısıydı, arkadaşımdı. Doktorun müdahale etmesi gerekiyordu."HER ŞEY SGK'DAN FAZLA PARA ALMAK İÇİN"

Yoğun bakım ne kadar doluysa hastane o kadar para kazanıyor, tabii ki bu yüzden hastaneleri doldurmamızı istiyorlar. Bu durumu da usulsüz sevk ya da fazladan yatışla yapıyorduk. SGK’dan biraz daha para kazanmak için. Mert ile sık sık iptal edilen taburcularla ilgili tartışıyorduk.

 

Fırat Sarı'ya 'Doğukan hırsızlık yaptı' dedim. İlaç kaybolmuştu, Fırat Sarı bana söyledi. Bebek ilaçları kayıptı, ama öyle bir durum olmadı. Fırat Sarı ile konuşurken 'Mert’i şikayet edeceğim' dedim şikayet de ettim, 112’ye şikayet ettim, usulsüz bebek sevkiyatlarıyla ilgili, mesela Kaya Bebek, ihmali olan bebeklerle ilgili. Doktor olmayan yerde kanıta da ihtiyaç yok. Elimdeki videoyu zaten sundum.

 

Birinci hastanesinin sürekli akciğer filmi bozuluyordu. Hastayı takip ederken filmini çekemiyorduk, bu kötü bir şey. Fırat Sarı bana 'Hasta yok, doldur' diyordu. Fırat Sarı, bir günde doldurmanı istiyor. Ne kadar çok hasta, o kadar para demek. 112 hasta geliyor, sürekli öyle para kazanılıyor, hastalar dolduruluyor.

 

FIRAT SARI, HASTAYA FAZLA ÜCRET SÖYLEYİP ARADAKİ KOMİSYONU ALIYOR"

Her hastane sahibi para kazanmak ister. Hasta sayısının fazla tutulmasını, daha fazla para kazanmasını Fırat Sarı'ya söylüyorlar.nAileden para aldığım söyleniyor. Ben almadım. Fırat Sarı, hastaya ücreti hastanenin istediğinden fazla söyleyip aradaki komisyonu kendisine alıyor.

 

"3 GÜNLÜK ENTÜBEYE SGK DAHA FAZLA PARA ÖDER"

Buradan kafamıza göre bir hasta listesi belirledik, 'Bu çocuk nasıl bir şey' mesajı üzerine, basamak listesi hasta şablonu ve kötü hasta şablonu var, bizden yazılı istemiyorlardı bunlar gerçeğe aykırıydı. Biz sadece çarşaf liste yapıyorduk.

 

SGK'ya bildirmiyorduk. Hasta 5 günlük entübeyken 10 günlük gösterilmiş. Hasta 3 günlük entübe ise SGK daha fazla para öder. O yüzden SGK’dan para almak için daha fazla entübe yazıyorduk."FIRAT SARI 'BU ÇOCUK ZATEN ÖLECEK' DEDİ"

Mahkeme başkanının '14 hastam var. Biraz hasta mı beklesek diye konuşmuşsun' sözü üzerine, Taşçı, “Bekleyen kişi ben değilim. Birim sorumlusu olduğum için söylüyorum. Yoğun bakıma bir hasta geldiğinde, aileye doktor olmadan bilgi veriyordum. Aile de bana doktor diye hitap ediyordu.

 

Ben de doktor değilim demiyordum. Türkmen hastaydı. 500 bin lira ameliyat parası vardı. Aile, para olmadığı için ameliyatı kabul etmedi. Bir hafta yaşardı, ama şans eseri 1 haftadan fazla yaşadı. Hastanın kullandığı ilaçlar ve hastane yönetimiyle Fırat Sarı, ‘Bu çocuk zaten ölecek, bu kadar ilaç kullanmaya ne gerek var?’ dedi.

 

Ancak 44 gün yaşadı. Çocuk öldükten sonra, çocuğun babaannesi aradı, ‘Bebeğin naaşını vermediler’ dedi. İçeride ödeme olduğunu, ödenmedikçe naaşını vermeyeceklerini söylediler. Ben de şoke oldum, hastane yönetimiyle konuştum ve onlara yardımcı oldum. Çocuğun naaşını verdiler." sözlerini sarf etti."HASTANE YÖNETMİ, ÖLÜM SAATİNİ İLERİYE ÇEKMEMİZİ SÖYLEDİ"

Taşçı, “Hastane yönetimi, ölen kişinin ölüm saatini biraz ileriye çekmemi söyledi. Sebebi de hastanede doktor yoktu. Şehmus Bey bu duruma tepki gösterdi. Şehmus Bey'in çoğu hastadan haberi yoktu. Hastaneye kim yatmış, kim gelmiş çoğu zaman haberi olmuyordu. Ben Birinci Hastanesi'nde 6 ay sigortalı çalıştım. Benim çalıştığım dönemde hiçbir bebek ölmedi. Bir usulsüzlük varsa evet kabul ettim.

 

Epikrizi sadece şablon olarak yazıyorduk. Şablonu da maksimum 5-6 kez olmuştur. Şablonlar da doğru yazılmıyordu. Hastanenin yoğun bakım odası 3'üncü basamaksa daha çok hasta gösteriyorduk. Entübe olarak gösterdiğimizde bebek otomatik olarak 3'üncü basamak oluyordu.

 

Entübe olarak hasta gösteriliyordu ama bu hastanın neden akciğer filmi yok diyerek geri dönüş olmuyordu. Hastaneler nasıl denetimden geçiyordu. Hastaların sevk sürecinde, kendi anlaşmalı oldukları hastanelerden sevki oluyordu.

 

Örnek olarak A hastanesi dolması gerekirken B hastanesinin yoğun bakımı dolduruluyordu, bu durumda para vermemek mümkün değildir diye düşünüyorum. İlker Gönen, daha çok hastaların genel durumu ile ilgilenirdi. Doktordan gizli, epikriz yazılamaz." ifadelerini kullandı.


İDDİANAMEDEN: KİM İÇİN NE KADAR CEZA İSTENİYOR?

İddianamede; sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlarından 10 kez, "resmi belgede sahtecilik" suçundan da 11 kez uygulanmak üzere, toplam 177 yıl 6'şar aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapis cezası talep ediliyor.Sanık Gıyasettin Mert Özdemir hakkında ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis isteniyor.


Kaynak: Haber Merkezi

Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te KONHABER'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yasal Uyarı:

Yayınlanan haberler, köşe yazıları, fotoğraflar, yazı dizileri ve her türlü eserin tüm hakları Mirajans Medya İletişim Reklam Haber ve Prodüksiyon A.Ş.’ye aittir. Kaynak gösterilerek bile olsa eserin bütünü veya bir kısmı özel izin alınmadan kullanılamaz.

Bu İçeriğe Emoji İle Tepki Ver!

  • 0
  • 0
  • 1
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • Begendim
  • Kalp
  • Begenmedim
  • Gülen Surat
  • Kalpli Göz
  • Kızgın
  • Şokta
  • Üzgün

Yorumlar (2)

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
  • M
    MEHMET
    2 saat önce

    DEVLET HAKİMİNİ SAVCISINI HİÇ MEŞGUL ETMEDEN BU SUÇU İŞLEYEN VE SEBEP OLANLARI DAR AĞACI KURUP TABURESİNİ ÇEKİP SALLANDIRDIN MI O ZAMAN BU SUÇU İŞLEMEYİ GEÇ AKLINDAN BİLE GEÇİREMEZLER İDAM ŞART TÜRKİYE GÜVENLİ YAŞAMAK İÇİN BU TÜR İNSAN TOPLULUGU İÇİN ŞART OLSU DEVLET YETKİLİLER BU KANUNDA HAZIRLIK YAPMALI

    • Cevapla
    • Begen (0)
    • Begenme (0)
  • O
    ÖMER
    3 saat önce

    Allah bunların bebeklere yaptıklarının aynısını kendilerine de yaşatsın

    • Cevapla
    • Begen (0)
    • Begenme (0)
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”