Soğukkanlı bir şekilde kapıdaki kişilere ateş açtıktan sonra içeriye girerek polis memuru Burak Yıldız'ı şehit eden saldırgan, yılbaşı kutlaması yapan insanların üzerine otomatik tüfekle açtığı ateş sonucu, 10 Türk vatandaşı ile aralarında Suudi Arabistan, Irak, Ürdün, Suriye, Kuveyt, Hindistan, Lübnan, İsrail ve Tunus vatandaşlarının bulunduğu 28 kişiyi öldürüp, 79 kişiyi de yaraladıktan sonra çıkan kargaşadan yararlanarak taksiyle olay yerinden kaçtı.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünce oluşturulan özel ekip ve 2 bin polisin MİT'le İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının koordinesinde yürüttüğü çalışmada, DEAŞ terör örgütünün "madafa" olarak tabir ettiği, örgütsel amaçlar doğrultusunda kullandığı teröristlerin barındırıldığı İstanbul'daki 152 adreste arama yapıldı.
Bu kapsamda başta İstanbul olmak üzere Kayseri, Konya ve Hatay'da 61 DEAŞ şüphelisi gözaltına alınırken, 642 yabancı uyruklu kişi de kamu düzeni ve kamu güvenliği açısından tehdit oluşturdukları gerekçesiyle sınır dışı edildi.
Saldırıdan sonra kaçan Masharipov'un yakalanması için 7 bin 200 saatlik kamera görüntüsü izleyen ekipler, 1 Ocak 2017'de "Ebu Muhammed el Horasani" kod ismi dışında hakkında bilgi bulunmayan, eşkali bilinmeyen, yurda illegal yollardan giriş yapan Masharipov'u, 16 Ocak'ta Esenyurt'taki bir adrese düzenlenen baskınla yakaladı.
27 Aralık'ta eylemiyle ilgili video çekti
Masharipov, 11 Şubat 2017'de tutuklanırken, yapılan incelemede sanığın 27 Aralık'ta çektiği bir videoda istişhad (intihar) eylemi yapacağını anlattığı belirlendi.
Masharipov'un, savcılık ve hakimlik sorgusunda çıkan detaylara göre, saldırgan 28 Aralık'ta eylem talimatı aldığı Taksim Meydanı'na giderek cep telefonuyla özçekim yapar gibi davranarak, keşif amaçlı görüntü kaydetti. Saldırgan, 31 Aralık'ta saat 19.00 sıralarında Taksim Meydanı'nda tekrar keşif yaptı. Meydana çıkan yolların polislerce kapatılması nedeniyle Telegram uygulaması üzerinden Ebu Cihad kod isimli DEAŞ mensubuyla görüşen saldırgana, yeni hedefin Reina olduğu bildirildi.
Taksiyle Reina'ya gelen Masharipov, sorgusunda, saldırıyı gerçekleştirdikten sonra mermileri bitince iki flashbangı etrafa atıp üçüncüsünü de intihar etmek için yüzüne tuttuğunu, ölmeyi amaçladığını, rehin olmamak için kendisini öldürmek istediğini söylerken, idam hükmü verilmesini istedi.
Saldırgan sorgusunda ayrıca, DEAŞ üyesi olduğunu kabul etti.
40 kez ağırlaştırılmış müebbet hapsi istendi
Olaya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca iddianamede, Abdulkadir Masharipov hakkında, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçu ile olayda ölen 39 kişi için ayrı ayrı 40 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 1547 yıldan 2 bin 382 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
İddianamede, diğer sanıklar hakkında 7,5 yıldan 2 bin 370 yıla kadar hapis cezası istendi.
Olayda hayatını kaybeden biri polis 39 kişinin "maktul", 60'ı yabancı uyruklu 122 kişinin "mağdur" ve "müşteki" olarak yer aldığı iddianamede çoğunluğu yabancı uyruklu 59 sanık bulunuyordu. Sanıkların, İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nce yargılanmasına 11 Aralık 2017'de başlandı.
Duruşmada savunma yapan Abdulkadir Masharipov'un eşi sanık Zarina Nurullayeva, "Eşimle evlenirken, o hiçbir suça karışmamıştı. Daha sonra aşırı örgütlere eğilimi başladı. Bir, iki defa bana bu DEAŞ'tan bahsetti. Biat etmek istediğini söylemişti. Aradan zaman geçti, bunu unuttuğunu düşündüm." ifadelerini kullandı.
3 saat konuştu bilgi vermedi
Savunmasında hakkındaki suçlamalara ilişkin susmayı tercih eden Masharipov, 28 Şubat'ta kapalı yapılan duruşmada, yaklaşık 3 saat konuştu ancak dava konusu olayla ilgili bilgi vermedi.
Mahkeme davayı, 7 Eylül 2020'de karara bağladı. Saldırıyı gerçekleştiren sanık Masharipov "Anayasa'yı ihlal" ve aralarında polis memuru Burak Yıldız'ın da bulunduğu 39 kişiye karşı "kasten öldürme" suçundan 40 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Sanık Masharipov'u 79 kişiye karşı "öldürmeye teşebbüs" ile "vahim nitelikte ruhsatsız silah taşıma" suçlarından 1368 yıl hapis ve 375 bin lira adli para cezasına mahkum eden mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamını kararlaştırdı.
Mahkeme, Masharipov'un suçun işlenmesinden sonraki ve yargılama safhasındaki davranışları, işlediği suçlara verilecek cezanın geleceği üzerindeki etkisini düşünmemesi, mahkemeyi tanımaz tutum ve davranışlarda bulunması nedeniyle cezada indirim uygulamadı.
Terör saldırısının planlayıcılarından olduğu ve Masharipov'a yardım ettiği gerekçesiyle tutuklu sanıklardan İlyas Mamaşaripov'a "Anayasa'yı ihlal etmeye yardım etme" suçundan 20 yıl hapis cezası veren mahkeme, sanığı ayrıca 39 kişiye karşı "tasarlayarak öldürmeye yardım etme" ile 79 kişiye karşı "tasarlayarak öldürmeye teşebbüse yardım etme" suçlarından 1432 yıl hapis cezasına çarptırdı.
Sanığın eşine de hapis cezası verildi
Mahkeme, Abdulkadir Masharipov'un resmi nikahlı eşi Zarina Nurullayeva ile terör örgütü içinde "kadı" olarak görev yaptığı belirtilen ve eylem talimatını getiren "Ebu Cihad" kod adlı tutuklu sanık Yasser Mohammed Salem Radown'un da aralarında bulunduğu 12 kişiyi, "terör örgütüne üye olmak" suçundan 12'şer yıl hapis cezasına çarptırdı.
Masharipov'un birlikte yaşadığı Tene Traore'nin aralarında bulunduğu 3 sanığa "terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl altışar ay hapis cezası veren mahkeme, 23 sanığı "terör örgütüne üye olmak" suçundan 6 yıl üçer ay hapis cezasına mahkum etti. Mahkeme, sanık Celil Çelik'e "terör örgütüne üye olmak" ve "vahim nitelikte ruhsatsız silah taşımak" suçundan 16 yıl 3 ay hapis cezası verdi.
Mahkeme, 7 sanığı "terör örgütüne üye olmak" suçundan dokuzar yıl hapis cezasına çarptırdı, 11 sanığın tüm suçlardan beraatine karar verdi.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesi, istinaf başvurularını 9 Temmuz 2021'de görüşerek, yerel mahkemenin kararını hukuka uygun buldu. Dava dosyasının temyiz incelemesi Yargıtay'da devam ediyor.
Yıkılan Reina'nın yerine otopark yapıldı
Terör saldırısının ardından kapanan eğlence merkezi Reina'nın büyük bir bölümü Boğaziçi İmar Kanunu'na aykırı yapılaşmadan dolayı Mayıs 2017'de yıkıldı.
Yıkımdan geriye yalnızca giriş bölümü bırakılan eğlence merkezinin artık pas tutmuş kapısına asma kilit vuruldu.
Türkiye'nin en önemli eğlence merkezlerinden biri olan yapıdan geriye kalan kısım, işletmenin arazisinin sahibi olan şirket tarafından (Doğuş Grubu) güvenlik kameralarıyla 24 saat takip ediliyor. Ayrıca güvenlik görevlileri de burada nöbet tutarak işletmenin güvenliğini sağlıyor.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.