"TARIM İLACI KULLANIMINI BİTİRMELİYİZ"
Selçuk Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Murat Karaca, “Tarım alanında, Türkiye oldukça gelişmiş durumda. Dünya rekabet ile karşılaştırdığımızda daha da geliştirmemiz gereken birkaç konu olduğu bir gerçektir. Avrupa tarım ilaçlarını yüzde 50 oranında azaltmaya gitti. Biz de ülkemizde bu yönde çalışmalar yaparak ilaçlamayı azaltıcı yönde alternatif ürünler geliştiriyoruz. Bunları sahaya yayarak tarım ilacı kullanımını tamamen bitirmeye yönelik projeler üretmeliyiz” ifadelerini kullandı.
"TOHUMCULUKTA BİR GÜÇ OLABİLİRİZ"
Sürdürülebilir çevreye katkı sağlamayı hedefleyerek bitkilerin fide hallerinde optik yansımalarını ölçme ve elektronik yansımalarının ölçülerek verimli tohumlar elde edileceğini ifade eden Selçuk Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kemal Tütüncü, "Türkiye’nin bulunduğu konum ve coğrafyası etkisiyle birlikte, tohumculukta bir güç olabileceğimizi düşünüyorum. Ana çalışma alanlarımız arasında yapay zekâ yöntemlerinden derin öğrenme metodu ile zararlı bitkilerin sınıflandırmalarını yapmaktayız. Bu çalışmalar ile tarımsal alanlarda nerelere ilaçlama yapılacaksa nokta atışı ile o bölgeyi ilaçlayan akıllı ilaçlama sistemleri geliştirerek hem ilaçta yüzde 50 den daha fazla bir tasarruf sağlamış, hem de tohumların zaiyatını önlemiş olacağız ve bunun yanında çevreyi de korumuş olacağız.” şeklinde konuştu.
"TARIMDA VERİMLİLİĞİ ARTIRMAMIZ GEREKİYOR"
Tarımda su yönetimi, sulama sistemlerin etkin kullanımı ve çiftçilerin sulama konularında bilgilendirilmeleri konularında çalışmalar yürüttüklerini belirten Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Duran Yavuz, “Dünya nüfusunun beslenebilmesi için mevcut kıt kaynakların optimum düzeyde kullanılması gerekiyor, tarım alanlarımız halihazırda maksimum düzeye ulaşmış durumda. Dolayısı ile bu alanlarda verimliliği artırmamız gerekiyor. Verimlilik artışı yanında kaliteyi de artıracağız, bu ise kaynaklarımızı etkin kullanmaktan geçmektedir.” şeklinde konuştu. Doç. Dr. Yavuz, “Dünya üzerinde suyun dağılımına baktığımızda nüfusun yoğun olarak yaşadığı Asya toprakları maalesef su yönünden fakirken, güney Amerika ülkeleri ise bu yönde daha şanslı, kişi başına düşen su miktarı yılda on bin metreküp, Türkiye de ise yılda kişi başına düşen miktar bin üç yüz metreküp. Maalesef ülkemiz de su fakiri ülkeler arasında yer almakta. Konya özeline baktığımızda ise iki milyon hektarlık verimli araziye sahip olmasına rağmen altı yüz bin hektarı sulanabilmekte bunun nedeni ise yetersiz su kaynaklarına sahip olmasıdır. Sirküler doğru sulamanın nasıl yapılacağı ve su kaynaklarından tasarruf yapma konularında bilinçlenme büyük ehemmiyete sahiptir” dedi.
"SUDAN TASARRUF EDECEK ADIMLAR ATMALIYIZ"
Prof. Dr. Kubilay Kurtuluş Baştaş, “Tarım oldukça zor bir alan. Tatili, bayramı olmayan ve 7/24 çalışılması gereken bir alandır. Birçok şehir efsanesi var. Türkiye bir zamanlar kendi kendine yeten bir ülkeydi, şuan her şeyi ithal ediyoruz. Bu söylemleri hepiniz duymuşunuzdur. 80’li yıllardaki rakamlara baktığımızda, Ülkemizin nüfusu 30 milyon civarında, bir insanın ömrü ise 60 yıldı. Şimdi ise ülkemizin nüfus 84 milyon, bir insanın ortalama ömrü ise 80’lı yaşlara kadar geldi. Nüfusumuzda ciddi bir artış yaşandı. İnsanlar bakliyat ürünleriyle yetinmiyorlar. Kişi başı et tüketim oranlarında epey artış oldu. Yani, alışkanlıklarımız gün geçtikçe değişiyor. Nüfus ve tüketim artışını kendi imkânlarımızla karşılama oranımız ise azımsanmayacak orandadır, ama birkaç üründe ithalatçıyız. Bunu da çözmek de zor değil. Sulanabilir alanlarımızı artırmamız gerekiyor, bunun yanında verimli sulamaya geçmek sureti ile sudan tasarruf edecek adımlar atmalıyız. Topraklarımızı verimli sulayabilirsek, ithal ettiğimiz ürünleri, kendimiz üretmeye başlarız. Önümüzdeki süreçte sulama alanlarını verimli kullanmaya yönelik atılacak adımlar ile sadece Konya’da senede bir milyar metre küplük bir suyu korumuş olacağız” şeklinde konuştu. Prof. Dr. Baştaş, "Bu konu üzerinde de çalışmalarımızı devam ediyoruz. İnsanoğlunun toprak ve suya her zaman ihtiyacı var. Bu anlamda da topraklarımıza çok iyi bakmalı ve verimli sulama ile doğru kullanmalıyız. Tarım alanları bizler açısından son derece kıymetli ve göz bebeğimiz gibi bakmalıyız” diyerek sözlerini tamamladı.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.